ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 23/08/2021 tarih ve 2020/430 E - 2021/435 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Ereğli Belediyesi tarafından tesis edilen 22/06/2020 tarihli 4403 nolu tutanağa ve cezaya davalı tarafça itiraz edilmesi Nevşehir Valiliği Hal Hakem Heyeti 01/09/2020 tarihli 2020- 50- 00542 nolu iptal kararı verildiğini, müvekkili belediye tarafından tesis edilen davaya konu cezalı hal rüsum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, araçta bulunan ürün ile ilgili olarak hal kayıt sistemine yasal olarak yapılması gereken bildirimin yapılmadığının tespit edildiğini, dosya üzerinden inceleme yapılarak Nevşehir Valiliği Hal Hakem Heyetinin 01/09/2020 tarihli 2020- 50- 00542 sayılı kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Bu madde uyarınca değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. TGM-2014/2 sayılı tebliğ ile İl tüketici hakem heyetleri için üst parasal sınır üçbin üçyüz liraya, ilçe tüketici hakem heyetlerinde ikibin ikiyüz liraya ve Büyük şehir statüsünde olan illerdeki il tüketici hakem heyetleri için parasal sınır ikibin ikiyüz Türk lirası ile Üçbin üçyüz Türk lirası olarak belirlenmiştir. Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerekir. Davacı tarafından ibraz edilen 6.2.2014 tarihli ilçe tüketici hakem heyeti kararı delil niteliğinde olup dava değeri itibariyle yeniden hakem heyetine müracaat etmesi gerekir....
Mahkemece, dava değeri 3.037,21 TL olarak gösterilmesi nedeniyle dava tarihi itibarıyla 6502 sayılı yasanın 68/1. maddesine göre 2.200,00 TL ile 3.300,00 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetine başvurunun zorunlu olması ve bu hususun dava şartı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, eldeki itirazın iptali davasına konu ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1648 E. sayılı dosyasında davacı tarafından 3.037,21 TL asıl alacak olmak üzere toplamda 3.366,59 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine duran takip sonucu açılan bu davada ise davacı tarafından dava değerinin 3.366,59 TL gösterilerek ve harcı yatırılarak açıldığı anlaşılmaktadır. O halde, dava değeri göz önüne alındığında Hakem Heyeti görev sınırı olan 3.300,00 TL’nin üzerinde kalmakta olup uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri görevlidir....
Kaymakamlığı Hakem Heyeti Başkanlığına başvuruda bulunduğunu, hakem heyeti talebinin kabulüne karar verdiğini, verilen karar gereği ...1 İcra Müdürlüğünün 2014/6036 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu bildirerek, davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 karşılığı icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun ... 1....
İlçe Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen 09/04/2021 tarihli kararın iptalini talep etmiştir....
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 85.000,00 TL. manevi tazminatın 22.12.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara, davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından; İMSSGŞ gereği işleten ya da sürücünün usul ve füruunun uğrayacağı zararların teminat dışı olduğu, işletenin eşi ve sürücünün annesi olan davacının poliçedeki manevi tazminat teminatından yararlanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İnfaz kabiliyeti bulunmayan tüketici sorunları hakem heyeti kararının 28.05.2014 tarihinden önce icra takibine konulması ve icra takibine itiraz edilmesi halinde icra takibi kendiliğinden duracaktır. İtiraz üzerine duran icra takibinin devamı için 28.05.2014 tarihinden sonra artık tüketici mahkemesinde itirazın iptali istemiyle dava açılması mümkün olmayacaktır. 28.05.2014 tarihinden önce delil mahiyetinde olan ve bu tarihten sonra da tüketici hakem heyetinin görevine giren uyuşmazlıklar için 28.05.2014 tarihinden sonra aynı alacakla ilgili olarak tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurunun zorunlu olduğu hallerde icra takibi yapılmaksızın veya dava açılmaksızın öncelikle tüketici hakem heyetine başvurulması gerekir....
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün değildir....
nin davacı şirket ad ve hesabına hareket ettiğinin kabulü gerekmiştir. Bununla birlikte; ürün alım tutanağında ismi geçen davalı ve ...'nin de içinde bulunduğu tüm müstahsiller tarafından davacı şirkete karşı satın alınan mal bedelinin ödenmediğinden bahisle hal hakem heyetine başvuruda bulunulduğu, başvuruların hal hakem heyetince kabul edildiği, hal hakem kararına itiraz üzerine açılan bir kısım iptal davalarının ... 1. ve 2....
Davacı tarafça Mezitli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 24/12/2015 tarih ve 2015/29165 sayılı kararına, 24/12/2015 tarih ve 2015/29166 sayılı kararına ve yine 24/12/2015 tarih ve 2015/29167 sayılı, davalıya toplamda 520,20 TL 'nin ödenmesine ilişin kararına itiraz edilmeksizin kesinleştiği, tarafları bağlayıcı olduğu anlaşılmakla, açılan menfi tespit/istirdat davası bakımından tüketici hakem heyeti kararının ilam niteliği taşıdığı ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşıldığından Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir. 2-Dava dosyasındaki diğer bir uyuşmazlık konusu ise menfi tespit talebine ilişkin davada Tüketici Hakem Heyeti’nin görevli olup olmadığına ilişkindir....