CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın taraflar arasında akdedilen ariyet sözleşmesi gereğince malzemelerin iadesi ve bedeline ilişkin sorumluluğu halen devam ettiğini müvekkili şirket lehine tesis edilen ipoteğin doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak alındığından ipoteğin fek edilemeyeceğini, hesapların kapatılması için karşılıklı olarak tüm sorumlulukların yerine getirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Rekabet kurulu kararı ile taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi geçersiz hale gelmiş ise de; davacı bayinin akdedilmiş olan ariyet sözleşmesi gereğince malzemelerin iadesi ve bedeline ilişkin sorumluluğu devam ettiğinden intifa hakkı geçersiz olsa da, teminat ipoteği lehdarı Shell&Turcas Petrol A.Ş.'...
İpotek süresi temel hukuka ilişkin ve alacağın niteliğinden bağımsız olarak taşınmazın alacağa sağladığı teminatın süresini göstermektedir. İpoteğin ana para veya üst sınır ipoteği olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Nitekim TMK 883. maddesinin ikinci fıkrası, ipoteğin türü ve alacağın niteliğini dikkate almaksızın ipotek süresinin ve otuz günlük sürenin dolması ile taşınmaz malikine ipoteği terkin etme yetkisi vermek sureti ile bu şekilde bir ayrıma olanak vermemektedir. İİK’nın 149. maddesine göre, icra müdürünün ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emri gönderebilmesi için birinci olarak ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini, ikinci olarak da alacağın muaccel olduğunu anlaması gerekir. İpotek alacağa bağlı bir hak ise de; alacağın varlığı, muaccel olması miktarı ipotekten bağımsız olarak değerlendirilmelidir....
Bankası lehine tesis edilen ipoteğin bedele yansıtılmamış olması doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna gelmek üzere "....Bankası lehine tesis edilen ipoteğin bedele yansıtılmasına" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. İncelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin 2.500.00 TL. için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü içermektedir. Somut olayda, ihyası istenilen şirket tasfiye suretiyle sicilden terkin edilmiş ise de; terkin işleminden önce davacıya ait taşınmaz üzerine adı geçen şirket lehine verilmiş ancak kaldırılmamış ipoteğin bulunduğunun tespit edildiği, Ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona eren şirketin, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazdaki ipoteğin fekki işlemleri yönünden ek tasfiyesinin yapılmasının zorunlu olduğu ve bu nedenle şirketin belirtilen işlemlerle sınırlı olmak üzere ihyasının gerekli olduğu toplanıp değerlendirilen delillerden anlaşıldığından aşağıdaki karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; Davanın Kısmen Kabulü ile 1-......
Somut olayda davacı banka lehine davalıya ait taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin sahte fek yazısı ile yapılan terkin işleminin yolsuz olduğunun tespiti ve tapu sicilinin düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile birlikte taşınmazın tapu kaydında daha öncede sahte terkin işlemleri olduğundan durumun değerlendirilmesi ve davanın tarafı olmayan önceki hak sahiplerininde hakkına zarar vermeyecek şekilde eski hale getirilmesine karar verilerek talep aşılmıştır. Hal böyle olunca, sadece davacının talepleri konusunda karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Services Corporation lehine 1. derecede 1. sıra ipotek tesis edildiğini, gemi sicil müdürlüğünce tesis edilen ipotek işleminde İİK’nın 148/a maddesine göre " ipotek sözleşmesinin tarafların yurt içinde bir adres bildirmek yükümlülüğü bulunduğu" ipotek sözleşmesinin tarafı olan ...Services Corporation firmasının yurt içinde adres göstermediği, gösterilen adreste bulunan vekillerinin de azledildiği bu nedenle adres yokluğu nedeniyle ipoteğin terkini talep ettiklerini, gemi sicil müdürlüğünce bu taleplerinin ipoteğin tarafları ve üçüncü şahıslar için alenileştiği iddia edilerek talebin reddine karar verildiğini, müvekkili tarafından yapılan incelemede bu defa ipoteğin yolsuz olarak tescil edindiğinin öğrenildiğini zira, ipoteğin genel kurul onayı olmadan ve yetkisiz temsilcinin verdiği vekaletname ile yapılmış olması nedeniyle terkin edilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından verilen cevabi yazıda ise, mükerrer olarak talepte bulunulduğu ve tesis edilen ipoteğin TTK’nın...
Gaziosmanpaşa, Küçükköy Mah., 5667 ada, 4776 Parsel, 2 nolu bağımsız bölüm üzerine, 05.05.2010 tarih ve 6592 yevmiye numarası ile, davalı banka lehine tesis edilen 210.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2019/370 ESAS-2020/276 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Terkini, Olmadığı Taktirde İpoteğin Tüm Bağımsız Bölümlere Arsa Payları Ve Değerleri Nispetinde Pay Edilmesine KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile T13 arasında 05/06/2014 tarihli Proje Üzeriden Gayrimenkul Satış Vaadi ve Alacağın Temliki sözleşmesi uyarınca müvekkiline satışı vaat edilip, müvekkili tarafından tamamlanan ve müvekkiline devreden 176 ve 177 nolu bağımsız bölümler üzerinde tesis ve tescil edilen geçersiz, haksız ve hukuka aykırı rehinin/ipoteğin terkinini, terkine dair talebinin yerinde bulunmaması halinde, davaya konu ipoteğin, tesis edildiği tarihte, üzerinde tesis edildiği dava konusu taşınmazların rayiç değerinin dikkate alınarak ve ipotek intikal tarihinde ödenmemiş durumdaki kredi borcu esas alınarak, borcun...
Davalılardan ... ve ... vekili, ipoteğin 08.12.1993 yılında tesis edildiğini, ipotek kurulurken saptanan bedelin dava tarihi itibariyle parasal bir önemi kalmadığından, günün koşullarına ve rayiç değerine göre saptanıp ipotek bedelinin artırılması koşuluyla davacının talebinin değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, ipotek bedellerinin güncelleştirilmesi suretiyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılardan ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Davacı, 08.12.1993 tarihinde tesis edilen kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacı taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer katıldı ise onun dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir....