Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunsa da davalının davacının iddiaları karşısında hiç bir belge sunamadığı, davacının senedin zorla alındığına dair savcılığa şikayetlerde bulunduğu, davalının soruşturma dosyalarında senedin varlığından bahsetmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının kötü niyetli takip başlattığı gerekçesiyle de davacı lehine %20 oranında tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, imzası inkar edilmeyen kambiyo senedine karşı açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı, senedin zorla alındığı iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Mahkemece ispat külfetinin davalıya yüklenerek yorum yoluyla davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ve 2018/ 737 K. sayılı dosyası ile davanın kabulüne karar verildiğini, açılan menfi tespit davasının sonuçlanması üzerine istirdat davası açıldığını, hak düşürücü sürenin aşılmış olması sebebi ile davanın reddine karar verildiğini, dava dosyası incelenecek olursa dava kesinleştikten sonra süresi içerisinde istirdat davası açıldığını, menfi tespit davası ve istirdat davasının amacı aynı olduğundan, borçlu açtığı menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşeceğini, (İİK md. 72) ayrıca menfi tespit davası kesinleşmeden borç ödenirse istirdat davası açılabileceğini, bu durumda İİK Md. 72' deki hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını, ödeme yapıldığı hususu da davacı şirketçe öğrenildiğinin akabinde hemen arabuluculuk yoluna başvurulup eldeki davanın açıldığını belirterek; istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep...
İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalılar vekili ile davalı-karşı davacılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
in hesabına ... tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ispat yükünün davalıda olduğunu, -İlk derece mahkemesinin menfi tespit davası olarak açılan takiplerin istirdata dönüştüğünün tespitini yapmayarak, menfi tespit davasına göre karar verdiğini, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda yazlı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi müvekkilinin takibe konu edilen bir borcu da bulunmadığını belirterek müvekkilinin takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 11.400 TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, istirdat talebinin yerinde olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinden yapılmasna karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının senede dayalı başlattığı icra takibinde, müvekkilinin senetteki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin açtığı menfi tespit davasının, kabul edildiği ve onanarak kesinleştiğini ileri sürerek davalıya ödenen bedellerin istirdadını talep etmiştir. Davalı vekili, İİK'nun 72/VII maddesindeki 1yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini davanın zamanında açılmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....
Dağıtım A.Ş olduğu, menfi tespit veya istirdat davalarının icra takibinin borçlusu tarafından icra takibinin alacaklısına karşı açılabileceği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava; keşideci tarafından çek lehdarı aleyhine açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dava dışı yetkili hamil tarafından davacı aleyhine icra takibine girişilmiş ve takip konusu borcun ödendiği iddia edilerek davanın istirdata dönüştüğü ileri sürülmüş ise de somut olayda davalı tarafından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığından bu davanın istirdat davasına dönüşmesi sözkonusu olamaz. Ancak keşideci olan davacı çekin lehdarı olan davalıya karşı İİK.nun 72.maddesine dayanarak menfi tespit davası açabileceğinden işin esasına girişilerek deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamında bulanan delillerin bir arada değerlendirilmesinde, takibe konu senetlerin harici araç satışı nedeni ile düzenlenmiş olduğu, davalının duruşmada alınan beyanında da bu durumun kabul edildiği, harici araç satışının geçersiz olması nedeni ile tarafların aldıklarını, aynen iade etmekle yükümlü olmaları, davalının duruşmada alınan beyanı dikkate alındığında senetlerin bahsi geçen harici araç satışı nedeni ile takibe konulduğu, mevcut durum itibari ile verilen senetlerin davacı tarafa iadesinin gerektiği, davacı tarafa iadesi gereken senetler ile ilgili davacının borçlu olduğunun kabul edilmeyeceği hususları bir arada değerlendirildiğinde davacının davasının kabulüne, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Açılan davanın KABULÜ İLE; 1-Davacının Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ......