nedeniyle şikayetçi vekilince tazminata ilişkin davanın ARİ mirasçılarına yöneltilebilmesi için süre istendiği, 28.12.2006 tarihli oturumda da mahkemece özetle "… …Davalıya çıkartılan birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın henüz kesinleşmediği, tazminata ilişkin ilamların takibe konulabilmesi için her ne kadar kesinleşmeleri gerekmemekte ise de 6.5.2003 tarihinde verilen kararın 8.5.2003 tarihinde henüz yazılmadığı, karar ve ilam harcının yatırılmadığı, bu haliyle ilamın 8.5.2003 tarihi itibariyle infaz kabiliyetinin bulunmadığı ve itiraz tarihi olan 12.5.2003 tarihi itibariyle davalının hakikate aykırı beyanda bulunduğunun söylenemeyeceği, tazminat hakkının doğmadığı, her ne kadar tazminat hakkı mirasçılara yöneltilebilirse de davalının tazminatla sorumlu tutulması söz konusu olamayacağından davacı vekilinin bu yöndeki talebi yerinde görülmediğinden reddine" karar verildiği, şikayetçi vekilinin temyizi üzerinde Dairemizin 3.7.2007...
ın, kooperatif müdürü Mehmet Kurt'un eşi rahatsız olduğu için toplantının yapılmayacağını bildirmesi üzerine müvekkilinin yönetim binasından ayrılması sağlandıktan sonra diğer yönetim kurulu üyelerinin toplanarak karar aldığını, 07.11.2008 tarihli toplantıda da müvekkili yönetim binasında olmasına rağmen toplantı yapılmayacağı izlenimi verilerek binadan ayrılması sağlandıktan sonra toplantı yapıldığını ve aynı toplantıda müvekkilinin üst üste mazeretsiz olarak üç toplantıya katılmadığından bahisle yönetim kurulu üyeliğinin düşürüldüğünü, esasında müvekkilinin kooperatif aleyhine alınan bazı kararlara muhalif kalması nedeniyle bu kararın alındığını ileri sürerek, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine dair verilen kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 06.03.2012 tarih, 2010/12003 E. 2012/3314 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde vekilleri aracılığı ile 07/05/2009 tarihli genel kurul toplantısına katılan davacıların usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa yazdırmamış oldukları veya dilekçe ile muhalefeti bildirmedikleri, dinlenen tanıklardan da davacıların muhalefetinin tutanağa geçirilmesi bakımından kendilerinin engellendiği hususunda bir beyanda bulunmadıkları, buna göre davacıların artık genel kurul kararının iptalini istemeyeceği, davacı ... ... yönünden HMK 150/1 maddesi uyarınca davanın işlemden kaldırıldığı gerekçesiyle davacı ... ...yönünden davanın reddine, diğer davacı yönünden davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı; davalılardan ...'e ait dairede diğer davalı ...'ın kiracı olarak oturduğunu, davalılara ait daireden su sızıntısı sonucu zarar oluştuğunu ileri sürerek 5.150,00 TL zararın tespit tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılara tebligat yapılmış, davalılar davaya karşı yazılı beyanda bulunmadıkları gibi yargılamaya da katılmamışlardır. Mahkemece, tespit raporu aynen benimsenerek 5.150,00 TL tazminatın tespit tarihi olan 30.03.2011 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava açmadan önce 2011/65 D....
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı ortağın genel kurulda kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, vekilin iptali istenen ve mahkemece kabulüne karar verilen 28/03/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağının 7-8 ve 9. maddesi ile ilgili olarak daha karar alınmadan önce karşı çıkıp itiraz ettiği (peşin muhalefette bulunduğu), bu şekildeki muhalefet öneriye karşı çıkma olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın, muhalefetin bulunmadığı, karardan sonra davacının bu karara muhalif olduğuna dair bir şerh yazmadığı gibi bu karara muhalif olduğuna dair ayrı bir yazılı beyan sunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği, bu hususun dava şartı olduğu, dava şartlarının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, buna göre ilgili genel kurul kararlarının iptali davasının dava...
nun hakikate dair ifadesi ile yağma suçu sabit olduğundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında yağma suçundan verilen beraat kararlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında yağma suçundan kurulan beraat hükümlerinde ileri sürülen temyiz sebebleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 06/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin Danimarka uyruklu olması nedeni ile yeterince İngilizce bilmediğini, bu durumun davalı tarafından kullanılarak hileli olarak temliknamenin hazırlandığını, içeriğinin de hakikate aykırı olduğunu ileri sürerek, temliknamenin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili;davanın reddini istemiştir....
Muhalif Muhalif KARŞI OY Mahkemenin sanık ... hakkında vermiş olduğu beraat kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olduğundan sayın çoğunluğun adı geçen sanık hakkında verdiği bozma kararına katılmıyorum. ......
Muhalif Üye Muhalif Üye ... ......