Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davada davacı vekili; davalının asıl davaya sunmuş olduğu 14/11/2013 tarihli cevap dilekçesinde, müvekkiline karşı hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunduğunu, dilekçedeki ifadelerin savunma sınırlarını aşan, müvekkilinin mesleki onurunu zedeleyen ifadeler olduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; birleşen davaya konu edilen dilekçede yalnızca savunma yapıldığını, hakaret ve tehdit içeren ifadelerin bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, birleşen dava yönünden, davalı tarafından sunulan 14/11/2013 tarihli davaya cevap dilekçesinin savunmaya ilişkin olduğu, beyanların savunma hakkı kapsamında kaldığı, davacıya yönelik hakaret ve tehdidin bulunmadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen davaya konu 14/11/2013 tarihli dilekçede yer alan ifadeler nedeniyle, davalı hakkında ... 17....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davalı tarafın müvekkilinin hayatını kendisine dar etmeye yönelik davranışlarının aşikar olduğunu, davalı tarafın bu davranışları ile müvekkilinin hayatının çekilmez bir hal almasına sebep olduğunu ve davalı tarafın bu tip davranışları sürekli bir hale getirdiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve hakkaniyete uygun daha yüksek bir tazminat belirlenmesinin zorunlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Karara karşı davalı vekili; manevi tazminat miktarının fahiş oranda yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hakaret ve tehdit sebebiyle açılan manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından miktarın az olduğu, davalı vekili tarafından ise miktarın fazla olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir. Adana 2....

    Davacı, avukatlık mesleğini icra ettiğini, dava dışı kişinin borcu nedeniyle alacaklı vekili sıfatı ile hacze gittiğini, haciz sırasında davalının kendisini tehdit ve hakaret ederek fiili saldırıda bulunduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kararın günlük çıkan ve tirajı 50.000 üzerinde olan ulusal bir gazetede yayınlanmasına karar verilmiştir. Mahkemece, davalının eylemi nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiş olmasına ve davaya konu hadisenin meydana geldiği tarihin üzerinden uzun denilebilecek bir zamanda geçmiş bulunmasına göre; ayrıca, kararın günlük çıkan ve tirajı 50.000 üzerinde olan ulusal bir gazetede yayımlanmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın HUMK’nın 438./son maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2014 yılında evlendiklerini, 1 çocuklarının olduğunu, davalının ailesinin baskı yaptığını, davalının ailesini kabullenmediğini, hakaret ettiğini, sürekli kıskançlık krizi çıkarıp, hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, abisi ile tehdit ettiğini, sürekli evi terk ettiğini, kendisi ve ailesini tehdit ettiğini, eltisine ailesini kötülediğini, çocuklara kötü davrandığını, en son hakaret edip tehdit ettiğini, evi terk ettiğini, ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, 05/12/2018'den beri ayrı yaşadıklarını, çocuğu görüştürmediğini, sürekli kendisine ve ailesine bu dönemde tehdit mesajı attığını belirterek TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin tarafına verilmesine, 50.000,00 TL maddi-50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece davalılardan ... hakkındaki davanın vazgeçme nedeniyle reddine, davalılardan ... hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı; kendisini cep telefonu ve sabit hattından arayan bir kişi tarafından tehdit ve hakaret edildiğini, bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğunu, soruşturma kapsamında kendisini arayarak tehdit ve hakaretlerde bulunan numaraların davalılara ait olduğunun tespit edildiğini, davalılar hakkında cezalandırılmaları yönünde kamu davası açıldığını belirterek, oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.Davalılardan ... davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamış, davalı ... ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        nedeniyle hükmün davalı açısından kesin oluğu anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve kabul edilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz isteminin CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİNE, 24/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ın müvekkilini tehdit ve hakaret etmeye başladığını, bu nedenle müvekkilinin çektiği acı ve eleme karşılık manevi tazminat davası açmak zorunda kaldığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re'sen incelenmesi gerekir. Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir....

            Maddeleri uyarınca davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin aksine yönelen itirazları yerinde bulunmamıştır. Öte yandan; hakaret ve tehdit eylemleri gerçekleştiği ortam ne olursa olsun 6098 Sayılı TBK'nun 58 inci maddesi gereğince kişilik haklarına zarar verecek nitelikte olup, eylemim şekli gerçekleştiği ortam, verilen zararın ağırlığı ve diğer şartlar sadece manevi tazminat miktarının taktirinde gözetilmesi gereken unsurlardır. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

            öldürürüm." diyerek tehdit ettiği, davalı-karşı davacı kadının da güven sarsıcı davranışta bulunduğu, davacı-karşı davalı erkeğin de dava açmakta haklı olduğu ve davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin ise birlik görevlerini yerine getirmediği, fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ve hakaret içerikli sözler sarf ettiği, davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek her iki davanın kabulüne karar verilmiştir....

              aleyhine 08/08/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; görevini yaptığı sırada davalı tarafından ağır hakaretlere maruz kaldığını beyan ederek, manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının hakaret ve tehdit eylemlerinde bulunduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davacının şikayeti üzerine davalının Kumluca 2....

                UYAP Entegrasyonu