Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı tarafından başlatılan icra dosyası kapsamında emekli maaşına haciz konularak haksız şekilde kesinti yapıldığını, haczin yasal olmadığı yönünde şikayette bulunduğunu,şikayet üzerine yapılan yargılama sonucunda icra hukuk mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği,hükmün temyiz incelemesinde şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verildiğini, hukuka aykırı yapılan kesintilerin iadesine için davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını; istirdat talep etme süresi 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından ilamlı icra takibi başlatıldığını, İ.İ.K.nun 60....

      Haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Yani salt davacıya zarar vermek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapıldığının ortaya konulması gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin E:2016/14413, K:2019/483 sayılı ve 4. Hukuk Dairesi'nin E:2019/2535, K:2020/2544 sayılı karalarında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.) Nevşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/29350 Esas (önceki esas numarası 2012/5286) sayılı dosyası ile Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/249 Esas, 2013/10 Karar sayılı ve Nevşehir 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edilmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı vekili icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı alacaklı tahliye istemli olarak davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibi ile kira alacağının tahsilini istemiştir. Ödeme emri borçlunun mernis adresine 19.12.2012 tarihinde tebliğ olunmuş, borçlu 13.03.2013 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiştir....

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- İİK’nun 338. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede, Sanıkların üzerlerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 338. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde...

          Şu halde İİK.nun 168/5. maddesi gereğince davacı borçlunun takip dayanağı çeklerin ödeme emri ekine eklenmediği, çeklerin kambiyo niteliği taşımadığı ve ticari alım satım kapsamında teminat olarak verildiğine yönelik şikayet ve borca itirazlarını 5 gün içinde yetkili icra mahkemesine bildirmesinin zorunlu olduğu, maddi olayda ödeme emrinin davacı borçluya 28/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından usulsüz tebliğe ilişkin bir şikayet olmadığı gibi davanın ise davacı borçlu tarafından 5 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 04/12/2019 tarihli dilekçe ikame edildiği anlaşılmış bu nedenle davacı tarafından açılan şikayet ve borca itiraz davasının süre yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince esas incelemesi yapılarak karar verilmesi isabetsizdir....

          Sidar Tunca'nın yer aldığı, şikayet olunan tarafından da bu sebeple icra emrinde şikayet eden tarafın vekili olarak Av. Sidar Tunca'nın gösterildiği ve icra emrinin de şikayet eden vekili olarak Av. Sidar Tunca'ya tebliğ edildiği, adı geçen vekil tarafından dosyaya herhangi bir itirazda da bulunulmadığı gibi şikayete konu icra müdürlüğünün karar tarihi itibariyle icra dosyası içerisine borçlu (şikayet eden) vekili olarak da herhangi bir vekaletname ibraz edilmediği, netice itibariyle bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere şikayet eden şirketin ilamda ismi geçen vekiline icra emrinin tebliğ edilmesi ve takibin kesinleşmesi üzerine şikayet eden şirketin mallarına haciz konulmasında ve icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair verilen 23/02/2021 tarihli kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ' şeklindeki gerekçe ile "Şikayetin Reddine" karar verilmiştir....

            . 2-İİK’nın 67/II maddesi uyarınca alacaklının tazminatla sorumlu tutulabilmesi için icra takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece verilen karar, davacı yanca istinaf edilmiştir. Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafından Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2017/8630 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, davalı yönünden manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

              Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/46 Esas dosyası ile tazminat davası açıldığını, davada müvekkili ile kardeşi Hüseyin AYDIN lehine maddi-manevi tazminata hükmedildiği ni, mahkemece hükmedilen tazminatın tahsili amacıyla Ankara 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/11433 Esas numaralı icra dosyasında icra takibi başlatıldığını, tazminatın icra yoluyla tahsil edilmiş olduğunu ve dosyada yapılan reddiyat gereği davalının hesabına 37.277,13 TL gönderildiğini, davalı tarafından Müvekkili ile kardeşi Hüseyin AYDIN'a toplam tazminat ödemesi olarak 6.937,16 TL ödeme yapıldığını ve bu ödeme yapılırken davalı tarafından; tahsil edilen tutardan cezaevi harcı, yargılama gideri masraflar, ayrıca Hüseyin AYDIN kararında aleyhe vekalet ücreti gibi kalemlerin reddiyat yapılan miktardan kesintisini yaparak tazminat ödemesi yaptığını belirttiğini, ancak, Ankara 1....

              UYAP Entegrasyonu