harici bırakılan yerden ifrazı ile yeni bir parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar .......
İlk Derece Mahkemesince, davalıların harici satın almaya dayalı olarak açtıkları tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesine kadar iyiniyetli olarak kabul edilecekleri, iyiniyetin varlığı halinde ecrimisil talep edilemeyeceği, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle davalılar tarafından harici satın almaya dayalı olarak Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2013-112 Esas sayılı tapu iptal ve tescil davasının henüz kesinleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalıcılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın harici satın almaya dayalı olarak dava konusu taşınmazı kullandıkları, bu durumda kötü niyetli kabul edilemeyecekleri, davacı tarafça harici satış bedeli iade edilinceye kadar davalıların ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ecrimisil istemine ilişkindir....
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan 4721 sayılı TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma tarihi ve nedeni tespit edilmemiş ve komşu parsellerin tutanakları getirtilerek tespitlerine esas belge bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamıştır....
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi sebeple tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz bölümü üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye...
Kadastro sonucu Kahramanmaraş İli, Andırın İlçesi, Çığşar Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 13 parsel parsel sayılı 620,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hatice Loğoğlu adına 29.7.2002 tarihinde tespit ve 31.01.2012 tarihinde tapuya tescil edilmiş, daha sonra satın alma nedeniyle T3 adına 27.12.2012 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Davacı T1, 13.7.2004 tarihli harici satış senedine ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptal ve tescil istemiyle 25.11.2016 tarihinde dava açmıştır. Dava, 2002 yılında tespiti yapılan taşınmaza yönelik tespit sonrası ancak kesinleşme öncesi yapılan harici satın alma ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
Borçlar Kanununun 213., 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı bir taşınmaz satışının hüküm ve sonuç meydana getirmesi için sözleşmenin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunlu ise de 30.09.1988 tarihli ve 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının sonuç bölümünde vurgulandığı üzere tapuda kayıtlı bir taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla birlikte Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması halinde olayın özelliğine göre...
Ne var ki dava; tapulu yerde sürdürülen zilyetliğe dayalı olarak değil, 1975 yılında yapılan ... çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın dava tarihi olan 14.11.2008 tarihine kadar davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının oluştuğu iddiası ile açılmış olup, dava tarihi itibariyle çekişmeli taşınmaz tespit harici bırakılan yerlerdendir. Öte yandan toplulaştırma sonucu oluşan 212 parsel sayılı taşınmaz da halen ... adına tapuda kayıtlıdır....
Taşınmazların satışına ilişkin resmi şekilde sözleşme yapılmadıkça TMK. 706.ve TBK'nun 237., Tapu Kanununun 26.ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddeleri gereğince harici satış sözleşmesi hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür . O halde, mahkemece yapılacak iş, harici satış sözleşmesine konu taşınmaz için davacı tarafından davalıya ödenen 5000 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davaıldan tahsiline karar verilmesi gerekirken ,davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir....
Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1977 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılmıştır. Tespit harici bırakma nedeni İlçe Kadastro Müdürlüğü'nden sorulmuş; Kadastro Müdürlüğü dava konusu yerin hangi gerekçe ile tespit harici bırakıldığının tespit edilemediğini bildirmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacının, Mersin İli, Anamur İlçesi, Ören beldesi, Ortaköy mahallesi, Kisebeli mevkiinde kain 328 parsel sayılı taşınmazın güney bitişiğindeki yaklaşık 20.000 m2 lik tapulama harici taşınmaz içerisinde krokide 2 nolu olarak gösterilen 1470 m2 lik kısmı, 40 yıla yakın bir süredir aralıksız, malik sıfatı ile imar ve ihya ederek kullandığını, krokide 2 nolu olarak gösterilen tapulama harici bu taşınmazın içerisinde okaliptüs ağaçları ve diğer muhtelif ağaçlar ile zeminde eskilere dayalı çilek sekilerinin olduğunu, dava konusu tapulama harici taşınmaz üzerinde, yaklaşık 40 yıl kadar önce 1970 li yılların başında iş makinesi ile teraslama çalışmaları yapıldığını, müvekkilinin o tarihden bu zamana kadar dava konusu yere teraslama yaparak buğday, fıstık, susam, çilek gibi tarım ürenleri ektiğini, yine 328 parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından...