Dava konusu taşınmazın tapuda dere yatağı içerisinde kaldığı, taşınmazın iktisabının mümkün olmadığı, davalının üçüncü kişilerden harici satım senedi aldığı bu yeri 08/11/1997 tarihli senet ile 150.000.000,00TL bedelle davacıya sattığı, yazılı satış senedine göre bedelin peşin olarak ödendiği, davalı taraf her ne kadar sözleşmedeki bedelin yarısının tarafına ödendiğini beyan etmişse de yazılı delil olan harici satım senedinin aksinin yine yazılı delil ile ispatı gerektiği, bu hususta davalı tarafından bir delil ibraz edilmediği, böylelikle davacının davalı taşınmazı 150.000.000,00 TL'ye aldığının ve bedelinin davalıya ödendiğinin mahkememizce kabul edilmesi gerektiği, tescile konu olamayacak dava konusu taşınmazın harici satım senedi ile satılması hukuken sonuç doğurmayacak geçersiz bir sözleşme olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalının aldıklarını iade ile yükümlü olduğu, ancak satım tarihindeki bedele hükmedilmesi denkleştirici adalet ilkesine aykırı olup dava konusu...
Ayılı dosyası üzerinden takibin iptali istemiyle dava açıldığını, bunun üzerine davacı icra takibinden feragat ettiğini belirterek, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece,''...davacı ile davalılar murisi arasında imzalanan satış sözleşmesi harici satım sözleşmesi olup, tapuya kayıtlı taşınmazların satışının resmi şekilde yapılmamış olması sebebi ile geçersiz olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların birbirlerinden aldıklarını iade etmeleri gerekir.... olarak davacının ödediği bedelin iadesinden sorumludurlar....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/100 E- 2019/279 K sayılı kararında belirtilen ve onanan gerekçe aynen benimsenerek ve davacı tarafça dava dilekçesinde ödemenin sözleşme kapsamında yapıldığı beyan edilip banka dekontu ile harici satım sözleşmesi arasında ilişki kuruluğundan davaya konu harici araç satım sözleşmesinin dava dışı Ramazan Sulak ile davalı arasında akdedildiği, davacı tarafından davalıya banka aracılığıyla gönderilen paranın sözleşme kapsamında ödendiği, bu halde ödenen paranın dava dışı Ramazan Sulak tarafından talep edilmesi gerektiği, bu minvalde olmak üzere davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilerek " gerekçesiyle; davanın usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Alacak KARAR Dava dilekçesinde harici satın alma ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkeleri uyarınca tazmini talebinde bulunulmuş; 12.04.2010 tarihli ıslah dilekçesinde ise; dava dilekçesinde terditli talep ileri sürülmüş ise de davalıların iptal ve tescile ilişkin talebe karşı koymaları nedeniyle isteğin daraltıldığı buna göre yalnız harici satış nedeniyle ödenen bedelin güncelleştirilmiş değerinin tahsiline ilişkin olarak davanın görülmesi istenilmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan harici satım sözleşmesi ile traktör aldığını, 24.000,00 YTL ödediğini, traktörün kaydının devir edilmediğini, ileri sürerek ödediği bedelin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 24.000,00 YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan haricen satın aldığı traktörün devrinin verilmediği belirterek ödediği bedelin tahsilini istemiştir.Dava konusu traktörün trafik kaydının,dava dışı ... adına kayıtlı olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki trafikte tescilli traktörün satışına ilişkin sözleşme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi gereğince geçersizdir....
O halde, davacının 15.01.2003 tarihinde harici satım sözleşmesi ile satın aldığı aracın devrinin davalı yanın kasıtlı hareketleriyle 22.12.2003 tarihine kadar geciktiğini iddia ve ispat etmemiş olmasına keza harici satış tarihinde araç üzerinde haciz olmamasına rağmen bu harici satış sözleşmesi ile malik olmayan davacının zararına kasıtlı olarak araç kaydı üzerine haciz konulmuş olduğunun da kanıtlanamadığı da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı ... lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanmayan emlak alım satım sözleşmesi gereğince senet kefili olan davacının senet alacaklısına ödemiş olduğu bedelin senet asıl borçlusu davalıdan tahsili için icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık senet kefili tarafından senet alacaklısına ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, Dairemizin temyiz inceleme görevi dahilinde olmayıp Yargıtay ... Hukuk Dairesi görevinde olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar ve satıcı arasında düzenlenen harici alım satım sözleşmesi kapsamında, satım bedeli karşılığı davalıya yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönü ile sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan aracılık sözleşmesi kapsımında ödeme yapılmasına rağmen, satıcının edimini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, satım sözlemesinin taraflarının, müvekkilinin yaptığı toplam ödemenin %10'unun kesilerek bakiyesinin iadesi konusunda anlaştıklarını, ancak davalının tahsil ettiği 62.500,00 TL bedeli alıcıya devir etmemesi nedeniyle bu miktarın iade hesabında dikkate alınmadığını ileri sürerek, davalı uhdesinde kalan miktarın tahsilini istemiştir....
Mahkemece, davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 8.100-TL’nin davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Dava, taraflar arasında düzenlenen 05.08.2006 tarihli harici araç satım sözleşmesi gereğince devri yapılamayan araç için ödenen bedelin iadesi ile cezai şartın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğundan, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ta geçersizdir. Mahkemece, 1.000- TL cezai şart talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem isteğin de kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, geçersiz satım sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, kararın dayandığı deliller ile gerekçe içeriğine göre, davalının kamu düzenine ilişkin bulunan ve aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı ve reddi gerektiği anlaşılmıştır....