- K A R A R - Dava ve birleşen dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Davacı Akbank TAŞ. vekili dava dışı borçluya ait taşınmaz hissesinin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalı ...’ın icra dosyasından konulan haczin düştüğünü, zira adı geçenin İcra Mahkemesinden aldığı yetkiye binaen açtığı izale-i şüyu davasını takipsiz bıraktığını ileri sürerek; Birleşen dosya davacısı M. Ali Ayyıldız vekili ise davalıların takiplerinin bir yıldan fazla işlemsiz kaldığını, her nasılsa yenilenen bu takiplerde borçluya yenileme dilekçesi tebliğ edilmediğini; bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerindeki ilk haczin kendilerince va’zettirildiğini ve iki yıllık süresi dolmadan haczin yenilendiğini ve izale-i şüyu davası açtıklarını bildirerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. İcra Mahkemesince yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davalı ...’ın alacaklısı olduğu Konya 6....
Belediyesi'nin 05/04/2012 tarih ve 8942 sayılı haciz yazısı ile tapu kaydı üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, tapu kaydı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; davacıya dava konusu taşınmazın teslimin gerçekleştiği ve 2000 yılından beri taşınmazı kullandığının anlaşıldığı, davalı kooperatifin diğer üyelerine tahsis ettiği dairelerin tapusunu vermiş iken davacıya vermemesinin eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu, bu nedenle davacının davasının haklı olduğu gerekçesiyle davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tahsis ile birlikte dairenin mülkiyeti davacıya geçtiğinden davalı kooperatifin borcu nedeniyle haciz konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle haksız olarak konulduğu anlaşılan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı...
İcra Müdürlüğü'nün 2009/1009 Esas sayılı dosyasında, borçlu adına kayıtlı taşınmazlara 24.09.2009 tarihinde haciz konulduğu ve 21.09.2011 tarihinde haczin yenilendiği, ancak haczin yenilenmesinin satış istemi süresine bir etkisi bulunmadığı, bu bakımdan anılan icra dosyasında ilk haciz tarihinden itibaren 24.09.2011 tarihine kadar masraflarını yatırarak satış talebinde bulunulmamakla haczin düştüğü gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile 10.01.2012 tarihli sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın alacağı oranında şikayetçiye ödenmesine karar verilmiştir....
Somut olayda; davalı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası 02.9.2009 tarihli dilekçe ile "karşılık dava" olarak açılmıştır. 24.2.1954 günü E.2, K:7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da ayrıca vurgulandığı gibi, karşılık dava olarak acılan tasarrufun iptali davası Tetkik Merciince görülür....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA) DAVA: İtirazın İptali (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2024 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince değişik iş dosyası üzerinden verilen ek kararda yazılı teminat miktarının revize edilmesi ve ihtiyati haczin belirlenecek olan teminata kaydırılmasına ilişkin talebin reddine dair esas dava sırasında kurulan ara kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP: Davalı vekili 27/02/2024 havale tarihli dilekçesi ile bu dosyası kapsamında talep edilen 788.664,77 TL üzerinden ihtiyati haczin devamına karar verilerek ihtiyati haciz tutarının revize edilmesine, yine Mahkemenin 2023/5 Değişik İş sayılı dosyasında verilen 06.10.2023 tarihli ek karar gereğince ihtiyati haczin teminat üzerine kaydırılmış olduğu teminat miktarının 788.664,77 TL’ye göre revize...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.06.2008 tarihli ihtiyati haciz kararı üzerine 19.06.2008'de genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, borçlunun süresinde takibe itiraz etmesine ve alacaklının süresi içinde açmadığı itirazın iptali davasının derdest olmasına rağmen taşınmaz üzerine konulan hacizlerin devam ettiği belirtilerek kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece ihtiyati haciz kararının ticaret mahkemesince verilmiş olduğundan bahisle kaldırılması talebinin kararı veren mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlunun talebi İİK.nun 264. maddesinde düzenlenen ihtiyati haczi tamamlayan merasime uyulmadığı gerekçesiyle ihtiyati haczin düştüğüne ilişkindir. İİK'nun 264. maddesi ihtiyati haczin koşullarını ve ihtiyati haczin devam etmesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir....
Bu nitelikte bir davanın görülebilmesi için; ortada hukuken geçerli bir haczin bulunması dava koşuludur. İcra dosyası içeriğinden; dava konusu menkul malların 18.11.2005 tarihinde haczedildiği; Ankara 9 İcra Mahkemesinin 2005/813 Esas sayılı dosyası ile bu davanın da dayanağını oluşturan Ankara 18 İcra Müdürlüğünün 2005/7160 sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin iptali ile ödeme emrinde borçlunun 18.11.2005 tarihinde haberdar olduğunun tesbitine karar verilmiş ve bu karar 24.04.2007 tarihinde kesinleşmiştir. İİK.'nun 78. maddesine göre haczin yapılabilmesi için takibin kesinleşmiş olması diğer bir ifade ile ödeme emrinin borçluya tebliğinden ve yasadaki belirtilen süreler geçtikten sonra haczin gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
Dahiliye Özel Sağlık Hizmetleri Ltd ŞTİ'nin borcu nedeniyle 04.12.2009 tarihinden sonra haciz konulan çalışma ruhsatını 12.08.2009 tarihinde borçlu şirketten devraldıklarını, haczin kaldırılması yönündeki talebin İcra Müdürlüğü tarafından 13.01.2010 tarihinde reddedildiğini belirterek ruhsat üzerine haciz konulması yönündeki İcra Müdürlüğü işleminin iptali ile haczin kaldırılmasını dava ve talep etmiştir....
Belediyesi tarafından 11 adet tapuya haciz koydurulduğu, yapılar daha sonra ruhsatlı hale getirilmiş olmasına rağmen bu cezanın iptal edilmediğini, kooperatifçe daire tahsisinin üyelere üyeliğe ilk girişte tahsis edilerek dağıtılması esasının benimsendiğini, adına yapılan tahsisin, haczin doğum tarihinden önce olması nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak konulan bu haczin kaldırılmasının gerektiğini belirtmiştir. Davalı, idarenin eylem ve işlemlerinde idare mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle görev itirazlarının bulunarak, davacının üzerine kayıtlı olmayan taşınmaz üzerinde uygulanan haczin kaldırılmasını talep edemeyeceğini, söz konusu alacağın itiraz edilmeyerek kesinleşen bir kamu alacağı olduğunu bu nedenlerle yerinde olmayan iddialar sebebiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın idari yargının görevli olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Dava ve uyuşmazlık İİK. hükümlerine göre konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak-tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istihkak davasının süre yönünden reddine, tasarrufun iptali davasının ispatlanamadığından reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünül -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2009/7098 Esas sayılı takip dosyasında haczedilen 35 BYR 48 plakalı aracın haciz tarihinden önceki bir tarihte müvekkilince noter satış sözleşmesi ile borçludan satın alındığını, haczin kaldırılması için davalı alacaklıya şifai olarak başvurduklarını, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine davalıya 5.5.2009 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, davalının 18.5.2009 tarihli ihbarname ile haczin kaldırılamayacağını bildirdiğini ileri sürerek araç üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir....