Kural olarak taşınmazların tapu sicilinde satışı halinde vekilin satış konusunda vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunması zorunlu ise de harici taşınmaz satışı geçersiz olsa bile bu satış konusunda herhangi bir kimsenin sözlü veya yazılı olarak temsilci veya vekil tayin etmesi mümkündür. Öte yandan harici satışlarda mutlaka malik bulunması zorunluluğu yoktur. Diğer bir anlatımla bir kimse başkasına ait bir taşınmazı haricen satması mümkündür. Bu satış hem resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olması, hemde malik sıfatını taşımadığından ifa edilemeyeceğinden verilenlerin karşılıklı iadesi sonucunu doğurur. Bu durumda davalı harici taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin tarafı olduğuna göre eldeki davada satıcı olarak husumeti bulunduğundan geçersiz sözleşme ilişkisine dahil olmadığına yönelen istinaf istemi yerinde görülmemiştir....
Somut olayda, dayanılan sözleşme tapulu taşınmazın harici satışına ilişkindir ve açıklanan yasa hükümlerine göre geçersizdir. O halde mahkemece, davacı tarafından davalılara verildiği ... olan 5 000,00 TL kaparo bedelinin iadesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, harici sözleşme ile davalıdan taşınmaz satın aldığını, ancak taşınmazın tapuda devrinin verilmediğini ileri sürerek ödediği kaparo bedelinin iadesi ile cezai şart bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece dava, sözleşme geçersiz kabul edilerek sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan uyuşmazlık olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 20.12.2016 tarih, 2016/48675 Esas, 2016/48566 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
K A R A R Davacı, davalıdan harici sözleşme ile daire satın aldığını ve karşılığında 10.000 TL kaparo verdiğini, tapuda devir yapılmadığını ileri sürerek ödediği 10.000 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; “ Davalı’ 19.2.2010 tarihli dilekçesinde dairenin satış bedeli olarak 10.000 TL kaparo bedelini davacıdan aldığını kabul ettiğine göre bu parayı dava dışı şirket yetkilisi olarak şirket adına aldığını ispat yükü davalıdadır. Davalı, bu savunmasını ispatlayamamıştır. Davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde husumetten reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.^” gerekçesiyle bozulmuştur....
e satışı için kızı ve vekili olan diğer davalı ... ile 18.03.2008 tarihli harici bir sözleşme yaptıklarını, sözleşme uyarınca 10.000,00 TL kaparo aldığını, kalan miktar için de 17.04.2008 ve 01.09.2008 tarihli iki adet bonoyu davalı ...'nın babasına vekaleten imzalayıp kendisine verdiğini, resmi temlik işleminin 16.04.2008 tarihinde tapuda gerçekleştirildiğini, bu aşamada da davalı ...'nın babası adına vekil sıfatıyla hareket ettiğini, ancak 01.09.2008 tarihli ve 30.500 EURO bedelli bono bedelinin vadesinde ödenmediğini, tahsili için ihtiyati haciz kararı alınmış ise de borçlu asil ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında 13.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığını, süresi içinde, davalı, sözleşmenin 3.ncü maddesinde yer alan edimlerini yerine getirmediğinden sözleşmenin feshedildiğini; sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle, ödenen 2000 TL kaparo parasının ve sözleşmenin 6.maddesinde öngörülen ceza-i şart bedelinin (100.000 TL'nin) faziyle tahsili gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, cezai şart tazminatı olarak 20.000 TL'nin ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 2.000 TL'nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; resmi şekilde yapılmayan sözleşme geçersiz olduğundan, cezai şartın da geçersiz olduğunu; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, "...Davacının dayandığı 13.10.2010 tarihli harici satış...
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; " ... davalı taraf her ne kadar davaya konu bedeli dava dışı Ümit'e davacıya ödemesi için verdiğini beyan etmiş ise de bu savunma yönüyle dava dışı kişi ile davalı arasında ayrı bir dava konusu olabileceği ve davacının kendisine 20.000,00 TL yi ödemediğini kabul ettiği anlaşılmakla; taraflar arasında taşınmaz satışı resmi şekilde yapılmadığından geçerli bir sözleşme bulunmadığı, bu sebeple taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince her zaman geri isteyebileceği, taşınmaz satışı için 20.000,00 TL kaporanın davalıya gönderildiğinin banka dekontu ile sabit olduğu ve davacı tarafından 20.000,00- TL'nin ödenmesi için Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2017/6098 esas sayılı dosyasıyla takip başlattığı, davalının borçlu olduğunu ve miktarını bildiği halde takibe itiraz ettiğinden davanın kabulü ile davalının Küçükçekmece 2....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaparo alarak aldığı paranın sadece 5.000,00- TL olup diğer 10.000,00- TL'nin borç olarak alınıp geri ödendiğini, kaparo olarak alınan paranın ise davacı satım sözleşmesini ifa etmediği için iade edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile bir adet daire alımı hususunda harici sözleşme yaptıklarını, 1.000,00 YTl kaparo verdiğini, kredi başvurusu yaptığını kredisinin çıktığını, bu aşamada davalının taşınmazın satışından vazgeçmesine rağmen aldığı kaparoyu iade etmediğini ileri sürerek, kaparo cezai şart ve komisyon bedeli toplamı 18.400,00 YTLnin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı 4.9.2005 tarihli alım-satım komisyon sözleşmesi gereğince satıcıya ödemek zorunda kaldığı kaparo, cezai şart ve komisyon ücreti için eldeki davayı açmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2019/46 ESAS-2019/269 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Niğde 2....