TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için,bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir.Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır. Sanık ...'nın, ... ve ... mirasçısı olduğu, katılanın 1974 ve 1982 yılları arasında ... ve ......
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan tahsili taleplidir....
a verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı/karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava, taraflar arasında imzalanan kira ve harici araç satışına ilişkin karma sözleşmeden kaynaklanan araç bedeli ve cezai şart alacağının tazmini istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir....
Davacı dilekçesinde aracın kendi adına kayıt ve tescilini asli talep olarak ileri sürmüş, olmadığı takdirde araç bedeli olan 14.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. İDM'ce araç kaydının iptal ve tesciline ilişkin talep bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de aşağıdaki gerekçelerle noter dışında yapılan harici satışların geçersiz olması nedeniyle araç kaydının iptaline karar verilmesi istenemeyeceğinden sadece yapılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir. (II) 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d bendi gereğince; tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri (...) araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir. Anılan düzenleme gereğince,harici araç satışına ilişkin sözleşme noterde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez....
Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir. Somut olayda; davalı ...Ş. tarafından trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı, kaza nedeniyle maluliyete uğradığından tazminata hükmedilmiş; davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı kabul edilerek, her iki davalı yönünden de tazminattan 1/3 oranında indirim yapılmıştır. Hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılabilmesi için, davalı tarafın bu yönde savunma getirmesi gerektiği; davacının hatır yolcusu olduğu aracın sigortacısı olan davalı ...Ş. tarafından böyle bir savunmada bulunulmadığı gözetildiğinde, bu davalı yönünden hatır taşıması indirimi yapılamayacağı açıktır....
Davacı dava dilekçesinde senedin araç devri nedeni ile verildiğini bildirmiş olup, davalı da harici araç satışı nedeni ile senedin düzenlendiğini, temyiz dilekçesinde açıklamaktadır. Mahkemece senedin 6.000,00 TL bedelle geçerli olduğu gözetilip harici satış nedeni ile verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayan senedin araçta meydana gelen zarar nedeni ile davalı elinde kaldığını ispat yükü davalıdadır. Davalı tarafından savunmasını doğrular delil sunulmadığından senedin bedelsiz olduğu kabul edilerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü isabetsiz ise de sonuç itibariyle davanın kabulüne karar verildiğinden 1086 s. HMUK'un 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
dan harici satış sözleşmesi ile araç alıp ortadan kayboldukları ve katılan adına düzenlenmiş sahte kimliği kullanıp Kahramanmaraş 1. Noterliğinde satış vekaletnamesi çıkarttırdıkları daha sonrada Gaziantep 4....
plakalı araca sahte olan ...plakasını takarak oto alım satımı yapan müşteki Hasan'a götürdüğü,aracı satmak istediğini söyleyip mağdur ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesi ve araç tescil belgesini göstererek aracın 13.000 TL'ye satımı konusunda anlaşıp müşteki ile harici satış sözleşmesi yaptığı ve müştekiye kendisini ... olarak tanıtarak aldığı gerçeğe aykırı vekaletnameyi verdiği iddia edilen olayda; 1)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanığın,eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı şirketin işyerinden araç anahtarının alınarak aracın çalındığını, araç bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 YTL.sı tazminatın 25.10.2007 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, araç anahtarının işyerinin çekmecesinden çalındığını, sigortalının yeterli güvenlik önlemlerini almadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında ise; kendisinin kimseye araç satmadığını, sadece araç satımında aracılık ettiğini, davanın reddini istediğini belirtmiştir. Mahkemece; tüm dosya kapsamı itibari ile davalının araç alımına satımına aracılık ettiği, esas satıcının yani ruhsat sahibinin ceza evinde olduğu, davalının bu işten bir kazanç elde etmediği, zenginleşen kişinin araç maliki olan kişi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz (harici) sözleşme gereğince ödenen araç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Araç satış işleminin geçerli olabilmesi için 2918 sayılı KTK'nın 20/e maddesi gereğince noter satışı ile aracın devrinin davacıya verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşme nedeniyle TBK.'nun 77-82.(BK'nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür....