Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/459 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davadaki tüm hak ve taleplerinden ve davadan gayri kabili rücu feragat ettikleri, 3/e maddesinde davalara ve ihtilaflara konu bütün sinema eserleri (filmler) üzerindeki her türlü hak ve hisse iddia ve taleplerinden feragat ettikleri, sinema eserlerinin 5846 ve 3257 sayılı Kanunlar ile sair mevzuatta gösterilen her türlü telif haklarının, mali ve manevi haklarıyla sair haklarının ve selahiyetlerinin münhasıran ve sınırsız olarak Arzu Film San. ve Tic. A.Ş.'ye ait bulunduğu; işleme, çoğaltma, yayma, temsil, radyo ve TV ile yayın ve sair her surette umuma arz, pazarlama ve her türlü ticaretini yapma ve temliki tasarruflarda bulunma haklarının münhasıran Arzu Film San. ve Tic. A.Ş.'ye ait olduğunu kabul, beyan ve teyit ettikleri, 3/f maddesi ile ise müteveffa ...'...

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 29 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 167 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...’un başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 01.11.2012 tarih ve 575 no’lu kararı ile 29.06.1998 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

      in eserlerde yazar olarak adını koyarak ve eserlerde değişiklik yapılmak suretiyle izinsiz yayımının ve dağıtımının yapıldığını ve bu durumun müvekkilinin mali, manevi ve kişilik haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüzün men ve ref'ini, mali, manevi ve kişilik haklarına yapılan tecavüz dolayısıyla... 70/2 maddesi uyarınca tazminat ve .... 70/3 uyarınca temin edilen karın tespiti ile bu bedellerden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, tecavüz tarihinden itibaren başlamak üzere banka reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, eserlerin çoğaltılmış nüshalarının toplatılarak çoğaltmaya yarayan materyallerle birlikte imhasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava konusu taşınmazdaki hak sahipliğinin tespiti ile ecrimisil talebine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; dava konusu İstanbul ili, Beykoz ilçesi, Çubuklu mah. 741 ada ,42,43, ve 184 ada 47 parsel nolu taşınmazların birbirine bitişik olarak bulunduğu, Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, üzerinde 2 bodrum kat +zemin kat +2 normal kattan oluşan 5 katlı bina ile çevresindeki bahçe olarak kullanılan alan olduğu, mahkemece tapu kayıtları, ihtarname ,davalının dosyaya sunduğu sigorta poliçeleri , yangın raporu, ecrimisil ödenmesine ilişkin makbuzlar , imar durumu , Milli Emlak Genel Müdürlüğündeki kayıt ve belgeler celp edilerek mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alındığı anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki hak sahipliğinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, 6922 sayılı Kanun uyarınca dava konusu taşınmazla ilgili olarak yapılan başvuru ve başvuru sonrasında tesis edilen tüm işlemlere ilişkin belgelerin Kocaeli Valiliği Defterdarlığından getirtilmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1998/459 Esas, 2001/167 Karar sayılı dosyası ile aynı davacılar tarafından müvekkili hakkında aynı hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığını, davacıların feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bu davada 16.10.2000 tarihli sulh ve feragat sözleşmesi ile tüm hakların müvekkile ait olduğunun davacılar tarafından kabul ve ikrar olunduğunu, verilen kararın kesinleştiğini, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacıların daha önceki kesinleşen dosyada eser sahipliğinin tespitine ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerinden yeniden eser sahipliğinin tespiti ve buna ilişkin FSEK'nın 68. maddesine dayalı tazminat talebinde bulunamayacakları gerekçesiyle, davanın HMK'nın 303. maddesi uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

            Hak sahipliğinin düşürüldüğü tarihe kadar hak sahipleri tarafından ödenen tutar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından kanuni faizi ile birlikte hak sahibine geri ödenir." hükmü yer almıştır....

              GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalılardan T3 gayrimenkul satış sözleşmesi yapma konusunda verdiği vekaletnamenin kötüye kullanılıp kullanılmadığı, verilen vekalet ile devredildiği belirtilen taşınmazlara yönelik yapılan sözleşmelerin yok hükmünde olup olmadığı ve bu taşınmazlar yönünden talep edilen tedbir talebinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır. İlk derece mahkemesince " ....talebin sözleşmenin yok hükmünde olduğunun tespiti olmazsa sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının hak ve sahipliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu, taşınmazın doğrudan uyuşmazlık konusu olmadığı..." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

              Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın iptali için idare mahkemesinde açılan davanın retle sonuçlandığı, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar Dairece; "Bilindiği üzere, 5543 sayılı İskan Kanunu’nun Geçici 7/3.maddesinde, “ Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır....

                Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 2011/34 sayılı kararıyla, 5543 sayılı İskan Kanunun 21/2. maddesine aykırılık nedeniyle, hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 29.06.1998 tarih ve 1998/14 nolu kararın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı idare, davalı tarafın tahsis gereğince yerine getirmesi gereken koşullara uymadığını ve bu nedenle hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu taşınmazın davalılar adına tescilinin dayanağı olan hak sahipliğine ilişkin idari karar, idarece alınan yeni bir karar ile iptal edildiğine, başka bir ifadeyle davalılar adına tahsis işlemi iptal edildiğine ve bu iptal kararı kesinleştiğine göre, artık tescilin dayanağı ortadan kalkmıştır. Öyleyse, davalılar adına mevcut kaydın TMK’nın 1025. maddesi uyarınca yolsuz tescil durumunda bulunduğu kuşkusuzdur....

                  UYAP Entegrasyonu