Şanlıurfa İli, Merkez İlçesi, Maşuk Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz tescil harici bırakılmıştır. Davacı T1, imar ihya ve kazandırıcı zamanışımı zilyetliğine dayanarak 13.10.2015 tarihinde taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava, tescil harici bırakılan taşınmazların TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17.maddeleri gereğince imar-ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil talebine ilişkindir. Mahkemece, 197 nolu parselin içerisinde kalan (A) harfiyle gösterilen bölümün ve tapulama harici alanda kalan (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin 1985 yılı itibariyle imar ihyasının yapılmış olduğu ve davacı lehine mülkiyet edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
Şanlıurfa İli, Merkez İlçesi, Maşuk Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz tescil harici bırakılmıştır. Davacı T1, imar ihya ve kazandırıcı zamanışımı zilyetliğine dayanarak 13.10.2015 tarihinde taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava, tescil harici bırakılan taşınmazların TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17.maddeleri gereğince imar-ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil talebine ilişkindir. Mahkemece, 197 nolu parselin içerisinde kalan (A) harfiyle gösterilen bölümün ve tapulama harici alanda kalan (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin 1985 yılı itibariyle imar ihyasının yapılmış olduğu ve davacı lehine mülkiyet edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ....Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,harici gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak açılan, taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Bozma üzerine mahkemece, dava konusu dairenin değerinin bozma ilamında belirtildiği gibi 37.000 TL olmadığı belirtilerek bozma ilamına kısmen direnilmiş, davacı keşfen belirlenen değer üzerinden taşınmazın bedelini yatırmadığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine alacak istemin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; "Bu durumda, yerel mahkemece kısmen uyularak verilen ve kısmen de direnme kararı olarak adlandırılan temyize konu karar; denetimden geçmeyen hususları içeren, tamamen yeni gerekçelere dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan; bu hükmün temyizen incelenme görevi Hukuk Genel Kuruluna değil; Özel Daireye aittir." denilmek suretiyle dosya dairemize gönderilmiştir....
Mahkemece, taşınmazın hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, zirai bilirkişiden taşınmaz imar- ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmazın niteliğini ve kullanım süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış ve çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmeksizin karar verilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez....
Noterliğinin 21/ 11/2017 tarih ve 20515 yev.no.lu Muvafakatnamesi ile kardeşi davalı T3'e devretmiş-sattığını, daha sonra da müvekkilimden aldığı vekaletnameyi geri getirerek satış yapamadığını, müşteri bulamadığını söylediğini, Dava harici olan ÖZKAN ASİL'e karşı Alacak, Maddi/Manevi Taz- minat Davaları açmak ve C.Savcılığına nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayet etmek hakkımızı saklı tuttuklarını, Belediye kayıtlarında 3.şahıslara muvafakatname ile bir devir teslim işlemi yapılmışsa bildirilecek şahısları davaya katmak hakkımızı saklı tuttuklarını, Dava harici ÖZKAN ASİL tarafından davacı müvekkilime bir ödeme yapılmadığını, muvafakatname ile satın aldığı belirtilen davalı T3 tarafından da müvekkilime bir ödeme yapılmadığını, Bütün bunların yanısıra, vekaletname ile satıcı ÖZKAN ile muvafakatname alıcı gözüken ÖZGÜR arasında da bir bedel ödemesi, para transferi bulunmadığını, bu nedenle davanın kabulüne ve taşınmaz üzerine şerh konulmasını talep ve dava etmiştir....
tespit harici yer ve 126 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, batısı tespit harici yer ve 125 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, müvekkilinin taşınmaz üzerinde faaliyette bulunduğunu, 40 yılı aşkın süredir zilyetinde bulundurduğunu, dava konusu taşınmazı kadastro çalışmalarında tescil harici bırakıldığını, dava konusu taşınmazın miras yolu ile intikal ettiğini belirterek dava konusu taşınmazların müvekkili adına tapuya tescilini talep etmiştir....
Dava konusu taşınmaz bölümleri, 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ziraate elverişsiz olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacılar, ........2006 tarihinde imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayalı olarak kendi adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanım koşulları oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, taşınmaz başında yapılan 28.03.2014 tarihli keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazların öncesinde davacıların murisi babaları ... ... ... tarafından kullanıldığını, 2003 yılında ölümünden sonra da mirasçısı olan davacılar tarafından kullanıldığını beyan etmişlerdir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında yapılan tapulama çalışmalarında dava konusu taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır. Bölgede orman kadastrosu ise henüz yapılmamıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde imar planı yapılıp yapılmadığı, imar planı yapılmış olması halinde ne zaman yapıldığı ve kesinleşip kesinleşmediği ve dava konusu taşınmazın imar planında ne şekilde tespit gördüğü, yine 1974 yılında yapılan tapulama çalışmalarında dava konusu taşınmazın tapulama harici bırakıldığı konusunda tereddüt olmasa da neden tapulama harici bırakıldığı araştırılmamıştır....
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi yönünden ise; taşınmaz davacının kullanımında olduğundan zamanaşımı işlemeye başlamamıştır. Öte yandan tapuya kayıtlı taşınmazların devrinin tapu müdürlükleri nezdinde resmi memur önünde yapılacağı kuşkusuz olup harici taşınmaz sözleşmelerinin geçerliliği bulunmamaktadır. Geçersiz sözleşmeler tarafları lehine hak veya borç doğurmayıp taraflar verdiklerini sebepsiz iktisap kuralları çerçevesinde geri isteyebilir. Dava konusu taşınmazın evveliyatı olan 283 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağında taşınmazın Tevfik Ceylan adına 03/03/1962 tarihli 645 sıra nolu tapu kaydı ile kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda dava konusu harici taşınmaz sözleşmesi geçerli değildir....