Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/444 Esas KARAR NO : 2023/620 Karar DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 05/07/2021 KARAR TARİHİ : 18/07/2023 BİRLEŞEN .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2022/... E. 2022/... K. DAVA : Sigorta DAVA TARİHİ : 17/06/2022 KARAR TARİHİ : 22/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davanın konusu itibariyle zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu, bu nedenle 25.05.2021 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak yapılan görüşme sonucunda anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin murisi ... ... ...'ın 16.11.2017 tarihinde ......

    Somut olayda, dava konusu kredinin kullanıldığı tarih 12.03.2012 yılı olup, miras bırakanın ölüm tarihi 23.05.2015’e kadar herhangi bir hayat sigortası poliçesi düzenlenmemiş ve prim tahsilatı yapılmamıştır. Hayat sigortası ihtiyari sigortalardan olup, konut kredisinin kullanımı için zorunlu unsurlardan değildir. 09.03.2012 tarihli Sabit Faizli Konut Finansmanı Sözleşmesi Öncesi Bilgi Formu’nun alt kısmında “Aşağıda detayları verilen kredinize ilişkin hayat sigortası, konut sigortası gibi sigortaların yapılması isteğe bağlı olup, yaptırılması zorunlu değildir.” bilgisi paylaşılmıştır. Görüleceği üzere davalı banka kredinin kullanımı için davacıların miras bırakanını hayat sigortasının yapılması için zorunlu tutmamıştır....

    somut olayda ATK raporunda ifade edildiği üzere dosya kapsamında illiyet bağının bulunmadığının kabulü halinde TTK 1439/2 ve Hayat Sigortası Genel Şartları C.3.3....

    in hayat sigortası primlerinin mahsup edildiğini, ancak anılan kefilin değil aslında müvekkillerinin hayat sigortasının yapılmasının gerektiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, müvekkillerinin kredi sözleşmesinden dolayı davalı bankaya borçlarının bulunmadığının tespitine veya traktör üzerindeki banka rehninin kaldırılmasına ya da dava dışı kefilin hayat sigortası bedelinin davalı bankadan tahsil edilip müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, ticari kredi sözleşmeleri yapılırken bankaların müşterileri için sigorta yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davacıların, murislerinin hayat sigortası yapılmamasından dolayı zarara uğradıklarını gerekçe gösterip dava açamayacaklarını, 65 yaşın üzerinde iken sözleşme yapan davacıların murisi hakkında ferdi kaza sigortası yapılmayıp sözleşmenin kefil olan ... ... için ferdi kaza sigortası yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Davalı tarafından tahsil edilen dava konusu bu miktarın içerisinde 529 TL hayat sigortası ücreti de olduğu anlaşılmaktadır. Davalı bankanın kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının kredi borcunun 2011/14563 2012/6023 teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca mahkemece ifa edilmiş döneme ilişkin sigorta prim ücretlerini de kapsar şekilde davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın (2) numaralı bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili, davacıların murisinin şirketleri nezdinde 2 adet hayat sigortası ile 1 adet ferdi kaza sigortası sahibiyken vefat ettiğini, murisin intihar neticesi ölmesi nedeniyle davacıların ferdi kaza sigortası kapsamında alacakları olmadığını, Hayat Sigortası Genel Şartlarının A.3.2 maddesi gereği intihar nedenli ölümün sigorta teminatı dışında olduğunu, bu halde sigortacının sadece sigortanın riyazi ihtiyatından sorumlu olduğunu; sigortanın aralıksız 3 yıl devam etmesi şartıyla sigortacının tam ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, bu nedenlerle davacıların hayat sigortası kapsamında da alacakları olmadığını, murise ait hayat sigorta poliçelerinin 1 yıllık olması nedeniyle davacıların talep haklarının doğmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          ün ile davalı banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, ancak kredi sözleşmesi ile yapılan hayat sigortasının davalı bankanın kusuru ile yenilenmediğini, bu arada ... 'ün vefat ettiğini, hayat sigortası yapılmış olsa idi müvekkillerinin borcunun olmayacağını belirterek müvekkillerinin söz konusu kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu kredi sözleşmesinde müvekkili banka tarafından hayat sigortası yaptırma yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda incelenen sözleşmede davalı banka tarafından hayat sigortası yaptırma yükümlülüğü olmadığı, bankanın ilk yıl yapılan sözleşmeyi yenileme zorunluluğu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1487 vd maddesinde hayat sigortası, aynı yasanın 4/I-a maddesinde "bu kanunda" öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı, TTK 5/1 maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir....

              Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacıların murisi Selahattin Yayla'nın dava dışı bankadan tüketici kredisi kullandığı, kerdinin kullanımı sırasında kredinin teminatı olarak hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçe yürürlükte bulunduğu sırada davacıların murisinin vefat ettiğini, bu nedenle sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat davası açtığı, yargılama devam ederken sigorta polçesi dain'i mürtehin hakkı sahibi İş Bankası'nın 30/05/2015 tarihli yazıları ile hayat sigortası poliçesi açısından yasal varisler tarafından açılan davaya kayıtsız şartsız muvafakatımız bulunmaktadır, şeklinde açılan davaya muvafakat verdiği, mahkemece Adli Tıp Kurumundan davacıların murisinin hayat sigortası poliçesi tanzim tarihinden önce var olan bir hastalık ile davacıların murisinin ölümü arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı yönünde rapor istendiği ancak Adli Tıp Kurumu raporunda; davacıların murisinin ölüm sebebini açıkça belirttiği, davacıların murisinin sigorta poliçesi tanzim tarihinden...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/468 KARAR NO : 2023/500 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 07/07/2023 KARAR TARİHİ : 14/07/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karşı taraf olan ... A.Ş tarafından müvekkili lehine ... adet ... poliçesi düzenlendiğini, her iki poliçede de ayrı ayrı ölüm klozu için ... TL, kalıcı sakatlık klozu için ... TL poliçe bedeli üst limiti belirlendiğini, poliçelerin her ikisininde ... yıl süreli olduğunu, ... başlangıç, ... bitiş tarihli olduğunu, bu tarih aralığında ortaya çıkan rizikoları kapsadığını, müvekkilinin poliçe tarihinden sonra Covid-19 hastalığına yakalandığını, ......

                UYAP Entegrasyonu