Somut olayda; davacıların murisi ile davalı sigorta şirketi arasında, niteliği hayat sigortası sözleşmesi olan akdi bir ilişki bulunmakta olup, uyuşmazlık davacıların murisi ile davalı sigorta şirketi arasındaki bu akdi ilişkiden kaynaklanmaktadır. Başka bir deyişle, davaya konu uyuşmazlığın dayanağı, davacıların murisi ile ... Sigorta A.Ş. arasındaki ticari kredi ilişkisi değil, muris ile davalı sigorta şirketi arasındaki hayat sigortası sözleşmesidir. Buna göre, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde değil, Tüketici Mahkemesinde görülmesi gereklidir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 16.05.2017 tarih ve 198/5526 sk.; Ankara BAM 13. HD.nin 02.05.2019 tarih ve 684/777 sk.; Samsun BAM 3. HD.nin 07/04/2022 tarih ve 227/631 sk.; Samsun BAM 3. HD.nin 14.02.2019 tarih ve 86/178 sk.; Adana BAM 4. HD.nin 27.02.2020 tarih ve 296/276 sk.). Bu sebeplerle, dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
Davalı Banka, sözleşmenin 8.3 maddesine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün kredili müşteriye ait olduğunu, hayat sigortasını yenileme mecburiyetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Nezdinde Hayat sigortası poliçesi oluşturulduğunu ve hayat sigortası primi alındığını, müvekkilinin murisinin vefat ettiğini, her ne kadar müvekkilleri davacılar sözleşme uyarınca ödenmesi gereken teminatın ödenmesi istemi ile başvurmuş ise de davalı sigorta şirketi tarafından reddedildiğini, aynı davalı tarafından 27/06/2018 tarihinde çekmiş olduğu kredinin kullanımı sırasında tanzim edilen hayat sigortasından kaynaklı ödeme yapıldığını, hayat sigortası sözleşmesinin sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi için her iki tarafın gerçek iradelerinin ortaya konabilmesi gerektiğini, bu da sigortacının sigorta ettirene teklifname düzenlettirmesi ve teklifin kabul edilmesi halinde sözleşmenin poliçeye dönüştürülmesi olduğunu, müvekkilinin murisinden kredi kullanımı ve sigortanın akdedilmesi sırasında herhangi bir form doldurulması istenmediğini, sadece imzalaması için kendisine oldukça fazla sayıda evrak verildiğini, muris kendisine imzalaması için verilen tüm evrakları imzalamış ancak kendisine...
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalı/muris ile müvekkil şirket aralarında 31/01/2019 başlangıç tarihli, 24 Ay süreli, 2088/15590597 poliçe no.lu "Tüketici Kredilerine Yönelik Azalan Teminatlı Hayat Sigortası" sözleşmeleri akdedildiğini, işbu hayat sigortası sözleşmesi İŞCEP uygulaması üzerinden akdedildiğini, poliçede T.İş Bankası A.Ş.'...
DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 09/04/2022 KARAR TARİHİ : 17/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi olan ..... ’ nın .....tarihinde davalı bankadan .....TL esnaf kefalet ( işletme ) kredisi kullandığını, kullanılan kredi kapsamında murise hayat sigortası yapıldığını, ödemeler düzenli olarak yapılırken .....’nın .....tarihinde vefat ettiğini, Vefat sonrası kalan borcun hayat sigortası teminatı kapsamında kapatılması gerekirken borcun haksız yere mirasçılardan talep edildiğini, Banka ile mirasçı müvekkillerin yaptığı görüşmelerde davalı banka yanıtının olumsuz olduğu ve ödeme yapılmaması...
Davacılar, davalı bankanın kredi verilmesi ve devamında hayat sigortası yaptırmamakla kusurlu davranması nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürmüş, davalı ise sigorta yaptırmanın tüketicinin tercih ve yükümlülüğü olduğunu, kendilerine yüklenebilecek sorumluluk bulunmadığını savunmuşlardır. 31 Mayıs 2007 tarihinde 26538 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Konut Finansmanı Kuruluşlarınca Verilecek Sözleşme Öncesi Bilgi Formu Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan hükümlere göre, hayat sigortası isteğe bağlı olarak yapılır. İhtiyari hayat sigortası, konut kredilerinde kredi kullanan tüketici için garanti teşkil ettiği kadar, ödemelerin sözleşmeye uygun tamamlanması beklentisi içinde olan kredi veren kuruluşların da menfaatinedir....
Davalılar, murislerinin kredi alırken hayat sigortası yaptırdığını ve primlerini ödediğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka, ödenmeyen kredi borcu için mirasçılara yönelmiş; mirasçı olan davalılar da murislerinin aldığı kredi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, davaya konu borçtan sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece, her ne kadar, bilirkişi raporu alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalıların savunması yönünde hayat sigortası bulunup bulunmadığının araştırılmamış olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, öncelikle, davalıların savunması yönünde hayat sigortası bulunup bulunmadığının araştırılması, sonucuna göre davalıların sorumluluğunun tespiti gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
KARAR Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kendisine hayat sigortası yaptırdıklarını, sözleşmeyi okumadan imzaladığını, hayat sigortası bedelinin çok yüksek olduğunu söyleyerek, kendsinden hayat sigortası bedeli olarak alınan 15.217,00 tl nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir....
Mahkemece Hayat Sigortası Prim Ödeme/Yeniden Poliçe Yaptırma Formu/Taahüdü uyarınca bir araştırma inceleme yapılmadığı yapılmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece, davacının kredi sözleşmesinde inen faiz programından yararlandırılmasına, 5 yıllık hayat sigortası bedeli 335 YTL. dışında fazla miktarın sözleşmeden çıkartılmasına, 1000 YTL. manevi tazminatın dava tarihinden 2009/8156-14483 yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı 67.000 YTL tutarlı kredi bedeline karşılık peşin olarak 335,00 YTL. hayat sigortası ödediğini, oysa yapılan ödeme planında ayrıca her yıl için hayat sigortası bedeli tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, konut kredisi uygulamasında hayat sigortası bedelinin her yıl belirlendiğini savunmuştur....