Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava harici oto satış sözleşmesi uyarınca verilen ve icra takibine konulan 500.000 TL. bedelli çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı cevabında, dava konusu çekin, daha önce karşılıksız çıkan çeklerin ve teslim edilen otoların karşılığı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Şöyle ki; dava konusu taşınmazlar...ilçesi, ... mevkiinde bulunan 2297 m2'lik tespit harici bırakılan alan, 2725 parsel, 2839 parsel ve 349 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardır. Dolayısıyla davacı tarafın; tespit harici taşınmaz için tescil; diğer taşınmazlarda ise tapu iptali ve tescil istemi bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bilindiği üzere 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık süre, aynı kanun kapsamında yapılan kadastro işlemleri sonucunda tapu kaydı oluşan taşınmazlar için sözkonusu olup; bu süre, tutanağın kesinleştiği tarihten (hükmen kesinleşenlerde hükmün kesinleştiği tarihten) itibaren hesaplanmalıdır. Tespit harici bırakılan yerdeki tescil isteminin reddedilmesi için ise paftanın düzenlendiği tarihten itibaren 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir....

      Borçlar Kanununun 213., 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı bir taşınmaz satışının hüküm ve sonuç meydana getirmesi için sözleşmenin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunlu ise de 30.09.1988 tarihli ve 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının sonuç bölümünde vurgulandığı üzere tapuda kayıtlı bir taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla birlikte Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması halinde olayın özelliğine...

        Mahkemece, dava konusu edilen taşınmaz bölümü hakkında davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz bölümü, 2012 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol vasfında olması nedeniyle tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, çekişmeli taşınmaz bölümünün, maliki bulunduğu 124 ada 8 ve 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazların devamı niteliğinde olduğunu belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Keşif anında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, davacının taşınmaz bölümü üzerinde uzun süredir kullanımının bulunmadığını beyan etmişlerdir....

          Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve hibeye dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.724,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacılar adına eşit hisselerle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacılar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacı tarafından harici sözleşme ile davalıdan satın alınan taşınmaz için ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak dava açıldığından kararın temyizen incelenmesi görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkin olup tescili istenen taşınmaz bölümü 1982 yılında yapılan kadastro sırasında orman olarak tescil harici bırakıldığı kadastro paftası ve ölçü krokisinden anlaşılmış olmakla 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro sırasında ormanlık saha olarak tespit harici bırakılmış taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası olmakla Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2014/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme yeri 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İcra Müdürlüğünün 2015/749 esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile 172.232,00- TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verildiği kararın istinaf yoluna başvurulması nedeniyle henüz kesinleşmediği, dosyanın Dairemizin 2022/409 Esas sırasına kayıtlı olduğu, dosya içerisinde Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/749 Esas sayılı dosyasının bulunduğu, Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/749 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde: Alacaklısının T1 borçlusunun T3 olduğu, 15/01/2015 tarihinde başlatılan ilamsız takipte 172.232,00 TL asıl alacağın istenildiği, borcun sebebi olarak 02/02/2014 tarihli tutanağın gösterildiği anlaşılmaktadır. Dava, hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında mevcut 01/06/2015 tarihli protokole dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı taşınmaz satımına dayalı olarak davalı ile aralarında 01/06/2015 protokol bulunduğunu protokol uyarınca davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürmüş, davalı davanın reddini savunmuştur....

                  Aşağıdaki davaya konu 1 ve 2 nolu dükkanların keşif tarihindeki durumu aşağıda gösterilmiştir. 5393 Sayılı Belediye Kanunu; Belediyeye ait taşınmazın satışına karar verme yetkisini Belediye Meclisine, taşınmaz mal satımına ilişkin meclis kararlarını uygulama yetkisini Belediye Encümenine vermiştir. Davacının iddiasına dayanak gösterdiği kararın kanunun emredici hükümlerine aykırıdır. Belediye Meclisi taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine, kiralamaya ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine yetkilidir. Satış, belediye meclisi kararından sonra aleni müzayede suretiyle yapılabilir.T.C.YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2011/5345 K. 2011/7246 T. 3.6.2011 şeklinde karar verilirken, başka bir kararda, " .......Esasen idare mahkemesi kararında belirtildiği üzere belediye encümeninin, belediye taşınmazını satmaya yetkisi de bulunmamaktadır......"( YARGITAY 1....

                  UYAP Entegrasyonu