WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; TMK'nun 981 vd. maddeleri gereğince açılan zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere bu tür davalarda zilyetliğe tecavüz tarihi itibariyle taraflardan hangisinin üstün, öncelikli ve korumaya değer zilyetliğinin bulunduğu tespit edilir. Bu tespit yapılırken üstünlük tanınan zilyetliğin ilgili zilyede mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığının her hangi bir önemi yoktur. Diğer bir yandan zilyetliğin koruması davalarında, korunması istenilen zilyetlikle beraber herhangi bir ayni ya da şahsi bir hakkın bulunmasına gerek yoktur. Zilyetliğin korunması davaları sonunda verilen kararlar TMK'nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri uyarınca açılan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı mülkiyetin aktarılması talepli davalarda kesin hüküm teşkil etmez....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2005 gününde verilen dilekçe ile zilyetliğin korunması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava idari yargının görevi içinde kaldığından dava dilekçesinin reddine dair verilen 17.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 08.08.2002 tarihli iki ayrı kira sözleşmesine dayalı 3 ve 9 numaralı iş yerlerindeki zilyetliğin korunması istemiyle açılmıştır. Davalı ... davacının kiraladığı taşınmazlar üzerinde muaraza çıkarmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir....

    Mahkemece uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında dosyanın gönderildiği ... ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın salt zilyetliğin korunması ile ilgili olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuş, bu hükmün de temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/12/2014 günlü 2014/21234-19213 sayılı kararı ile salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek ... ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Korunması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, orman savına dayalı tapu iptal ve tescile ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkeme, davacının dayandığı hakkın Türk Medeni Kanununun 973 vd. maddelerinde açıklaması yapılan zilyetliğin korunmasına ilişkin hak olduğunu kabul ederek davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu görüşünden hareketle görevsizlik kararı vermiştir. Görüldüğü üzere mahkeme davayı hak zilyetliği biçiminde yorumlamamıştır. Gerek mülkiyet hakkı sahibi ve gerekse başka bir hakka tutunarak mülkiyet hakkı sahibinden taşınmazı belirli bir süre elinde tutma hakkı kazanmış kişiler, mülkiyet hakkının ve sözleşme ile edindiği hakkın kendisine sağladığı yararlanmalar için, üçüncü kişilerin engellemeleri karşısında yargı yolu ile hakkın korunmasını isteme hakkına sahiptirler. Bu hak, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince mutecavizi fiilen defetme hakkı biçiminde olabileceği gibi, elatmanın daimilik arzeder biçimde sürmesi halinde yargı yolu ile de istenebilir....

          Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve davacının üstün zilyetliği bulunduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve dava konusu taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazın senetle satın alındığını ve 10 yıldır vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak istekte bulunmuş, mahkemece uyuşmazlık zilyetliğin korunması niteliğinde değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. (TMK.m 981 vd). Dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanarak talepte bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 683. maddesinde, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır....

            Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır.Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/8- 518 Esas, 2009/573 Karar sayılı İçtihadında “TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. Yukarıda yazılı kanun maddeleri uyarınca davacının kendisine ait olmayan iş makinalarına yönelik talebinin zilyetliğe mi dayandığı ya da kişisel hakka dayanarak mı elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu HMK.'...

            Çünkü zilyetliğin korunması davaları ilgilisine herhangi bir şekilde mülkiyet hakkı bahşetmez ve kayıt malikinin açacağı davalara da engel teşkil etmez. Açılan dava niteliği gereği öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus davacının somut olayda davalıya karşı üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunup bulunmadığıdır....

            TMK'nun 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır. (HGK'nun 25.11.2009 tarih ve 2009/8- 518 Esas, 573 Karar). Somut olayda mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ve alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu taşınmazın 3125 m2 yüzölçümünde olduğu ve tescil harici bırakılmış alan içerisinde kaldığı, davacıların dava dilekçelerinde taşınmaz üzerinde murislerinden intikal eden ve 1948 yılından bu yana devam eden nizasız ve fasılasız zilyetliklerinin bulunduğunu beyan ettikleri, nitekim dava dilekçesinde bahsedilen Alanya 2....

            Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davanın zilyetliğin korunması davası olmayıp, aynî haktan kaynaklı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyadan, davanın, tapuda hisseli olarak kayıtlı taşınmazın, mirasçılık ilişkisi ve harici paylaşım sonucunda davacıya düştüğü ileri sürülen kısmına elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu, davalıların da tapu kaydı ve mirasçılık ilişkisine dayandıkları anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu