Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, harici taşınmaz mal satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup hüküm sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 19.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu tür davalarda kadastro sırasında tescil harici bırakılan ve davaya konu edilen taşınmaz bölümleri hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerekmektedir. Somut olayda, dava konusu taşınmaz bölümleri 17.09.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ek krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilmiştir. Ancak mahkemece anılan yasal düzenlemeler hatalı değerlendirilerek, keşif tarihinden önce ve davanın konusunun 119 ada 7 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilerek yasal ilan yaptırılmış olması nedeniyle yasada öngörülen ilan şartının yerine getirildiğinden söz edilemez. O halde, mahkemece öncelikle TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince davanın konusunu oluşturan taşınmaz bölümleri hakkında yasal ilanlar yapılarak itiraz süresi beklenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

      Hukuk Dairesi'nin 2020/237 esas 2020/948 karar sayılı ilam içeriğinde de taraflar arasında açılan davanın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olması halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil davası olması halinde ise Tüketici Mahkemesi olduğunun belirtildiğini, dosya kapsamı incelenip bir bütün olarak değerlendirildiğinde, arsa sahibi ile müteahhitin aynı kişi olduğunu, dolayısıyla davacının davalı T7 kat karşılığı inşaat sözleşme ve yüklenicinin temlikine dayalı değil, harici satım sözleşmesine dayalı olarak ev satın aldığını, bu durum göz önünde bulundurulduğunda aradaki yapılan işlemin tüketici işlemi olmadığını, bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçe olarak belirtip mahkemenin görevsizliğine dosyanın Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine yönelik karar vermiştir....

      Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1951 yılında yapılan kadastro sırasında ziraate elverişsiz arazi olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, iddiasına konu taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.09.2015 tarihli rapor ve eki krokide (B) harfi ile gösterilen 13.415,00 metrekare yüzölçümündeki alanın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir....

        Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece taraf teşkili sağlanarak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.428,16 metrekare kısmın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir....

          tamamlandığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraat bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;, taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli ,jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; 3402 sayılı Kanun'un 17. maddesi göz önüne alınarak taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planı onay tarihinden önce imar planı kapsamı dışındaysa dava...

            Aynı davada tespit harici bırakılan bölüme yönelik dava tefrik edilerek, görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, 129 ada 126 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, dava, reddedilip taşınmazın tespit gibi tescil edilmiş olması karşısında 129 ada 126 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve (A) harfiyle gösterilen bölüm görevsizlik kararıyla gelen dava kapsamında olmadığından eldeki dava yönünden dava konusu değildir. Her ne kadar ... çekişme konusu taşınmaz bölümü hakkında tapu iptali ve adına tescil istemiyle müdahale talebinde bulunmuş ise de hakkında dava bulunmayan taşınmaz veya taşınmaz bölümleri hakkında davaya katılmak mümkün olmadığı gibi yargılama sırasında dava kapsamına alınması da mümkün değildir....

              Mahkemece, fen bilirkişinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.525,60 metrekarelik tescil harici taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece " ...davacı tarafın, dava konusu taşınmazı, kayıt maliki şirket temsilcisine 255.000,00TL ödemek suretiyle satın aldığını, davacı ile davalı şirket yetkisinin arkadaş olduklarını, bu sebeple davalının, bu taşınmaz üzerinden ipotek suretiyle kredi kullanması nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, zilyetliğin kendilerine devredildiğini ve ikamet edilebilir hale geldikten sonra anne ve babasının kullandığını, şirket yetkilisinin vefatı üzerine yeni yetkililerin devir taleplerini reddettiklerini, haksız şagil iddiası ile idari başvuru yaptıklarını, taşınmazın gerçek malikinin kendisinin olduğu iddiasına dayalı tapu iptal tescil talebinin olduğundan, davanın hukuksal dayanağı, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında sözü edilen (nam-ı müstear) inançlı işlem olduğu, alacak talebinin konusu ise, dava konusu taşınmaz için yapılan ödemenin tazmin edilmesi isteğini içerdiğinden bu talep sebepsiz zenginleşme hukuksal...

                Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ..... Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi fen memurunun 18.04.2014 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterdiği 1.273,08 metrekare kadastro harici bırakılan yerin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1962 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, tapulama harici bırakılan yerlerdendir....

                  UYAP Entegrasyonu