Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunlarla ilgili yazılı sözleşme ve tahkim koşulu bulunmadığı halde hakemin görevli olmasından sözedilmesi de kabul şekli bakımından HUMK.nın 517. maddesine aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü, K A R A R Davacı vekili, müvekkili firmaya ait ... plakalı römorkun yük boşalttığı sırada dorsenin kaldırma pistonunun kırılması sonucu çekici vasfındaki araçta ve römorkta hasar meydana geldiğini ,söz konusu hasar ile ilgili daha önce hakeme başvurulduğunu, 22.09.2017 tarih ve 2017/59161 sayılı başvuru ile bilirkişi tarafından 53.361,09 TL zarar tespiti yapıldığını, ancak dosyada ıslah yapılmadığı için hakemin taleple bağlı kalarak 500,00 TL'ye hükmettiğini, sigorta şirketinin hükmedilen tazminatı ferileriyle birlikte ödediğini, bakiye 52.861,00 TL zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesi için eldeki davayı açtıklarını...

      Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; talebin kabulü ile 2.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmünü içermektedir. Temyize konu karar, anılan Yasa’nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

        Davalı vekili, davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacı yan hakemin reddi sebebini öğrenmiş olmasına karşın tahkim yargılamasına devam etmekle itiraz hakkından feragat ettiğini, hakemlere yönelik iddiaların gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, hakemlerin tarafsız ve bağımsızlığının şüpheye düştüğünün ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının HMK 418/4 gereği kesin olduğundan bahisle istinaf isteminin usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          Bu durumda davanın sigorta tahkim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamayacağı gerekçesiyle reddi gerekirken, esastan inceleme yapılarak davanın reddi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan red kararının açıklanan gerekçeyle, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ticari defterlerini sunmadığını ve bu defterler incelenmeksizin yapılan incelemenin eksik olduğunu, bilirkişinin sözleşmeye aykırı hesap yaptığını, birbiri le çelişkili rapor tanzim ediliğini, yanlı davrandığını, tek bilirkişi yerine heyet bilirkişi atanması yönündeki taleplerinin hakem tarafından reddedildiğini, hakemin talebi aşacak şekilde karar verdiğini, onayları alınmaksızın video konferans yolu ile duruşma yapıldığını, tebligatların mail yolu ile yapılmasının usule aykırı olduğunu, kararın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek hakem kararının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; hakem kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III....

              CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yazılım Bakım ve Destek sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağını talep ettiğini, talep zararla bağlantılı olmadığından zararın ispat edilmesinin gerekmediğini, davacının haksız fesih durumunda sözleşme dönemi sonuna kadar olan bedelleri ödemekle yükümlü olduğunu, Hakem tarafından icra takibine konu edilen faturalar haricinde bir karar alınmadığını, Hakemin yapmış olduğu hukuki değerlendirmenin yetki aşımı olarak yorumlanamayacağını, delillerin değerlendirmesini yapma ve hükme esas alınıp alınmayacağını belirlemek Hakemin görevi olduğunu, davacının diğer iddialarının da iptal davasında dinlenilmesine olanak bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hakem tarafından tahkime başvuran ......

                Sözleşmede tarafların hakemlerine ödediği ücretin kendilerine ait olduğu, üçüncü hakemin ücretinin yarı yarıya paylaşılacağı hükme bağlanmıştır. Üçüncü hakemin alacağı ücret sözleşme ile kararlaştırılmadığından hakemlerce üçüncü hakem ikinci için tayin edilmesi anılan İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır. Ayrıca davalının hakemine ödediği ücretten sözleşme hükmüne aykırı olarak davacının sorumlu tutulması da isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu yayına ilişkin olarak bilirkişi incelemesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, davacı yayın kuruluşunun bant reklamları müsabakanın devre arası, molalar veya periyot sonlarında değil, maçın içerisinde verdiği görüldüğünden, 6112 sayılı Kanun'un ihlâl edildiği, Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği'nde yer alan ifadelerin hangi amaçla neyi kastettiğinin düzenlemeyi yapan Üst Kurul tarafından belirlenerek yayıncılara ilan edildiği, dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

                    Hakem tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 12. fıkrasına göre, “ Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir. ” Temyize konu karar, anılan Yasa’nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu