WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında balık yemini konu alan satış sözleşmesinin akdedildiği, takip konusu bonoda malen kaydı bulunmasına göre davacının senedin temel ilişkisini oluşturan malı teslim aldığının kabulü gerektiği, davacının teslim aldığı malın bedelinin 1.500 TL’sini ödediği, dolayısıyla davacının takibe konu 10.000 TL meblağlı bonodan 7.500 TL’si kadar borçlu olmadığı, bakiye kısım yönünden sorumluluğu devam ettiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 2.500 TL’si alacak miktarı için devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2022 NUMARASI : 2020/1700 ESAS-2022/433 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03.12.2016- 12.10.2020 tarihleri arasında davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını, işletmesel karar gereğince çalıştığı işyerinin kapanması nedeni ile İş Kanunu 18. Maddesi gerekçe gösterilerek sözleşmesinin feshedildiği, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı, fesih yasağı dönemi olduğu gözetilmeden sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Tüketici Mahkemesinin 2019/159- 2021/151 E.K. sayılı ilamında; “...satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine...sözleşmeye göre düzenlene senetlerin davacı yönünden geçersiz olduğunun tespitine... Davacının iptal edilen sözleşme ve geçersizliği tespit edilen senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine... davacı tarafından ödenen 15.475,00- TL'nin...faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine...” karar verildiği, ilamın kesinleşmediği, takibe ise istirdatına hükmedilen 15.475,00- TL alacak, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin konulmuş olduğu görülmektedir. İlamda menfi tespite hükmedildiğinden, asıl karar kesinleşmedikçe, bahsi geçen alacakların tahsilini teminen de ilamlı icra takibi başlatılamaz. Buna göre, şikayetin kabulüne ve takibin iptaline dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Tüm dosya kapsamına göre ; Dava dışı Şimşek Yapı...A.Ş. ile davalının da aralarında bulunduğu kişiler arasında 04.01.2013 tarihinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye göre davaya konu A1 Blok 5 nolu dairenin davalıya düştüğü, aynı tarihli harici sözleşme ile dava konusu taşınmazın davalı tarafından davacıya satıldığı, 04.01.2013 tarihli işbu harici satış sözleşmesine göre dairenin toplam bedelinin 300.000 Tl olarak kararlaştırıldığı, bunun 180.000 TL'sinin nakit olarak davalıya ödendiğinin, kalan kısmın müteahhit şirkete ödendiğinin tespit edildiği anlaşılmış olup, taraflar arasında imzalanan 04.01.2013 tarihli harici sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir....

    Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici ... düşüncesine dayanır....

      Ancak haricen satışın, satın alan kişi yönünden kişisel hak sağlayacağı, bir başka ifadeyle T.M.K. 994. ve 940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmaz alıcısının taşınmazı alıkoyma hakkına (hapis hakkı) sahip olduğu kuşkusuzdur. Ne varki mahkemece, savunma yoluyla getirilen harici satış olgusu ve buna ilişkin belge üzerinde durulup bir değerlendirme yapılmadan, harici satış sözleşmesinin 17 parsel sayılı taşınmaza mı yoksa çekişmeli 15 parsel sayılı taşınmaza mı ait olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik tahkikatla sonuca gidildiği görülmektedir....

        Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez." şeklinde düzenlenmiştir....

        Ayrıca belirtmek gerekir ki; geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Taraflar arasında imzalanan harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin ve ifası imkansız hale gelen satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. O halde, taraflar arasında imzalanan 17/12/2014 tarihli harici satış sözleşmesi ve Kuşadası 1....

        Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2013/454-2014/665 Dava, harici satış sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, YİBBGK 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, haricen yapılan tapulu taşınmaz satışının hukuken geçerli olmadığı konusunda bir çekişme bulunmadığından, burada öncelikle; harici satışı nedeniyle taşınmazı satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olması gerektiği ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedel; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel mi, taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç ) bedeli mi, yoksa harici satışta ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre iadenin talep edildiği tarihte uyarlama sonucu ulaştığı alım gücü mü olması gerektiği hususu tartışılmalıdır....

          UYAP Entegrasyonu