Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a satılarak tapuda devredildiği, bu tarih itibariyle harici satışın resmi olarak ifasının fiilen imkansız hale geldiği, yeni kayıt maliki Serpil'in 08.04.2010 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameyle 5 nolu meskeni boşatılmasını istendiği saptanmıştır. .../.... Eldeki elatmanın önlenmesi davası kayıt maliki ... tarafından açılmış olup davalı ...'ın bu davada faydalı ve zorunlu masraflar ile harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis ) hakkı tanınması konusunda açık bir talebi bulunmamaktadır. Öte yandan, harici satın alan bu hakkını bayiinden talep edebilir. Nitekim, harici satın alan ..., harici satışsözleşmesinin tarafı ve satış bedelini ödediği ... ve... aleyhine asıl davasıyla alacak talebinde bulunmuştur. Bu durumda, 08.04.2010 tarihinde tebliğ aldığı ihtarnemeyle davalı ...'ın taşınmazın yeni malikini ögrendiği, bu tarihten sonraki kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı anlaşıldığına göre, davacı ...'...

    Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır” şeklinde açıklanmıştır. Geçersiz sözleşmeye göre bir bedel ödenmiş ise, Yargıtay'ın 10.07.1940 tarih ve 2/77 Sayılı İBK'na göre, taraflar satışın kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilirler. Bu sözleşmeler geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz.Herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. 6098 sayılı TBK'nun 177/1. fıkrasına göre; sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para cayma parası olarak değil, sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. 2. fıkraya göre; aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça bağlanma parası (kapora) esas alacaktan düşülür. Harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan kaporanın da iadesi gerekir. Satış harici olduğundan taşınmaz satışının hangi gerekçelerle gerçekleşmediğini bir önemi yoktur....

    K A R A R Davacı, davalı ...’in ev sahibi,...’ın ise Komisyoncu olduğunu, bir adet daire alımı hususunda harici sözleşme yaptıklarını, 1.400,00 YTl kaparo verdiğini, kredi başvurusu yaptığını kredisinin çıktığını bu aşamada davalıların taşınmazın satışından vazgeçtiklerini, kaporayı iade etmediklerini ileri sürerek kaparo, cezai şart ve yaptığı masraflar toplamı 3.206,00 YTLnin tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir....

      58,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı, ifraz, taksim, harici pay satışı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; ... ada ... parsel sayılı 2.044,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ... adına; ... ada ... parsel sayılı 107,37 metrekare, ... ada ... parsel sayılı 524,7 metrekare, ... ada ... parsel sayılı 252,15 metrekare ve ... ada ... parsel sayılı 1.187,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ..., ... ve davacı ... adına; ... ada ... parsel sayılı 70,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, ifraz, taksim, harici pay satışı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; ... ada ... parsel sayılı 25,97 metrekare ve ... ada ... parsel sayılı 918,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; ... ada ... parsel sayılı 2.200,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı...

        suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın katılandan taşınmaz satışı için katılandan farklı zamanlarda ve değişik miktarlarda para aldığı, ancak taşınmaz satışının gerçekleşmemesi nedeniyle almış olduğu paraları teslim etmediği, sanığın hukuki ilişkinin kurulması sırasında katılana yönelik hileli bir hareketinin bulunmadığı dikkate alınarak, eylemin 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında kalan ve 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesinde öngörülen zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde beraat hükmünün tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davaya konu taşınmazı 21.04.2015 tarihli harici yazılı sözleşme ile davalıdan satın aldığını, 4000 TL kaparo verdiğini, ...bankasından 48.750 TL konut kredisi çektiğini ancak tapuda taşınmaz üzerinde şerh olduğunun görülmesi üzerine satışın gerçekleşmediğini, davalının şerhi kaldıracağını söyleyerek davacıyı oyaladığını, bu arada kendisinin konut kredisi nedeni ile ......

            -TL kaparo bedeli ödenmesi, takip eden 1 hafta ila 10 gün içerisinde 1.000.000 TL'lik ödeme yapılması ve geriye kalan tutarın da Temmuz ve Ağustos aylarında ödenmesi şeklinde anlaşmaya varıldığını, davacı, üzerinde anlaşılan 40.000.-TL tutarındaki kaparo ücretini iki 25.000.-TL ve 15.000.-TL olmak üzere iki seferde müvekkilinin banka hesabına gönderildiğini ve müvekkiline gönderilen kaparo bedellerini vakit geçirmeksizin dava dışı emlakçıya gönderildiğini, ancak daha sonra davacı taraf üzerinde anlaşan şartları yerine getirememiş ve kaparo bedellerini geri istediğini, dava dışı emlakçı Özkan Avcı nın ise kaparo ücretini iade etmediğini, açıkça anlaşıldığı üzere dava konusu icra takibi ile talep edilen kaparo ücretini alan kişinin müvekkili olmadığını, dolayısıyla müvekkilinin davacıya borcu olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Taşyaka Mevkiinde yer alan taşınmazın fiili ve hukuki durumunu olduğundan farklı anlatarak, söz konusu taşınmazı başka kişilerinde almak istediği yönünde davacı müvekkili üzerinde baskı kurarak, davacı müvekkilden kaparo adı altında 5.000,00TL aldığı, karşılığında 29.09.2017 tarihli ve "emlak satış kaparo sözleşmesi" imzaladığı, devam eden süreçte söz konusu taşınmazın, davalının anlatmış olduğu hiçbir özelliği taşımadığını, taşınmazın yapı kullanma belgesi olmayan kaçak yapı statüsünde olduğunu, hatta davalının taşınmaz ile ilgili olarak yapmış olduğu birçok yanlış bilgilendirme hakkında, taşınmaz sahibi Cumali'nin dahi bilgisinin olmadığının, herhangi bir taşınmaz alım, satımı yapılmamış ve davacı müvekkili davalıdan, 5.000,00- TL' nin iadesini talep ettiğini, davalı, başta söz konusu 5.000,00- TL' lik ödemeyi iade edeceğini ifade ettiğini, devamında telefonlara dahi bakmadığını ve sanki davacı müvekkilinden 5.000,00- TL almamış gibi davranmaya başladığını, davacı müvekkili, davalı...

            satışı konusunda anlaşma sağlandıktan sonra yine müvekkil tarafından davalıya 10/01/2023 tarihinde Eyüp Ağaçlı 10 parsel kaparo açıklamasıyla 2.100.000,00 TL ve Eyüp ağaçlı 10 parsel satış açıklamasıyla 3.900.000,00 TL söz konusu bedellerin gönderildiğini, taraflar arasında anlaşma sağlanmasının ardından müvekkil tarafından kredi desteği için banka ile görüşüldüğünü, taraflar arasında satışın gerçekleşeceği tarih olarak belirlenen 25/01/2023 tarihinde kalan 15.000.000,00 TL bedelin müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, müvekkili tarafından bu kredi ile birlikte davalıya toplamda 23.000.000,00 TL ödemenin banka kanalı ile gerçekleştirildiğini, taşınmaz satışı için belirlenen tarihte davalı tarafından müvekkiline satıştan vazgeçtiğinin sözlü olarak bildirildiğini, ardından davalı tarafından müvekkiline 25/01/2023 tarihinde banka aracılığıyla 2.000.000,00 TL ve aynı tarihte başka bir banka aracılığıyla 6.000.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000.000,00 TL kapora iadesi açıklamasıyla yapıldığını...

            Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen harici satış sözleşmesi karşılığında davalıya kapora ödendiği ancak satışı konusunda anlaşılan bağımsız bölümün özellikleri konusunda hataya düşürüldüğü ve sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğinden davalının kaparo bedelini hak etmediği iddiasıyla ödenen kaporanın geri verilmesi için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali niteliğinde olup, uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olmadığı ve 4077 sayılı yasadan kaynaklanmadığı anlaşıldığından, ticari dava niteliğinde bulunmayan davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu