Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti’nin tüm malvarlığının bu şirkete aktarıldığı, yine davaya konu taşınmaz satış sözleşmesinin de satıcı sıfatıyla bahse konu ... ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince; davaya konu 17/12/2013 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesine istinaden yapıldığı iddia olunan ödemenin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir....

    Dava, harici (geçersiz) satış sözleşmesi gereğince ödenen paranın iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan taşınmaz satış işlemi TMK. nun 706, BK.nun 213, Tapu Kanunu 26. maddesi hükmüne göre geçersizdir. Bu nedenle, taraflar ancak verdiklerini isteyebilir. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına uygun çözümlenmesi ve tasfiye edilmesi gerekir. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder....

      Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 Esas ve 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

        A.Ş.vekilinin malın iadesi davasını 12.01.2010 tarihinde açtığı, iflas erteleme talebi üzerine verilen tedbir kararının finansal kiralama sözleşmesinin feshine engel oluşturmayacağı, malın iadesi koşullarının gerçekleştiği gerekçeleri ile birleşen ... 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/23 Esas sayılı davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacıları ... Kimya A.Ş.(birleşen davaların davalısı) ile ...’in vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davanın davacısı-birleşen davaların davalısı ... Kimya A.Ş. ile ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davanın davalısı ... ile birleşen davanın davacısı ......

          Davacının harici satış nedeniyle davalılara harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....

            KARAR Davacı vekili, vekil edeninin, davaya konu 20 numaralı bağımsız bölümü, 1.10.2012 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile satın aldığını, satış sözleşmesi uyarınca aylık ödemelerin davalıya yapıldığını, buna rağmen sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak tek taraflı şekilde feshedildiğini açıklayarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, olmaz ise taşınmazın rayiç bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, satış sözleşmesinin gerekli şekil şartını taşımadığından geçerli olmadığını, sözleşmesinin vekil edeni tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının sözleşmeye konu taşınmazın bedelini tam olarak ödemediğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

              Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalının iki adet bonoya dayalı iki ayrı takip yaptığını, takip dayanağı bonoların taraflar arasında düzenlenen adi yazılı daire satış sözleşmesinde teminat amaçlı olarak davalıya verildiğini, davalının sözleşme gereği davacıya ödediği bedelin iadesi için dava açtığını, ayrıca mükerrer tahsilat yapmak için davacı aleyhine takipler yaptığını, cebri icra tehdidi nedeniyle davacının bir kısım ödemeler yaptığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, ödenen bedelin davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir....

                Buna göre; taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği tarih, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sonucu, dava dışı üçüncü kişi adına tespit ve tescil edildiği ....02.1986 tarihi olup, bu tarih itibariyle dava konusu edilen alacak muaccel hale gelmiştir. Dava ise 05.07.2010 tarihinde açılmıştır. Mahkemece; taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği ....02.1986 tarihinden itibaren ... yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığı gözetilerek, açılan davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle zamanaşımı definin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                  İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/268 Esas KARAR NO : 2022/555 Karar DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 13/04/2021 KARAR TARİHİ : 08/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyine ... 25. İcra Müdürlüğü’nün ......

                    Mahkememizce yapılan değerlendirmede dava geçersiz araç satış sebebiyle düzenlenen bononun iptaline ilişkin menfi tespit davasıdır. Bilindiği gibi araç satışlarının noterden yapılması gerekir aksi halde satış geçerli olmaz. Geçerli olmayan bir satış sebebiyle tarafların karşılıklı olarak verdikleri semen ve malın birbirlerine iadesi gerekir. Ancak somut olayda semen için bir bono düzenlenmiş araç da alıcıya teslim edildikten sonra alıcı elindeyken yapılan kaza neticesinde zarara uğramıştır. Bu durumda davacının bu bonodan dolayı aracın sovtaj bedeli yani hasarlı bedeli kadar borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, yedindeyken sebep olduğu zarar miktarı kadar ise borçlu olduğuna karar verilmiştir. Taraflardan diğer davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu