Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin makemece tespiti ve taşınmaz malın yol olarak terkini istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde tapu kayıt maliklerinden ... ...'ye ait veraset ilamının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalıların hak sahipliğinin belirlenmesi yönünden adı geçen tapu malikine ait mirasçılık belgesinin ilgilisinden temin edilerek dosyaya konulması ve davalılardan başka mirasçıları da bulunduğu takdirde onlara da mahkeme kararı ve idarenin temyiz dilekçesinin tebliğ ile temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2018 gününde verilen dilekçe ile hak sahipliğinin tespiti ve idari işlemin gerçekleştirilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.11.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...

      Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 2/B alanında kalan taşınmazda hak sahipliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (8). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (8). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 08.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 15.03.2007 gün, 1592-2709 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 19.04.2007 gün 5040-6417 sayılı 18.Hukuk Dairesinin 02..07.2007 gün 4711-6355 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, mukataalı vakfa vakfa ait maldaki hisseyle ilgili hak sahipliğinin tespiti ve sebepsiz ödenen paranın tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 01.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Davacı, 2510 Sayılı İskan Kanununa göre Mahalli İskan Komisyonunun 22.12.1992 tarih bila sayılı kararı ile davalıların hak sahipliğine karar verilmesi üzerine dava konusu 2550 parsel sayılı taşınmazın 12.04.2006 tarihinde davalılara tahsis ve temlik edildiğini, aile temsilcisi ...’ın 26.04.1997 tarih 73 sayılı Mahalli İskan Komisyonu kararı ile ebeveyni ile birlikte topraklandırıldığının tespiti üzerine 05.12.2012 tarih 2012/724 sayılı Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, adı geçenin bu karara karşı idare mahkemesinde açtığı iptal davanın reddine karar verilip kesinleştiğini ileri sürerek dava konusu 2550 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan ari olarak Hazine adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın iptali için idare mahkemesinde açılan davanın retle sonuçlandığı, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız...

            FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2021 NUMARASI : 2019/381 E. - 2021/9 K. DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Faydalı Model ve Patent Başvurusu Üzerinde Hak Sahipliğinin Tespiti Taraflar arasında görülen davada Ankara 5....

              Edirne Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün …tarih ve … sayılı işleminin iptali istemine gelince; Davacı tarafından hak sahipliğinin iptaline ilişkin Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün …tarih ve …sayılı işlemine karşı açılan davanın reddine dair …İdare Mahkemesinin …tarih ve …sayılı kararı, Danıştay Onuncu Dairesinin 20.2.2019 gün ve 2019/1419 sayılı kararıyla; 21/02/2011 tarihinde kesin hak sahibi olarak tespit edilen davacının …Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla boşanmış olmasının ve boşanma kararının 16/04/2013 tarihinde kesinleşmesinin, mevzuat hükümleri uyarınca hak sahipliğinin iptalini gerektirmeyeceği gerekçesiyle bozulmuş bulunmaktadır. (10.D.E:2019/11497 esasına kayıtlı dosyada söz konusu karara karşı, davalı idare tarafından kararın düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunulmuştur.)...

                Dava konusu 123 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, kadastro beyannamesi ve dayanak kaydı ile tedavüllü tapu kayıtlarına göre 18/09/1932 tarih ve 67 sayılı tapu komisyonu kararı ile 1771 sayılı Kanuna göre meccanen ve temliken malikleri adına yazıldığı, "ileride fazla çıkarsa Hazinenindir" şerhinin konulduğu, 28/06/1954 tarihinde kadastro tespiti ile ... adına tescil edildiği; "A=338 m² fazlalık Hazineye aittir" şerhinin bulunduğu, kamulaştırma sonucu taşınmazın tamamının 06/08/1992 tarihinde Hazine adına tescil edildiği görülmüştür. Mahkemece, davacının tüm delillerinin toplamak, taşınmaza ait tapu kaydı, tapulama tutanakları ve dayanak tüm kayıt ve belgeler getirtilmek suretiyle fazlalık olup olmadığının ve bunun sebebinin tespiti, davacının hak sahipliğinin belirlenmesi halinde adına paya dönüştürülmesi gerekirken, uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Hak sahipliği talebiyle ilgili olarak hak sahipleri adına ...’dan alınan taahhütnamede tahsis olunacak gayrimenkullerden dolayı borçlanacağı bedelleri ödeyeceği, borçlanma sözleşmesi imzalayarak şartlarına uyacağı, hak sahibi olmadığının sonradan anlaşılması ve hak sahipliğinin iptal edilmesi hâlinde iskân dolayısıyla yapılan gayrimenkullerin bedelleri ile yapılan masraflardan hissesine düşen masrafları defaten ve başka bir hükme hacet kalmadan ödeyeceği belirtilmiştir. İdarenin alma gereği gördüğü bu taahhütname içeriğine göre hak sahipliğinin iptali hâlinde taşınmazın geri alınacağı değil, taşınmazın bedelinin alınacağı belirtilmiş olduğundan idarenin yaptığı tahsisi de bu şartlarla yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hak sahipliğinin iptal edilmesine bağlanması gereken sonucun bu olduğu, tapu iptali ve tescil isteme koşulları bulunmadığının kabulü gerektiğinden bu gerekçeyle davanın reddine karar vermek gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                    İlk derece mahkemesince iddia, savunmalar, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı olarak gösterilen Senye Lokum Ltd.Şti. adında bir şirket bulunmadığından, bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu dava şartı nedeniyle davanın reddine, davacının belirttiği fikir ve sloganların marka olarak tescili yönündeki talebinin muhatabının TPMK olduğu, mahkemenin böyle bir görevi bulunmadığı, davacının hak sahipliğinin tespiti ve alacak talepleri yönünden ise, bahsedilen fikir ve slogan üzerinde herhangi bir hak sahipliğinin bulunmadığı, TPMK kayıtlarına göre bisküvili lokum patentinin dava dışı Küresel Şekerleme San.ve Tic.Ltd.Şti. adına tescilli olduğu, davalıların davacının herhangi bir hakkının ihlali niteliğinde bir eylemlerinin bulunmadığı gerekçeleriyle, diğer davalılara yönelik davanın da reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu