İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı teminat amacıyla ipotek bırakılan taşınmazların satın alınması sonucu menfi tespit , ipoteğin fekki ve kötü niyet tazminat talebidir. Davacı ------bedelli ipoteklerinin kaldırılmasını ve kötü niyet tazminatı talebi vardır. Dosya içerisindeki ------ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, kredi alacağının faiz ve masraflar toplamı olarak ---- üzerinden takip başlatıldığı, dava konusu edilen ---- bölümler üzerinde ----birinci derecede ipotek tesis edildiği görülmüştür....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipotek alacaklısının dosyaya sunduğu 25.01.2019 tarihli dilekçesinde, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği, bu hususun makbul sebep kapsamında olduğu, bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekkinin anılan madde kapsamında talep edilemeyeceği, o halde Mahkemece davacının ipoteğin kaldırılması isteminin reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı görülmekle istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 06.10.1972 tarihinde 6 ay süre ile tesis edilen ipoteğin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 417 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili somut bir gerekçe göstermeden, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz etmiştir....
e konut finansman kredisi kullandırdığını ve dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirdiğini, davacının ipotekli taşınmazı, ...' in banka görevlileri ile görüşme yaptıktan sonra konut finansmanı borcunun kapatılması durumunda ipoteğin kaldırılacağının söylenmesi üzerine satın aldığını, konut finansman kredi borcunun kapatılmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, bu defa satıcının 10.000,00 TL tutarında başka bir borcu daha bulunduğu belirtilerek onun da ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, o borcun da ödenmesine karşın başka borçlar çıkartıldığını, ipoteğin sadece konut finansman kredi borcuna ilişkin bulunduğunu, ayrıca ipotek resmi senedinde yer alan bir kısım ibarelerin genel işlem şartlarına aykırı olduğunu ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin ...'...
Mahkemece, icra müdürlüğü dosyasında ipotek alacaklısına muhtıranın tebliğine ilişkin belgenin bulunmadığı ve ipotek alacaklısının depo edilen bedele itiraz ettiğinden ve uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Dava, İİK.nun 153.maddesi hükmüne dayalı olarak ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İncelenen Avcılar Tapu Sicil Müdürlüğünün 30.12.1994 tarih ve 1100 sayılı ipotek akit tablosu içeriğine göre ; ipoteğin 25.000.000 TL için (1 ay vadeli olarak faizsiz) tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç ( karz ) ipoteğidir. TMK.nun 875.maddesi gereğince alacaklı ipoteğin fekki için ana para dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Bundan sonra TMK.nun 883 ve İİK.nun 153. maddeleri gereğince borçlu ipoteğin silinmesi için icra dairesine doğrudan başvurabilir....
Davalı vekilince ayrıca davacı tarafından ipoteğin fekkinin talep edilmediği, ipoteğe ilişkin harç ve masrafların da malik tarafından ödenmediğinden bahisle ipoteğin fekkedilmediği belirtilmiş ise de, dosya kapsamına göre; konut kredisinden kaynaklı borcun tamamen ödenerek kapatıldığı ve davalı bankanın 24/01/2020 tarihli yazısında da belirttiği üzere herhangi bir borç kalmadığı sabit olduğundan, davalı bankanın tüketicinin herhangi bir başvurusuna ihtiyaç duymaksızın kendiliğinden ipoteğin fekki için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazma yükümlülüğü vardır. Ayrıca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 29/02/2016 tarih ve 2015/38057 Esas, 2016/6148 Karar sayılı emsal içtihatında da belirtildiği üzere ipotek fek harcı zorunlu bir gider olmamasına rağmen davalı vekilinin terkin harcının yatırılması halinde taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılabileceği yönündeki savunması yerinde olmadığı...." gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
un maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis edileceğinin kararlaştırıldığını, Sözleşme akdedilmesi ve ipotek tesisi sonrasında ise taraflar arasında bir fesih anlaşması yapıldığını ve bu anlaşma ile şirket yetkilisi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin müvekkili şirket tarafından kaldırılacağı hususunda mutabık kalındığını, Ancak davacı taraf, müvekkili şirketin bu işlemi yapmasına fırsat tanımadan, yazılı bildirimde dahi bulunmadan kötüniyetli olarak huzurda görülen işbu ipotek fekki davasını ikame ettiğini, bu nedenle, haksız ve kötüniyetli olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Huzurda görülen dava ipoteğin fekki davasıdır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu Beylikdüzü Tapu Sicil Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabında dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin 27/05/2022 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır....
in davalı bankaya kullandığı kredilerden dolayı 195.148,47 TL'lik borcu bulunduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, ipoteğin dava tarihi itibariyle bedelsiz kalmadığı ve fekki şartlarının gerçekleşmediği, dava dışı ...'in bankaya borçlarının tümünü dava tarihinden sonra 08/01/2020 tarihi itibariyle ödeyerek sonlandırmış ise de, her davanın açıldığı tarihteki şartlarda değerlendirileceği, dava tarihi itibarıyla ipoteğin fekki şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönügözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava ipoteğin fekki davasıdır. " Davacı, mülkiyet payının 1/3'ü kendisine ait bulunan 95 ada 15 parsel sayılı taşınmazı üzerine davalı Mehmet yararına kurulan 04.10.2001 gün ve 3017 sayılı ipoteğin tamamen karşılıksız bulunduğunu, o tarihte ipotek sözleşmesi tarafı olarak kendi vekili sıfatıyla işleme katılan Sadık Kocaacar'ın vekalet görevini kötüye kullanarak bu ipoteği tesis ettirdiğini bildirerek karşılıksız olması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş; davalılar vekili ipoteğin satılan mal karşılığı alınacak bedel için tesis edildiğini, bu bedelin ödenmemiş olması nedeniyle terkininin de istenilemeyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuş, mahkemece ipoteğin bedelsiz tesis...
Tapu Sicil Müdürlüğüne 23.11.2001 tarihli ve 27210 sayılı fek yazısının yazıldığını, bunun dışında davacının iddia ettiği tarih ve sayı ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekki için yazı yazılmadığını, banka içi yazışmalarda da böyle işlem yapıldığına dair kayıt bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalı banka tarafından ipoteğin fekki için bir mektup yazıldığı hususunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İpotek konulan taşınmazın ...ilçesinde bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. HUMK’ nun 13.maddesi uyarınca gayrimenkule müteallik davalar gayrimenkulün bulunduğu mahal mahkemesinde ikame olunur....