"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... Belediye Başkanlığı aralarındaki zilyetliğin korunması davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 24.11.2010 gün ve 546/556 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, mülkiyeti Hazineye ait 144 parsel ile 145 parsel kapsamında olup zilyetliği altında bulunan 3000 m2’lik taşınmaz üzerinde bulunan baraka ve ağaçların iş makinesiyle sökülmek suretiyle 05.07.2007 tarihinde elatıldığını açıklayarak davalı Belediyenin haksız elatmasının önlenmesine ve zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın imar planı kapsamında kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması, tazminat ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması ve tazminat davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.07.2012 gün ve 378/247 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı dava dilekçesinde, ecrimisil bedeli ödeyerek kullanmakta olduğu Hazine'ye ait 1135 ve 1138 parsel sayılı taşınmazlara davalının kendisinin haberi olmaksızın buğday ektiğini, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu açıklayarak davalıdan alacağının tahsilini istemiş; 02.07.2012 tarihli yargılama oturumunda davasını zilyetliğin korunmasına ve tazminatın tahsiline hasretmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki davanın mülkiyet hakkından kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür. Somut olayda davacı, TOKİ tarafından yapılan gecekondu dönüşüm projesi kapsamında dava konusu taşınmazı satın aldığını buna rağmen davalıların haksız olarak taşınmazı işgal ettiğini belirterek yapılan haksız müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazı TOKİ ile aralarında düzenlenen satış sözleşmesi ile satın almış olup, sözleşmede taşınmaz mülkiyetinin borçların tamamının ödenmesinde sonra devredileceği düzenlenmiştir. Dava konusu taşınmazın henüz davacı adına tapuya tescil edilmediği ve davacının hakkının zilyetliğe dayalı olduğu anlaşıldığından, davanın zilyetliğin korunması davası niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK.'...
Of Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Of Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının zilyetliğe dayandığı, ancak davalı tarafın tapu kaydına dayandığı gerekçesiyle davanın zilyetliğin korunması değil, el atmanın önlenmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, dosya arasında bulunan Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/810, 1994/180 E.K. sayılı dosyasında davalı olan, davacı ...’in 23.3.1987 günlü keşifte, mahalli bilirkişinin beyanından aynı taşınmazı elinde bulundurduğunun ifade edilmesine göre davacının bu taşınmazı 20 yılı aşkın bir süredir malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığı bildirildiğinden, uyuşmazlık yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2006 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 07.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ve duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.11.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.06.2004 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.03.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı, davalı vekili Av.... ile davalı ... vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir....
Dava, taşımazın maliki ve aynı zamanda yüklenici olan davalıdan (yükleniciden) kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar uyuşmazlık konusu edilen 1, 2, 3 ve 31 numaralı parsellerde tapuya bağlı biçimde mülkiyet haklarına sahip olup, temelde bu hakka dayanarak parseller üzerine kurulacak yapıda bağımsız bölüm tasarruf biçimini belirleyen sözleşme hükümlerine dayanarak davayı açmışlardır. Davaya konu edilen sözleşme doğrudan mülkiyet hakkı sahipleri tarafından düzenlendiğine göre uyuşmazlığın şahsi hakka dayalı olduğunu söylemek mümkün değildir. Uyuşmazlık mülkiyet hakkının korunması ve belirlenen tasarruf biçiminin tesbit istemine ilişkin bulunduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 1.HukuK Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2010 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın derdestlik nedeni ile reddine dair verilen 04.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden devralınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, derdestlik sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinin (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da kanunun kapsamına alınmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; TMK'nun 981 vd. maddeleri gereğince açılan zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere bu tür davalarda zilyetliğe tecavüz tarihi itibariyle taraflardan hangisinin üstün, öncelikli ve korumaya değer zilyetliğinin bulunduğu tespit edilir. Bu tespit yapılırken üstünlük tanınan zilyetliğin ilgili zilyede mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığının her hangi bir önemi yoktur. Diğer bir yandan zilyetliğin koruması davalarında, korunması istenilen zilyetlikle beraber herhangi bir ayni ya da şahsi bir hakkın bulunmasına gerek yoktur. Zilyetliğin korunması davaları sonunda verilen kararlar TMK'nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri uyarınca açılan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı mülkiyetin aktarılması talepli davalarda kesin hüküm teşkil etmez....