Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T3 tarafından verildiğini, hakemin maktu ücret yerine yasaya aykırı olarak kendi lehine nispi vekalet ücretine hükmettiğini, bu hakem kararının iptali için Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurduklarını, davalarının derdest olduğunu, ilamın ancak davanın taraflarınca ilamlı icra takibine konu edilebileceğini, dosyanın tarafı olmayan davalının takip başlatamayacağını, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/520 KARAR NO : 2021/564 DAVA : Hakemin Reddi (Eser Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 04/08/2021 KARAR TARİHİ : 10/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan hakemin reddi (Eser Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin mali müşaviri ... taraflar arasında var olan güven ve iş ilişkisi ...'ın görevini ifa ederken giderek artan özensizliği nedeni ile görevinin son bulduğunu, müvekkili şirket ile ... arasında ... tarih ve ... sıra numaralı, ... tarih ve ... sayılı Denetim ve Tasdik sözleşmeleri (Kurumlar Vergisi Beyannamesi ve eklerinin tasdiki) ve ... tarih ve ... sıra numaralı ve ... tarih ve ... sıra numaralı indirimli oranda KDV sözleşmeleri yapıldığını, bu sözleşmeler kapsamında ...'...

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hakemin değerlendirme ve yorumlarının kararın bozulması için gerekçe yapılamayacağı, eylem planlarının, kanunların ve yönetmeliklerin üzerinde bir üst norm niteliği taşımadığı, kaldı ki, dava konusu düzenlemelerin eylem planlarındaki hedeflerle çelişmediği, 6769 sayılı Kanun'da zorunlu tahkimin öngörüldüğü, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

      Mahkeme ek kararına yönelik temyiz itirazının süresinde yapıldığı anlaşılmakla, temyiz talebinin reddi kararı kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi. 1-Mahkemece davaya 3533 sayılı yasa gereği hakem sıfatı ile bakılmıştır. Kural olarak 3533 sayılı yasa hükümlerine göre verilen hakem kararları itirazı kabil olup, itiraz üzerine verilen kararlar da kesindir. Ancak hakemin yetki ve görevi dışında vermiş olduğu kararlar kamu düzenini ihlal edecek mahiyette ise bu hususlar temyiz edilebileceği gibi Yargıtay’ca da resen gözetilmelidir....

        Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının çocuklar ... ve ... lehine verilen tazminat miktarları yönü ile kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir....

          Mahkemece davacı tarafından açılan iptal davası hakkında yargılama yapılarak davacının hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında, “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmü mevcuttur....

            Bu nedenle davacı ... ve Memnune hakkında Sigorta Tahkim Heyeti tarafından hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı ayrı ayrı 40.000,00 TL nin altında kaldığından kesin olmakla yukarıda açıklanan nedenlerle bu davacılar yönünden davalı ... şirketi vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, tahkim heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar ... ve ... yönünden davalı ... şirketi vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu kararına vaki temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 27.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kurulunca, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının işleteni olduğu aracın dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğunun değerlendirildiği gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiş, karara karşı davacı iptal davası açmış, İptal Davasında mahkemece, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi gereğince temyiz yolu açık iken veya kesin karar varken hakem kararının iptali için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir....

                Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve 3533 sayılı yasanın 4.maddesinde değişiklik yapan 4916 sayılı yasaya göre taşınmazların aynına yönelik uyuşmazlıkların hakemin görev alanından çıkarılmasına ve kararda yazılı gerekçelere göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE, Ancak, davacı devlet demiryolları genel müdürlüğünün dayanmış oldukları Ocak 1959 tarih 196 nolu tapu kaydı ile kamulaştırma haritalarının yerel ve uzman bilirkişi aracılığıyla uygulaması yapılarak taşınmazın kamulaştırılan alan ve tapu kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak saptanması gerekirken hazinenin yokluğunda ve başka bir dosya meyanında yapılan keşif tutanağıyla yetinilmiş olması doğru olmadığı gibi, 3402 sayılı K.Y.nın 32/son maddesi uyarınca ......

                  Hakemin, bu hususu gözardı ederek ve görevini aşarak yazılı şekilde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu