WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL‘nin davalıdan tahsiline, kaparo teslim tarihi olan 15/11/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Taraflar arasında imzalanan 2.6.2004 tarihli adi sözleşmede, satıcının taşınmazın 140.000 Euroya satışını kabul ettiği, satış bedeline mahsuben alıcıdan 5000 Euro kaparo alındığı, alıcı ve satıcının bu anlaşmayı sağlayan 2008/15272-2009/6451 ... komisyoncusuna %3’er komisyon ödemeyi kabul ettikleri ve sözleşmenin davacı ve davalı tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Sözleşme bu hali ile taşınmaz satışını ve tellallık ilişkisini düzenlemekte olup, karma nitelikte bir sözleşmedir. Taşınmaz satışına ilişkin olan kısmı resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olsa da, tellallık yönünden geçerli bir sözleşme olduğu için taraflarını bağlayıcıdır. Öte yandan sözleşme, imzalayan taraflar olan davacı ve davalıyı bağlayıcı olup, tellallık ücretine hak kazanılması için satıcı mal sahibinin imzasının bulunması da gerekmez. Hal böyle olunca davacının sözleşme ile kararlaştırılan komisyon ücretini isteyebileceğinin kabulü gerekir....

      KARAR Davacı, davalı şirket yetkilisi ...’ın kendisine daire satımı konusunda vaatte bulunduğunu ve 10.000,00 TL kaparo istemesi üzerine bu bedeli eşine ait ... isimli firma üzerinden avans olarak gönderdiğini, sonradan gösterilen dairenin vaad edilene uygun olmaması nedeniyle daire satın almaktan vazgeçtiğini ve kaporanın iadesini talep etmesine rağmen iade edilmediğini, kaparo bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olup, davacı, gösterilen taşınmazın vaad edilene uygun olmadığını ileri sürerek ödediği kaparo bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı taşınmaz olduğu ve harici satış sözleşmesiyle davalıya satıldığı açıktır. TMK'nın 706, BK'nın 213 ve 2644 sayılı yasanın 26.maddesi uyarınca tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir. Davanın açılış tarihi itibari ile davacı davasında haklıdır. Harici satış sözleşmesi kural olarak haricen satın alana taşınmazı kullanma hakkı vermez. Her ne kadar, davalı vekili tarafından taşınmazın haricen satın alındığı, hapis hakkı bulunduğu, yargılama giderlerinden olan harç ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı iddiasıyla karar istinaf edilmiş ise de, el atmanın önlenmesi davası gyrimenkulan aynına yönelik davalardan olduğundan ve nispi harca tabi olduğundan Harçlar Yasası ve Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre mahkemece yapılan hesaplamada yanlışlık bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca birleşen dava itirazın iptali ile takibin devam talepli açıldığından davanın reddine karar verilmesinde de usule aykırılık görülmemiştir....

        Dava; harici araç satışı nedeniyle ödenen Kaparo bedelinin iadesine yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur....

          Davacı vekili harici satışa dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Harici satışın yapıldığı tarihte dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bulunan bir yerdir. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanunu'nun 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmez. Ancak davalı yargılama oturumlarında davayı kabul ettiğini bildirmiştir. HUMK'nın 95. maddesine göre, kabul kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur ve yapıldığı tarihten itibaren geçerli ise de, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmaz E... Köyü içinde K... Büyükşehir Belediyesi ile E......

            Mahkemece, satışa konu taşınmaz tapuda kayıtlı olmayıp, tapusuz taşınmazların haricen satışının geçerli olduğu, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesindeki satıcının bu yerden feragat ettiğine ilişkin beyanının zilyetliğin devri anlamına geldiği, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin geçerli olduğu, bu nedenle satış bedelinin geri verilmesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm,,davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında taşınmaz satışı hususunda 12.4.2009 tarihinde harici sözleşme düzenlendiği çekişmesizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay 10 gün hapis ve 200 TL adli para cezası Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın www.sahibinden.com isimli internet sitesinde 01 ADM 42 plakalı aracın satışı için verdiği ilanı gören katılanın ilandaki telefon numarasını arayarak sanıkla irtibata geçtiği ve arabanın satışı konusunda anlaştıkları, sanığın talebi üzerine katılanın 1.000 TL’yi kaparo olarak sanığın verdiği banka hesabına gönderdiği, sanığın parayı aynı gün çekmesine rağmen katılan ile sözleştiği yere gitmediği ve arabanın satışını gerçekleştirmediği, katılanın da sanığa bir daha ulaşamadığı, sanığın üzerine atılı suçu bu şekilde işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin temas ettiği TCK’nın 158/1. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Ağır Ceza Mahkemesine ait...

                K A R A R Davacı,davalı ... komisyoncusu ile 30.06.2005 tarihinde imzaladıkları yer gösterme tutanağı ile 2.000.000.000 TL kaparo verdiğini,gayrimenkul satışının gerçekleşmemesi nedeniyle kaparo olarak verdiği bedelin iade edilmediğini, yaptığı icra takibine de davalının itiraz ettiğini bildirip, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, alıcı ile satıcının anlaştığını,davacının halen 760 YTL borcunun olduğunu, bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanunun 1.maddesi ile amacı, 2. maddesi ile de kapsamı belirlenip açıklanmıştır. Kanunun 3. maddesi ile Tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan ... yada tüzel kişi olarak tarif edilmiştir....

                  ın sanığı aradığı, motosikletin satışı konusunda sanık ile pazarlık yaptığı; sanığın gerçekte sahip olmamasına rağmen ilanını verdiği motosikleti 22.000 TL bedelle katılana satmış gibi davrandığı; katılandan 2.000 TL kaparo talep ettiği; bunun üzerine katılanın sanık tarafından elde edilmiş ...'...

                    UYAP Entegrasyonu