Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı ile aralarındaki yazılı olmayan sözleşmeye istinaden mal alımı için 20.000 TL kapora ödendiğini ancak malın teslim edilmediğini belirterek, menfi tespit-istirdat isteminde bulunmuştur. Davalı ise mal bedelinin 100.000 TL olduğunu, 20.000 TL'nin bu alacağın bir kısmını oluşturduğunu, bedelin tümü ödenmediğinden malın teslim edilemediğini savunmuştur. Ödenen 20.000 TL'nin mal alımı için kapora olduğu tarafların kabulündedir. Satış sözleşmesinde akdin esaslı unsurlarından olan mal bedeli konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır. Mal bedelinin ne kadar olduğunun ispat yükü davalı satıcıya aittir. Satıcı, mal bedelinin 100.000 TL olduğunu kanıtlayamamıştır. Dolayısıyla yanlar arası satış sözleşmesi kurulamamış, mal teslimi yapılamamıştır. Geçersiz hale gelen sözleşme uyarınca taraflar verdiklerinin iadesini isteyebilir....

    Dava, davalı ile davacı arasında Devremülk satışına ilişkin mesafeli sözleşmenin davalının süresi içerisinde teslim etmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve ecrimisil talebidir. Davacı ile davalı şirket arasında Devremülk satışına ilişkin mesafeli satış sözleşmesi yapıldığı, davacının bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, ancak davalının devremükleri sözleşmede belirtilen süre içerisinde teslim etmediği, davacının ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satılmazsa Medeni Kanun'un 705, Borçlar Kanun'u 213, Tapu Kanun'unun 26 ve Noterlik Kanun'unun 60. maddesi ile Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 tarihi 2000/13- 1612 esas 2000/1704 karar sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      Halen davacı nezdinde olduğu kanaatine varılan senetler yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti talebinin; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebi ile bağlı olduğu ve tüketici sözleşmesinin feshi kararının hüküm ve sonuçlarına tabi olduğu ve bu kararın senetler yönünden de borçlu olmadığının tespiti hükmünü doğuracağı, davacının tüketici olduğu ve senet bedellerinin de harca esas tutulmadığı anlaşıldığından menfi tespiti talep edilen senet bedelleri yönünden ayrıca davalı aleyhine harç ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığı anlaşılmıştır....

      Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı bedel iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasında 12.03.2013 tarihinde Rüya Nefes Rezidance 2.Etap Konut Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme ile davacıya 46 numaralı konutun satışının kararlaştırıldığı, davacının sözleşmede yazılı 40.000,00 TL'yi davalı satıcıya ödediği, davacının sözleşmeden dönme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre rayiç bedeli isteme hakkının bulunduğu gerekçesi ile taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 120.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmiş; davalı bu kararı sadece sözleşmenin geçersizliği nedeniyle dava tarihindeki değere hükmedilemeyeceğinden bahisle istinaf etmiştir. Davacı eldeki bu davasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dönerek taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelini istemiştir....

      DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 21/09/2020 KARAR TARİHİ : 20/09/2021 KARAR YAZMA TARİHİ : 20/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin traverten - mermer ocağında kullanmak üzere davalı şirketten jeneratör aldığını, teslimden sonra jeneratörün verimli çalışmadığını, sürekli arızalandığını, satıcı şirket tarafından jeneratörün arızasının giderilmediğini, tamir edildiği söylenmesine rağmen çalışmaz durumda olduğunu, Nazilli ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Mahkemece ilk yapılan yargılama sonunda, harici satış sözleşmesinin TMK'nin 706., BK'nin 213., Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, temliken tescil isteğine ilişkin olarak ise ifrazın mümkün olmadığı, binanın yıkımının fahiş zarar doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 09.05.2014 tarihli ve 2014/8254 Esas, 2014/9104 Karar sayılı ilamı ile Mahkemenin, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle davanın reddine karar vermesi yönündeki görüşüne ve bedel iadesi istemi hakkında hüküm kurulmamasına katılma olanağı bulunmadığı, dava konusu 199 parsel sayılı taşınmazın "tarla" niteliğiyle, senetsizden, 08.08.1953 tarihinde, tam mülkiyet üzere, Hüseyin oğlu ... adına tespit gördüğü, ...'...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekAv....gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, taraflar arasında akdedilen ürün satış sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle ödenen tutarın iadesi ile davalı elinde karşılıksız kalan çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ceza-i şart alacağının tazmini istemine ilişkindir....

              - KARAR - Davacı vekili, asıl davada, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapu kaydındaki şerhinin terkini için dava açıldığını, davanın kabul edilip kesinleştiğini, ancak sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin kusurlu olduğunu, müvekkili arsa sahibinin kira ve satış gelirinden yoksun kaldığını ileri sürerek, maddi zararının tespiti ile bu bedelden yükleniciye iadesi gereken bedelin mahsubu ile kalan miktarın davalılardan tahsiline; birleşen davada, asıl davada yükleniciye iadesi gereken bedelin mahsubu istenmiş olmakla, bu bedel nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, sözleşmenin BK'nun 19. maddesi gereğince başlangıçtan beri imkansız olduğu, bu durumun kesinleşen mahkeme kararıyla sabit olduğu, batıl olan sözleşme nedeniyle tazminat istenemeyeceği, davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu