Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 20/03/2023 KARAR TARİHİ : 04/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ...'nun 1 Nisan 2019 Tarihinde mahkemeye ...Esas sayılı dava dosyasıyla imzaya itiraz davası açtığını, davası mahkemece ...Esas ...Karar sayılı 17 Haziran 2019 Tarihinde karara çıkarıldığını, usulsüz Tebligat nedeniyle mahkeme esasına ...esas numarasıyla kayedilen dava dosyasının yasal 7 günlük süreden sonra 29/06/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla şikayetin süre yönünden reddine karar verildiğini, bu esnada ... Cumhuriyet Başsavcılığına ......

    ise 05/11/2018 olduğunu, davanın bu tarih itibariyle de 1 yıllık süre içinde açılmadığını, 02.10.2007 tarihi itibariyle 10 yıllık, 12.03.2015 tarihi itibariyle gerek 1 yıllık istirdat, gerekse de 2 yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili tarafından mirasçı hazine aleyhine bir icra takibi başlatılmadığını, bu nedenle işbu menfi tespit davasının "icra takibinden önce açılan olumsuz menfi tespit davası - İİK md. 72/II" olarak nitelendirilmesi gerekmekte olduğunu, bu davada borçlunun kendisinden alacak isteminde bulunan ve fakat henüz icra takibine geçmemiş olan kimseye karşı borçlu bulunmadığının tespitini istemekte olduğunu, icra takibinin borçlusunun Hazine olmadığını, Hazine'nin davada taraf sıfatı bulunmadığını, icra dosyasının takipsiz bırakıldığını ve düştüğünü, yenilenmediğini, kambiyo senedine bağlı alacak zamanaşımına...

      ise 05/11/2018 olduğunu, davanın bu tarih itibariyle de 1 yıllık süre içinde açılmadığını, 02.10.2007 tarihi itibariyle 10 yıllık, 12.03.2015 tarihi itibariyle gerek 1 yıllık istirdat, gerekse de 2 yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili tarafından mirasçı hazine aleyhine bir icra takibi başlatılmadığını, bu nedenle işbu menfi tespit davasının "icra takibinden önce açılan olumsuz menfi tespit davası - İİK md. 72/II" olarak nitelendirilmesi gerekmekte olduğunu, bu davada borçlunun kendisinden alacak isteminde bulunan ve fakat henüz icra takibine geçmemiş olan kimseye karşı borçlu bulunmadığının tespitini istemekte olduğunu, icra takibinin borçlusunun Hazine olmadığını, Hazine'nin davada taraf sıfatı bulunmadığını, icra dosyasının takipsiz bırakıldığını ve düştüğünü, yenilenmediğini, kambiyo senedine bağlı alacak zamanaşımına...

      İİK'nın 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir(Çavdar, Seyit, İtirazın İptali,Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007,s.803)....

        Dava, davalı elindeki senetlerin ödendiği ve sonradan doldurulduğu iddia edilen menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı merhum babasından taşınmaz satın aldığını, bedelleri tam olarak ödeyip taşınmazları da devraldığı halde satış bedelini teminen verdiği senetleri geri alamadığını, davalı tarafından senetlerin ele geçirilip, sonradan doldurulmak suretiyle tahsili için avukata verildiğini, bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise senetlerin illetten mücerret olup sonradan doldurulduğuna yönelik iddiaların davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, senetlerin taşınmaz satışı ile ilgili olmayıp miras taksimi için kendilerine verildiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafça bu senetlerin miras taksiminden dolayı verildiği savunulduğu halde ispatlanamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklıya ait olup, alacak ilişkisi kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa senede karşı senetle ispat kuralı gereği borçlu tarafından, aynı mahiyette bir belgeyle borçlu olunmadığının ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda menfi tespit davasına konu senette ''nakden'' kaydı bulunmakta olup, davalı tarafça, ... İlçesi, ..., ... mevkii ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda davacı ...'a ait 1/7 hisselerin davacıya satışı konusunda tarafların anlaştıkları, davacının ödediği taşınmaz bedeli karşılığında davacılardan 108.000,00 TL tutarında bono alındığı, tapu devirlerinin yapılmaması üzerine bononun icra takibine konulduğu iddia edilmektedir....

            İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 371 inci maddesi 2.6100 sayılı Kanun'un Senede Karşı Tanıkla İspat Yasağı başlıklı 201 inci maddesi şöyledir: "Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz." 3.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) Menfi Tespit ve İstirdat Davaları başlıklı 72 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." 4.Yargıtay (Kapatılan) 13....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2018 NUMARASI : 2015/559 ESAS-2018/153 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) KARAR : İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2018 tarih ve 2015/559 Esas-2018/153 Karar sayılı karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK'nın 353. maddesi uyarınca incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili İzmir 3....

              Dava, davalıların kullanımında olan işyerinin kiracılık haklarının devri karşılığında hava parası-güvence bedeli adı altında boş olarak verilen senetten dolayı menfi tespit, dava ikame edildikten sonra takibe konulan ve tahsil edilen dava konusu senet bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Davalılar senedin tadilat, demirbaş ve önceden ödenen kira karşılığı davacı yanca düzenlenmiş şekli ile alındığını ve bu senede karşılık davacının bir kısım ödemelerde bulunduğunu savunmuştur. Senet malen düzenlenmiş olup güvence bedeli olarak verildiğinin ispat yükü davacı borçludadır. Davacı bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Mahkemece, bu yönde davacıya yazılı delillerini sunması için mehil verilerek toplanacak delillere göre varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                UYAP Entegrasyonu