Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez. Somut olayda davacı taraf kendi işçileri dışında adam tutulup çalıştırıldığını kanıtlayamamıştır. Kaldı ki yerel mahkeme de gerekçeli kararında “Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili istemine ilişkin olup somut olayda hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlanması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, davalıların haksız fiili ile fabrika sahasına toprak dökülmesi nedeniyle taşınmazların eski hale getirilme masrafları ve bu haksız fiil neticesi davacıların uğradığı gelir kaybı istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi, Dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, davalı kararı temyiz etmiştir. Davacı, kamu görevlisi olan davalının işyerinde kendisine karşı işlediği haksız fiiller nedeniyle manevi tazminat istemiş, yerel mahkeme istemi kısmen kabul etmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet ve haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1 maddesine göre de zamanaşımı süresi zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıldır. Rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı, ödeme tarihi itibariyle fiil ve faili bildiği gibi zarar da tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Davanın niteliğine göre zamanaşımının başlangıç tarihi zarara neden olan haksız fiil tarihi olmayıp haksız fiil sonucu doğan zararın zarar görene ödendiği tarihtir....

            adlı kitapların basım ve yayımının durdurulmasına, tecavüzün menine, muhtemel tecavüzün önlenmesine, ve dava konusu kitapların internet üzerinden satışının ve görsellerinin yayının da durdurulmasına, bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haksız rekabet nedeniyle 50.000-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tarafımıza verilmesine, haksız rekabet eylemlerinden dolayı müvekkilinin uğradığı zararın tesbiti ile şimdilik sonradan artırılmak üzere 1000-TL (yoksun kalınan kar ile birlikte) maddi tazminatın müvekkiline avans faizi ile haksız fiil tarihlerinden itibaren verilmesine, davalının bu kitapların satışlarından elde ettiği kar menfaat karşılığı olmak üzere şimdilik 1000-TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müvekkiline verilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              tazmin etmesinin sıraya dayalı olduğunu, öncelikle kanundan dolayı, ardından sözleşme nedeniyle ve sonra haksız fiil nedeniyle sorumlu kişiye rücu edilebileceğini, haksız fiil nedeniyle sorumlu kişinin kendilerine rücu edemeyeceğini belirterek, icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              ve karşı dava haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

                (BK'nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına; haksız fiil faili olan davalı sürücü ile sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olan araç işleteni şirketin sorumluluğu haksız fiil sorumluluğu olduğundan, haksız fiil (kaza) tarihinden itibaren mütemerrit olduklarının kabulüyle temerrüt faizine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı ... Turizm İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 512,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Turizm İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.'den alınmasına 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hukuk Dairesince; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca davalı alacaklının aracın muhafaza edilmesini icra dairesinden talep edebileceğini, haciz ve muhafaza işlemleri esnasında zarar meydana gelmesi durumunda İcra vea İflas Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ilgili idare aleyhine husumet yöneltilebileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun değişik gerekçeyle kabulü ile pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlığın yasal dayanağı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde, ''Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri'' ana başlığı altında düzenlenen, kusura dayalı haksız fiil sorumluluğudur. İcra takibinde davalı banka alacaklı olarak, davaya esas yargılamada ise haksız fiil faili olarak gösterilmiş olup davalı bankaya husumet düşer....

                    UYAP Entegrasyonu