Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ..... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/10/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 20/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece; haksız eylemin 11/08/2010 tarihinde gerçekleştiği, davaya konu alacağın 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60. maddesine tabi olduğu, olayda uzamış ceza zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiği, ceza dosyasında sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının 22/04/2014 tarihinde kesinleştiği, uzamış ceza zamanaşımı süresinin en fazla ceza mahkemesi kararının kesinleştiği tarihte dolduğu, eldeki davanın ise 17/06/2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Haksız fiil 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açılacak davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir....

      kararı ile bu hususun Türk Hukuku'nda kesin hüküm halini aldığı, davaya konu edilen şirket hisse senetleri şirketler hukuk veya ortaklık ilişkisi nedeniyle vs değil sırf haksız fiil ilişkisi nedeniyle davalının elinde bulunduğu, şirket ile ortakları arasındaki davaya asliye ticaret mahkemelerinin bakması gerektiği, ancak şirket ortağı olmayan bir kimse ile şirket arasındaki hisse senetleri ile ilgili davaya bakmaya genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... . tarafından, davalı ... aleyhine 13/07/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacı, davalı tarafından posta kutusuna yazılıp bırakılan yazılarda kişilik hakkına saldırıldığından manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, davalının dava konusu yazılar nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu gerekçesiyle davayı kısmen kabul etmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. maddesi "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmünü getirmiş olup madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere dava açmadaki genel yetki kuralını düzenlemiştir. Somut olayda, haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat talebi söz konusu olup, aynı Kanun'un 16. maddesinde "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü getirilmiş olup, haksız fiilden doğan davalarda seçimlik hak genişletilmiştir....

            Sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması ve davalının eyleminin haksız fiil olması nedeniyle dava konusunu haksız fiil nedeniyle alacak davası olarak ıslah ettiklerini, ceza zaman aşımının beş yıl olduğunu, bu sebeplerle ıslah edilen davalarının kabulüne, davalının davacıdan tahsil ettiği 26.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının kötü niyeti neticesinde tahsil etmiş olduğu tutarın %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması ve davalının eyleminin haksız fiil olması nedeniyle dava konusunu haksız fiil nedeniyle alacak davası olarak ıslah ettiklerini, ceza zaman aşımının beş yıl olduğunu, bu sebeplerle ıslah edilen davalarının kabulüne, davalının davacıdan tahsil ettiği 26.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının kötü niyeti neticesinde tahsil etmiş olduğu tutarın %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, haksız fiilden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, davanın haksız fiil hükümlerinden meydana geldiğini belirterek görevsizlik kararı verilmiştir....

                Söz konusu düzenlemede birinci fıkrada birden çok kişinin değişik nedenlerle sorumluluğunun 50. maddedeki esasa tabi olacağı, rücu aşamasında ise ikinci fıkra uyarınca kural olarak önce haksız fiil işleyenin, sonra sözleşmeden kaynaklı sorumlu olanın ve son olarak da kanunen kusursuz sorumlu tutulanın ödenen tazminatı üstleneceği belirtilmiştir. 30. Diğer bir ifadeyle, haksız fiil nedeniyle sorumlu kişi zararı tazmin etmişse kimseye rücu edemeyecektir. Sözleşme nedeniyle sorumlu kişi zararı tazmin etmişse, haksız fiil sorumlusuna rücu edebilecek ancak kanundan dolayı sorumlu olan kişiye rücu edemeyecektir. Kanundan dolayı sorumlu kişi zararı tazmin etmişse, sözleşme nedeniyle sorumlu kişi ile haksız fiil sorumlusuna rücu edebilecektir. 31....

                  Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Somut olaya gelince, dosya içeriğinden istenilen bedelin bir bölümünün davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araçların yakıt giderleri genel idare giderleri olarak belirlenen giderler olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu