Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 722 ve takip eden maddeleri uyarınca muhdesat değerinin arsa değerinden fazla olması nedeniyle muhik tazminat karşılığı taşınmaz tesciline ilişkin bulunduğuna göre, 26.01.2009 gün ve 1 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu Kararı gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için, dosanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Kadastroca taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak önce ... adına tesbit edilmiş, ... ’ın itirazının komisyonca kabulü üzerine Hakkı Bakacak adına tesbitine karar verilmiş, davacı ... zilyetliğe dayanarak taşınmazın adına tescil istemi ile dava açmıştır. Davalı ise, taşınmazın davacıya ekip sürmesi vede başkalarına icara vermesi için verildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Tarafların iddialarına ve aşamalardaki açıklamalara göre uyuşmazlık, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu davalıya ait olması halinde davacının zilyetliğinin kendi adına mı yoksa davalıya teb-an mı olduğu yönlerinde toplanmaktadır. Taşınmazda davacının zilyet olduğu davalının kabulündedir. Hal böyle olunca davacının zilyetliğinin kiracılık sıfatına dayalı fer’i zilyetlik olduğunun davalı tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece davalıya bu yoldaki iddiasını kanıtlama olanağı sağlanmamıştır....

      Köyü çalışma alanında bulunan 192 ada 20 parsel sayılı 2.083,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz maliki kim olduğu bilinemediğinden fındıklık ve çalılık niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın almaya, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz, malikinin kim olduğu bilinemediğinden çalılık ve fındıklık niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın 1978 yılında babası tarafından üçüncü kişiden satın alınarak zilyet ve tasarruf edilmekte iken bilahare zilyetliğinin kendisine devredildiğini ve halen kendi zilyetliğinde olduğunu öne sürmüştür....

        Toplanan deliller ve dosya kapsamından: davanın ilk kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı zilyetliğin korunması ve tazminat isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Esasen Saruhanlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/304 Esas 2009/36 Karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararında da uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı zilyetliğin korunması ve tazminat isteğine ilişkin olduğu açıklanmıştır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanakları ve münderacatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, Davalılar vekilinin avukatlık ücretine ilişkin itirazlarına gelince; dava dilekçesinde dava değeri 8.600 TL olarak gösterilmiş, keşif sırasında dava değerinin 87.499 TL olduğu belirlenmiş, davacı vekili tarafından harcı yatırılmak suretiyle dava ıslah edilmiştir....

          fiili kullanımlarının paylaşmaya dayalı olup olmadığı, 106 ada 5 parselin mirasçılar arasında yapılan paylaşma sonrasında ......

            Mahkemece; TMK.nın 713/2 maddesine dayalı istemin varlığı dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürdükleri tüm deliller eksiksiz bir biçimde toplanmadan ve değerlendirilmeden tespitten önce var olan hakka dayalı olarak açılan dava için geçerli bulunan nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ” gerekçeleriyle yerel mahkemece verilen karar bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece; yeniden nizalı taşınmaz başında keşif yapılmış, 347 nolu parselin bir bölümünün 5403 Sayılı Kanun hükümlerine göre ayrılmasının mümkün olmadığı, bu sebeple kanunun aradığı şartlardan bir tanesinin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararının mevcut olduğu belirtilerek, dava, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüş olduğunda, Mahkemece, bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisinin isabetsizliğine” değinilmiştir....

                adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararının mevcut olduğu belirtilerek, dava, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüş olduğunda, Mahkemece, bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisinin isabetsizliğine” değinilmiştir....

                  ye ne zaman, hangi maksatla miras payına karşılık mı yoksa geçici olarak mı devredildiği,....nin zilyetliğinin başlangıç tarihi ve ne sıfatla zilyet olduğu, taşınmazın zilyetliğinin devredilmesinden kaç yıl sonra davacının taşınmaz üzerine ev yaptığı, taşınmaz üzerinde bulunan fındıkları kimin topladığı, gelirini kimin aldığı, murisin sağlığında paylaştırdığı başka taşınmazlar olup olmadığı, maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; zilyetlik ve hibe durumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

                    Tapu tahsis belgesi ve taşınmaz zilyetliğinin devri sözleşmesi uyarınca tarafların murisi Salih Tezcan’ın ölümü ile taraflara intikal ettiği ve davacının da hak sahibi olduğu sabittir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş diğer paydaşların olurunu almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan paydaşlar aleyhine ecrimisil isteminde bulunabilir. Davacıların önceki döneme ilişkin kişisel hakka dayalı ecrimisil taleplerinin İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/333 Esas-2015/450 Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiği, ilgili kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 29.04.2019 tarih, 2016/9901- 2019/3678 E.K ilamı ile onanarak kesinleştiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunun bu hususlar gözetilerek hazırlandığı, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu