İlgili Hukuk Kadastro Kanununun 15. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....
TMK.nun 973. maddesinde zilyetlik; "Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir" biçiminde tanımlanmıştır. 982 ve 983. maddelerinde de zilyetlik, herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Kayıt maliki Hazine davada taraf durumunu almamış bulunduğuna, davacının zilyetliği haksız olsa bile, malik dışında saldırıda bulunan kişilere karşı anılan maddelerdeki zilyetlik davalarını açabilir. Zilyetlik, hukuken korunmuş eylemli bir durum olduğuna göre, zilyetliği bir hakka dayanıp dayanmaması önemli olmadığı gibi, açılmış bulunan bir davanın dinlenilmesine engel de değildir. Bu tür davalarda, taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması ve uyuşmazlığın ona göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin gerekçesi yerinde görülmemiştir, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanıp, birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; TMK'nun 683. maddesine dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. İstanbul ili, Maltepe ilçesi, Başıbüyük mahallesi, 1391 ada 21 parsel sayılı, 468.420,04 m2 mesahalı fundalık vasıflı taşınmaz tam hisse ile maliye hazinesi adına kayıtlı,dır. TMK’nun 981 ila 987 maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Ancak zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, hakka dayalı bir dava niteliğini kazanır (HGK’nun 25/11/2009 tarih ve 2009/8- 518 Esas, 573 Karar)....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına göre 105 ada 484 ve 587 sayılı parseller üzerinde davacı ...’in zilyetliğinin bulunmadığı, 485 sayılı parselin ise 1982 yılında davacı ...’in babası tarafından satılıp zilyetliğinin devredildiği, bu parselde de zilyetliğinin bulunmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/11/2012 gününde oy birliği ile karar verildi....
ve A harfi ile gösterilen bölümün kendisine ait olduğunu belirterek, dava konusu olan 145 ada 60 parseldeki A harfi gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini bu talebi kabul görmez ise zilyetliğinin ve hak sahibi olduğunun tapuya şerh edilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu 104 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazların dava açıldıktan sonraki tarihte, yargılamanın devamı sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak Hazinenin mülkiyetinden çıktığı ve davalılardan ... adına tescil edildiği, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilmesi mümkün değil ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tarafların murisi... ile başladığı, davalıların zilyetliğinin de muristen gelen miras hakkına dayalı olarak, yani mirasçı sıfatıyla sürdürüldüğünün anlaşıldığı belirtilerek, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarih itibariyle davacının...
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz ... alanı içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının ... sayılan sayılan yerlerden olduğu; davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamkadır. 2....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava konusu 304 ada 143 ve 147 parsel sayılı sırasıyla 2916,23 m2, 270,63 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 304 ada 143 parsel sayılı taşınmaz davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle, 304 ada 147 parsel sayılı taşınmaz ise miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davacı ile bir kısım davalıların miras bırakanı ... adına tespit edilmiştir. Tespit gününden önce davacı ... tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesi'nden açılan tescil davası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....