Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hakkı tanıdığını ve rehine dayalı takip yapmanın hukuki dayanağını oluşturduğunu belirterek şikayetin reddi ile haksız ve hukaka aykırı olarak yapılan itiraz nedeniyle davacı borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesinin 04/01/2017 tarih ve 2017/2-3 E.K. Sayılı kesin ilamı ile ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, daha da önemlisi alacaklı görüken .... ..... .... .... ortada bir deniz alacağı olmadığının (TTK. 1352/1 (t) ve (u) bendi hükümleri gereğince) tespitinin yapıldığını, maddi tazminat istemlerinin yasal dayanağının 2004 sayılı İİK.259. Maddesi olduğunu, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2016/9273 sayılı dosyasından geminin seferden men edildiğini, zararın Bursada meydana geldiğini, seçimlik haklarını kullanarak davayı Bursa'da açıktıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları, başkaca talep, dava tazminat, şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla haksız haciz uğranılan 41.311,00 TL maddi zararın davalıdan işleyecek ticari reeskont faiziyle tahsiline, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/2549 D.İş. Sayılı dosyasındaki teminata teminatsız tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    Nitekim ilamlı icra takibinde borçlunun itirazı takibi durdurmayacağı gibi, itfa ve imhal itirazlarının ispatı, ancak "yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle" (İİK. m. 33) mümkün olacaktır. Halbuki ilamsız icra takibinde itiraz üzerine takip duracak ve alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurarak olumlu karar alması gerekecektir. Yine ilamlı icra takibini alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken (İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı, bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK'nun 36. maddesini, bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat, Tazminat Talebinin Reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

        Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu gerekçeli karar nezdinde açılan icra takibi para alacağına ilişkin ve kesinleşmeden icraya konulabilen tüketici mahkemesi kararı olması nedeniyle davacının takibe itirazının mesnetsiz yersiz ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davacının memur muamelesini şikayet ile takibin ihtiyaten durdurulmasına yönelik talebinin haksız ve hukuksuz olduğunu hukuki yarardan yoksun olduğunu hukuki yararın ise bir dava şartı olup şikayetin dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, bu nedenle davacı yanın bu davayı açmakta hukuki yaranının bulunmadığını, yine mahkemenin 2020/230 E. sayılı dosyasında aynı icra takibine konu ve aynı talepli şikayet sahibi müteselsil borçlulardan "Kuşadası Otel İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret Anonim Şirketi" tarafından dosya borcunun tamamının icra dosyasına yatırılması sebebiyle dosyanın infaz edildiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        Mahkemece; davalının başlatmış olduğu icra takibinin haksız fiil niteliğinde olmadığı, hukuki hakkın kullanılması kapsamında olduğu, davacı adına bir aboneliğin ve bu aboneliğin borçlarının bulunması kapsamında icra takibi başlatılmasında kötü niyetten ve haksız icra takibinden bahsedilemeyeceği, davacının kişilik haklarına saldırı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda; davalının bayisi aracı kılınarak dava dışı kişi tarafından atılan imza ile davacının rızası olmaksızın kimlik bilgileri kullanılmak ve imzası taklit edilmek suretiyle davacı adına abonelik sözleşmesi yapıldığı ve telefon hattı çıkarıldığı, sahte olarak oluşturulan aboneliğe ait telefon faturalarının ödenmemesi sebebiyle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından suç duyurusunda bulunulması üzerine yapılan ceza yargılaması sonucunda takibe konu abonelik sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmıştır....

          Dosyanın incelenmesinde; davacı sigorta şirketinin T1 voltaj dalgalanması nedeniyle oluşan hasar yüzünden dava dışı sigortalısına ödediği tazminat nedeniyle başlatılan icra takibi kapsamında davacı tarafından ödenen 167.621,86 TL'nin istirdatına yönelik eldeki davanın açıldığı, dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ödeme emri ve icra takibinin iptaline, davalı tarafa haksız olarak ödenen 167.621,86 TL'nin ödeme tarihi olan 20/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınmasına ve haksız olarak takip başlatılması nedeniyle % 20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı talebine ilişkin olduğu, yapılan yargılama kapsamında bilirkişi raporları alındığı, yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği kararı davalının istinaf ettiği görülmüştür....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, SGK alacağının rücuen tazminat ilişkisine dayanan alacak niteliğinde olduğu, sebepsiz zenginleşme, haksız fiil ve sözleşmelerden doğan alacakları için ilk hacze katılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. İİK 100/2. maddesi uyarınca şikayet edilen haczinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama bağlı bir alacak nedeniyle daha sonra haciz konulması halinde, ilama bağlı alacak ilk hacze iştirak eder. Dosya kapsamında şikayet edilenin haciz tarihinin 23.11.2012 olduğu, süresinde satış isteyip satış avansını yatırdığından haczinin ayakta olduğu, şikayetçi kurumun 2007 tarihinde açtığı davaya istinaden alacağın ilama bağlandığı, şikayetçi kurum tarafından bedeli paylaşıma konu mallar üzerine haciz konduğuna göre İİK 100 maddesi uyarınca SGK nın ilk haciz koyan şikayet eden alacağına iştirak etmesi gerekir....

            Buna göre İcra Mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu