WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi'nin 2015/1541 Esas 2017/826 Karar sayılı kararıyla hüküm altına alınan tutarın 74.070,00- TL olduğu, davacının talep edebileceği alacak tutarının 56.179,06- TL olarak hesaplandığı, taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmesinin geçersiz olması ve davalı tarafça da edimin yerine getirilmemesi üzerine davacının ödenen bedelin iadesini talep edileceği anlaşılmış olup, davanın kısmen kabulü ile; 56.179,06- TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının kira alacağı talebi yönünden yapılan incelemede; davacı tarafından talep edilen kira alacağı sözleşmenin kanunun aradığı şartları taşıması ve teslim olgusunun gerçekleşmesi ile doğacağı, dolayısıyla taşınmaz satımını güçlendiren cezai şart da, satış sözleşmesinin tabi olduğu resmi şekilde yapılması gerektiği, somut olayda taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin resmi şekil şartına uygun olarak yapılmadığı, bunun...

Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir....

    Derdestlik itirazına konu...1.Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2006/473 Esas sayılı taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı icra takibinden kaynaklanan menfi tespit davası niteliğindedir. Eldeki dava ise; harici satışa dayalı tapu kaydının iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi isteğine ilişkindir. Derdestlik itirazı ancak dava konusu, tarafları ve hukuki nedenlerinin ayın olduğu davalarda ileri sürülebilir. Aksi takdirde derdestlik ilk itirazı dinlenemez. Somut olayda; her ne kadar davalı vekili 1086 sayılı HUMK.nun 187 maddesi (6100 sayılı HMK.nun 114.m.) uyarınca süresi içerisinde derdestlik iddiasını ilk itiraz olarak ileri sürmüş ise de her iki dosyada davanın tarafları aynı ise de konusu ve dava sebepleri farklıdır. Bu bakımdan derdestlik savunmasının dinlenme imkânı ve kabiliyeti bulunmamaktadır....

      D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve davalının başka bir dağıtım şirketine ait tüplerin satışını yaptığının tespit edildiğini, bu durumun Tüplü Bayilik Sözleşmesinin 3.maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve 21.maddesi gereğince müvekkiline sözleşmeyi derhal fesih hakkı verdiğini, müvekkili şirketin 11/01/2018 tarihinde sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini bildirdiğini, müvekkilinin kendisine ait tüplerin ve davalıya ödenmiş satış teşvik primlerinin iadesi ile davalının taahhüt ettiği LPG alımından eksik kalan LPG tonajı karşılığı borcunu talep ettiğini, davalının sözleşmenin haksız olarak feshine sebebiyet vermesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu, davalının 25.000,00-USD cezai şart bedelini ödeyeceğini sözleşme ile kabul ettiğini, davalının teşvik primine ilişkin müvekkiline borcunun bulunduğunu iddia ve beyan ederek şimdilik toplam 114.500,00....

        DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 31/10/2023 KARAR TARİHİ : 01/11/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 02/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ...'ın .... esas sayılı dosyasında davacı şirkete karşı 13.09.2023 tarihinde .... Sayılı ilamına dayanarak icra takibi başlatıldığını, takibin haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğe çıkartılmamıştır. Dava, ilama dayalı başlatılan takibe dayanak mahkeme kararına konu hukuki ilişki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dilekçesinde, .... sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu ilamın .......

          Davacı taraf, tapulu taşınmazı harici sözleşme ile satın aldığını ve satış parasını ödediğini iddia ettiğine; davalı taraf da satış sözleşmesinin varlığını inkar ederek aradaki sözleşmenin kira olduğunu savunduğuna göre öncelikle davacı tarafın satış sözleşmesinin varlığını ve ödeme iddiasını yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Dosya içeriğinden; davacı tarafın iddialarını yazılı delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacı tarafın dava dilekçesinde "...ve sair deliller" demek suretiyle yemin deliline dayandığının kabulü ile davacı tarafa, davalıya yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            Davacı vekili müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 11.11.2009 tarihli kredili satış sözleşmesi uyarınca davalı lehine 5 adet araç üzerinde menkul rehni tesis edildiğini, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucunda araçların satıldığını, satışı yapan icra müdürlüğünce davalıya fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazla ödemenin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece rehinli araçların satışından sonra öncelikle rehinli alacaklıya pay ayrıldığı, rehinli alacaklının alacağından fazla olan bedelin diğer alacaklılara ödeneceği davacının menfi tespit ve istirdat davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Rehinli malın satışından sonra satış bedelinin paylaştırılması İİK 151.maddesi uyarınca yapılır. Satış tutarının alacaklıların alacağını karşılamaması halinde sıra cetveli düzenlenerek paylaştırma yapılır....

              Davacılar-Karşılık davalılar tarafından menfi tespit davasına konu edilen 03/09/2010 tarihli oto alım satım sözleşmesinin başlık kısmında satıcı olarak T1 ve parantez içerisinde T2 olarak gösterilmiş ise de sipariş formunun T2 ile davalı-karşılık davacı şirket arasında düzenlendiği gibi oto alım sözleşmesinin altı satıcı sıfatıyla T2 tarafından imzalanmıştır. Söke 2. İcra Dairesi'nin 2011/3192 sayılı takip dosyasında borçlu olarak T2 olarak gösterilmiştir. Davacı T1 takasa konu edilen 34 XX 332 plakalı aracın işletenidir. Harici araç satışında tarafların mutlaka malik olmaları şartı bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla bir kimse başkasına ait bir aracı da harici satıma konu edebilir. Somut olayda, menfi tespit davası 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesi gereğince takip borçlusu tarafından açılabileceğinden harici satış sözleşmesinin ve takibin tarafı olmayan T1'ın aktif husumeti bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, menfi tespit davasıdır. Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2017/9048 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının T3 borçluların Osman YALÇIN ve T1 olduğu 55.000,00- TL'nin tahsili yönünden ilamsız icra takibi yapıldığı, icra takibinin konusunun 06/05/2016 tarihli taşınmaz sözleşmesinden kaynaklanan peşin olarak verilen satış bedelinin iadesi talebi olduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlu Osman YALÇIN'ın yasal süre geçtikten sonra itiraz dilekçesi verdiği, diğer borçlu T1'ın herhangi bir itirazının bulunmadığı, takibin kesinleştiği ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, temelde ticari olmayan aracın harici satış sözleşmesi nedeniyle satışı ve sözleşmenin geçersizliği nedeniyle bedeli karşılığı ödenen paranın istirdadından kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Dava dosyası Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı ile Dairemize geldiğinden Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca, görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 12.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu