WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A RA R Zilyetliğin tespiti davasında uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu bildirildiğine ve 26.01.2009 günlü Başkanlar Kurulu Kararı gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A RA R Zilyetliğin tespiti davasında uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu bildirildiğine ve 26.01.2009 günlü Başkanlar Kurulu Kararı gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı, dava dilekçesinde, kadastro sırasında kendine ait 258 ada 5 ve 265 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar arasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, yine 265 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün ise kadim yol olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve yol olarak paftasında gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davacının tescil davasına ilişkin davasında taşınmazın bulunduğu mahalde kadastro çalışmasının 2009 yılında kesinleştiği ve çalışma sırasında taşınmazın yol olarak tespit dışı bırakıldığı, bu şekilde davacının zilyetliğinin kesildiği, davacının makul süreyi geçirdikten sonra 2014 yılında dava açtığı ve kadastro tespitinden sonra 20 yıllık kazandırıcı zilyetliğinin de oluşmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapu kaydının beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki muhdesatın şerh verilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi tarafından, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonradan ileri sürülebilecek hak talepleri açısından hukuki yararının mevcut olduğu o halde; Mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Köyü çalışma alanında bulunan 192 ada 20 parsel sayılı 2.083,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz maliki kim olduğu bilinemediğinden fındıklık ve çalılık niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın almaya, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz, malikinin kim olduğu bilinemediğinden çalılık ve fındıklık niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın 1978 yılında babası tarafından üçüncü kişiden satın alınarak zilyet ve tasarruf edilmekte iken bilahare zilyetliğinin kendisine devredildiğini ve halen kendi zilyetliğinde olduğunu öne sürmüştür....

              Davacının, anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddiası yasaya uygun bulunmamaktadır. 5- Taşınmaz üzerindeki davalı zilyetliğinin niteliği: Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki davalı taraf zilyetliğinin kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu, malik sıfatıyla kullanmanın söz konusu olmadığını iddia etmişse de bu yönde inandırıcı delil ibraz edemediği gibi, davalının arazi üzerindeki zilyetliğinin kendisine teb’an ve kiracılık ilişkisine dayalı olduğunu isbat da edememiştir. 6- Taşınmaz üzerindeki uzun süreli davalı taraf zilyetliğinin kaydın hukuki kıymetini kaybı için yeterli olup olmadığı: Arazi başında dinlenen zilyet tanıkları taşınmazın atalarından intikalen davalıya ait olup kendini bildiğinden beri davalı tarafça aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullanıldığını, davalının davacıya icar verdiğini duymadığını bildirmiştir....

                Toplanan deliller ve dosya kapsamından: davanın ilk kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı zilyetliğin korunması ve tazminat isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Esasen Saruhanlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/304 Esas 2009/36 Karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararında da uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı zilyetliğin korunması ve tazminat isteğine ilişkin olduğu açıklanmıştır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanakları ve münderacatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK.nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, Davalılar vekilinin avukatlık ücretine ilişkin itirazlarına gelince; dava dilekçesinde dava değeri 8.600 TL olarak gösterilmiş, keşif sırasında dava değerinin 87.499 TL olduğu belirlenmiş, davacı vekili tarafından harcı yatırılmak suretiyle dava ıslah edilmiştir....

                  fiili kullanımlarının paylaşmaya dayalı olup olmadığı, 106 ada 5 parselin mirasçılar arasında yapılan paylaşma sonrasında ......

                    Mahkemece; TMK.nın 713/2 maddesine dayalı istemin varlığı dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürdükleri tüm deliller eksiksiz bir biçimde toplanmadan ve değerlendirilmeden tespitten önce var olan hakka dayalı olarak açılan dava için geçerli bulunan nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ” gerekçeleriyle yerel mahkemece verilen karar bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece; yeniden nizalı taşınmaz başında keşif yapılmış, 347 nolu parselin bir bölümünün 5403 Sayılı Kanun hükümlerine göre ayrılmasının mümkün olmadığı, bu sebeple kanunun aradığı şartlardan bir tanesinin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu