ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2023 NUMARASI : 2021/594 E - 2023/46 K DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile davalı taraf arasında 02.04.2021 tarihinde; "İstanbul İli, Şişli İlçesi, Teşvikiye Mh., 831 Ada, 23 Parsel, Zemin Kat, 28 No.lu bağımsız bölüm" olarak kayıtlı taşınmazın satışı için alım satım sözleşmesi akdedildiğini, 02.04.2021 tarihli gayrimenkul alım satım sözleşmesine göre tarafların yukarıda bilgileri yer alan taşınmazın 5.500.000- TL (beşmilyonbeşyüzbintürklirası) bedel karşılığında satışı konusunda anlaştığını, satış tutarının ödenmesi hususunda anlaşma sağlandığını, sözleşmeye göre davalı tarafından müvekkiline satış bedelinden mahsuben 20.000- TL nakit kaparo ödendiğini, yine sözleşmeye göre satış bedelinin...
Yükleniciye isabet edecek bağımsız bölüme dair harici satış sözleşmesi alacağın temliki hükmünde olup resmi şekilde yapılmasa dahi geçerlidir. Dolayısıyla sözleşmede imzası bulunan davalı T4 müteahhit sıfatıyla kaparo bedeli ve cezai şarttan sorumludur. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince taraflar arasında satışa konu olan 2 nolu dairenin arsa sahibine ait olduğu sabittir. Medeni Kanunun 706, TBK’nın 237 ve Tapu Kanunun 26.maddelerine göre resmi şekilde yapılması gerekirken, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesi ve işbu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenmiş olan cezai şart hükümleri de geçersizdir. Sözleşmenin geçersiz olması sebebi ile davacı, davalı T4'dan kaparo bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilir....
KARAR Davacı, davalıdan 20.6.2005 tarihli harici sözleşme ile bir daire satın aldığını, satış bedeline mahsuben 3.000 YTL kaparo ödediğini, davalının edimini yerine getirmediğini, ödediği paranın ve sözleşmede kararlaştırılan ceza şartın tahsili amacıyla davalıya karşı takip başlattığını ,davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmeden davacının vazgeçtiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Çekişme konusu 385 ada 7 parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazın davacı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet olarak kayıtlı olduğu, üzerinde binanın bulunduğu ve binanın 4. katındaki dairesinde davalının oturduğu, çekişme konusu yer bakımından taraflar arasında harici satış sözleşmesi düzenlenerek, davacının dava konusu yeri haricen davalıya sattığı anlaşılmıştır. Bilindiği ve TMK’nın 693.madde son fıkrasında düzenlendiği üzere paydaşlardan her biri bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. Tapulu taşınmazların haricen satışı mülkiyet yönünden satın alana bir hak bahşetmez ve bu harici satışa hukuken değer verilemez....
Davalılar, zamanaşımı süresinin geçtiğini, taşınmazın davacı ile ilgisi bulunmadığını, satışı yapılan taşınmaz tapu kaydının devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 22.03.2016 tarihli, 2015/16625 Esas, 2016/3473 Karar sayılı ilamı ile "... davacı maliki olduğu 909 parsel sayılı taşınmaz ile 911 parsel sayılı taşınmazın zeminde bir bütün olarak kullanılıp her iki taşınmazın da tapu kaydının devredildiğini düşüncesiyle hareket ettiğini, hataya düşürülerek 911 sayılı parselin adına tescil edilmediğini belirtmiştir. Dava konusu edilmeyen 909 sayılı parsel davalıların satışı nedeniyle davacı adına 22.09.1999 tarihinde tescil edilmiştir. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar dava konusu 911 ve dava konusu edilmeyen 909 sayılı parsellerin davacıya bir bütün olarak satıldığına dair bir beyanda bulunmamışlardır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/816 Esas KARAR NO : 2023/257 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/11/2021 KARAR TARİHİ : 14/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalının araç satışı yaptığı; -----model -----yeni bir otomobili 410.000 TL fiyat ile satın almak için davalı ile anlaştıkları ve 8.000 TL kaparo ödendiği; davalının gönderdiği ---- fatura ile borcun kalan kısmı içinde bankaya kredi başvurusunda bulunulduğu; otomobilin kasko sigortasının yaptırıldığı ancak geçen sürede araç fiyatlarının artması nedeniyle banka kredisinin onaylandığı gün davalının satımdan vazgeçtiği; davalıya noterden ihtarname gönderildiği ancak sonuç alınamadığı, satın alınamayan aracın fiyatında oluşan farkın, kasko ve banka kredi masraflarının ve de kaparo bedelinin 2 katının temerrüt tari...
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı ... arasında 11.02.2015 tarihinde taşınmaz satım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeden sonra davalı şirketin müvekkili şirket ile 11.02.2015 tarihli "Barterli İşlem Protokolü" imzaladığını, satış sözleşmesinin konusunu oluşturan dairelerin satışı için 1.073,600,00 TL nakit, 673.000,00 TL ... Çeki ödemesi ile toplam 1.746.000,00 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu aşamada, 50.000,00 TL barter çeki ve 10.000,00 TL nakit kaparo alındığını, kaparo olarak alınan 50.000,00 TL barter çekinin sözleşme gereğince komisyon bedelinin davacı tarafından 28.04.2015 keşide tarihli 2.950,00 TL bedelli ......
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik-yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıya konut satışı yapıldığını, davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshini talep etmektedir. Dava, harici senetle konut satış sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir....
Ortada herhangi bir şekilde bir alım satım ilişkisi bulunmadığı gibi, bir borç alacak veya kaparo ilişkisi de bulunmamaktadır. Davacı ile dava dışı Orhan Bezgal’in oluşturmuş olduğu teşekkülden ibaret eyleme ilişkin olarak bir lira dahi alacak söz konusu değildir. Müvekkil yıllardan bu yana “Mannheimerweg 46. 40229 Düsseldorf / Almanya” adresinde yaşamakta olup, Türkiye’de adına kayıtlı herhangi bir gayrimenkul bulunmamaktadır. Müvekkilin kaparo açıklaması ile bir bedeli alması için adına kayıtlı bir taşınmazın olması ve bunun satışı ile alakalı bir ilişki olması gerekecektir. Söz konusu bedel davacı T1 tarafından yatırılmış ve akabinde dava dışı Orhan Bezgal tarafından çekilmek sureti ile müvekkil borçlandırılmış ve müvekkil hakkında icra takibi yapılmıştır. Müvekkilin adına kayıtlı bir gayrimenkul bulunmadığı gibi, taşınmaz alım satımına ve buna ilişkin kaparo verilmesine ilişkin bir sözleşme vs. belgenin de sunulamamış olduğu açıkça ortadadır....
Mahkemece, davacıların dava dilekçesinde belirttikleri taşınmaz satışı yönündeki iddialarını yazılı sözleşme ile ispatlayamadıkları, iptali istenen dava konusu senetlerin vade tarihlerinin 2000-2001-2002 ve 1999 tarihli olduğu ve senetlerin zaman aşımına uğradığı, bu nedenle bu senetlerin iptalinin ve menfi tespitinin karara bağlanmasının hukuki bir yarar doğurmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Ancak, somut olayda her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de, davada kendisini vekille temsil ettirmeyen davalılar yararına vekâlet ücretine hükmolunması, usul ve yasaya aykırıdır....