Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, davacı kurum tarafından kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların davalı tarafından haksız olarak kesilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece hukuki nitelendirmenin BK. 41.md. Gereği haksız fiil nedeniyle verilen zararın tazmini talebi olarak yapılmasına ve 4.Hukuk Dairesinin dosya da geriçevirmesinin bulunmasına göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır....

      Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK'nun 49. md) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK'nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK'nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi olduğu belirtilmiştir. Buna karşılık 2918 sayılı KTK'nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....

        lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklı haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....

          Uyuşmazlık, haksız eylem sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davacı bir şirkettir. Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Davacının kendi işçileri ve araçlarına ilişkin giderleri, şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamındadır. Şu durumda, dosyanın uzman bilirkişi heyetine tevdi ile taraflarının kusur durumunun belirlenmesi ve davacı şirketin dava konusu hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup, araç temin ederek harcama yapıp yapmadığının araştırılması, bu konuda davacı tarafın delilleri sorulup toplanması gerekirken anılan hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....

            Şti. aleyhine 17/06/2014 gününde verilen dilekçe ile tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait tesislere zarar verildiğini, zararın giderilmesi için davalıya başvurulmasına rağmen talebin karşılanmadığını belirterek, oluşan zararın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili isteminde bulunmuştur....

              dolayı 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının haksız fiil tarihi olan 02/10/2021 tarihide işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin aracının söz konusu trafik kazası nedeniyle 10 gün boyunca iş görememesi, trafiğe çıkamaması nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 02/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin aracının söz konusu trafik kazası nedeniyle zarara uğramasından dolayı araçta meydana gelen hasarın onarım bedeli olan ve müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 16.800,00 TL maddi tazminatın haksız fiil/ kaza tarihi olan 02/10/2021 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                faaliyetlerini konu edindiğini, bu dönem içerisinde davacının kullandığı bakımından müvekkil bankanın tespit edilen bir rekabet ihlalinin olup olmadığının Mahkemece incelenmesi gerektiğini Ancak bunun da yeterli olmayacağını, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının kullandığı ---- bakımından bir ihlal olduğu tespit edilse dahi, bu ihlalin davacının malvarlığında ne şekilde bir zarar meydana getirdiğinin de ayrıca ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenen sorumluluğun haksız fiil sorumluluğu olduğundan, sorumluluğun doğabilmesi, hukuka aykırı fiil sonucunda belirli bir zararın gerçekleşmesi koşuluna bağlı olduğunu, herhangi bir zarar yoksa, tazminat sorumluluğundan da bahsedilemeyeceğini, tazminat sorumluluğunun oluşabilmesi için rekabet hukukunu ihlal eden fiil sonucunda bir zararın meydana gelmiş olması ve davacının, ---aykırı bir fiil nedeniyle zarara uğradığını, zararın miktarını ispat etmesi gerektiğini, haksız...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/10/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalının kendisine küfür ve ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğunu belirterek manevi tazminat istemiştir. Davalı yargılamaya katılmamış ve cevap vermemiştir....

                    Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK'nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, ... 2006, s. 794). Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK m. 60 uygulanmaz. 2918 sayılı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu