Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 28/03/2014 gün, 2013/2892.7 Esas ve 2013/2343 Karar sayılı karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmünü içermektedir. Temyize konu karar, anılan Yasa’nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce Daire’mize gönderilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasına göre, “ Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha ... bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir.” Temyize konu karar, anılan Yasa’nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

      Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tenfizi talep edilen hakem kararında inşacı olarak belirtilen davalı yüklenicinin tahkim yargılamasını yürüten hakemin tek hakem olarak atanmasına muvafakat ettiği belirtilmiş olup, hakem kararındaki bu beyanın aksinin 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 62-1-d ve 62-2 maddeleri hükmünce hakkında tenfiz istenen davalı tarafça yasal delillerle kanıtlanamamış olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında tarafından verilen 17/12/2015 Tarihli 2015/E.12525.9 K-2015/14481 sayılı başvurunun kısmen kabulüne dair kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin 12.fıkrası "Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk lirasına kadar olan kararlar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir" hükmünü içermektedir. Temyize konu karar, anılan Yasa'nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir....

          Mahkemece davacı tarafından açılan iptal davası hakkında yargılama yapılarak davacının hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında, “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmü mevcuttur....

            Mahkemece asıl dava bakımından yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından hakemin reddi hakkında 6100 sayılı HMK'nın 418/2. maddesinde öngörülen iki haftalık süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle talebin reddine; birleşen dava bakımından yapılan yargılama sonunda ise 6100 sayılı HMK'nın 439. maddesinin 2. fıkrasında hakem kararına karşı iptâl sebeplerinin açıkça gösterildiği, davada istenilen iptâl sebeplerinin bunlar arasında bulunmayıp esasa ilişkin olduğu gerekçesiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu talebin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ile davacı kooperatif yanında fer'i müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemenin gerekçeli kararı fer'i müdahil ...'e 13.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, fer'i müdahil ... yasal süresi içerisinde yerel mahkemeye temyiz dilekçesini sunmamış, Dairemize verdiği 18.02.2014 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz ettiğini beyan etmiştir....

              , somut olayda ise uluslararası ticaret nezdinde görülen tahkim yargılaması sonucunda tek hakem tarafından verilen karar, süresinde olmadığından kamu düzenine aykırı olduğunu, yine yabancı hakem kararının taraflarca belirlenen usule aykırı bir karar olduğundan tenfizinin mümkün olmadığını ve hakemin çelişkili kararlar verdiğini beyan ederek tenfiz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunmuş, esasa yönelik olarak da taraflar arasında imzalanan ve kesin hüküm teşkil eden protokol gereği seçilen hakemin hazırladığı rapora göre ödeme yapıldığını ve müvekkilinin ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Elatmanın önlenmesi talep edilen bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri ile talep edilen ecrimisilin toplamı hayatın olağan koşullarına göre sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aşacağından dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Bozma ilamında da açıkça dava değerine göre davaya ilgili Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğine değinildiği halde bu yön göz ardı edilerek çekişmenin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, dava dilekçesinde % 3 maluliyet oranı üzerinden tazminatın talep edildiği ve maluliyet oranı bakımından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı, hakimin (hakemin) taleple bağlı olduğu, davalı tarafın itirazları arasında maluliyet oranının yüksek olduğuna ilişkin itirazın da bulunduğu dikkate alındığında, anılan oran üzerinden hesaplanan tazminata karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE; ve aşağıda dökümü yazılı 123,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 17/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu