İcra Müdürlüğünün 2018/10086 Esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu İstanbulca İnşaat Tekstil Mobilya Otomotiv Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinin borcundan dolayı 21/05/2021 günü yapılan haczin, müvekkili şirket ile borçlu şirketin farklı adreslerde ve farklı şirketler olmasına, haciz sırasında borçlu şirkete ait herhangi bir belge bulunmamasına ve borçlu şirket ile aralarında hiç bir organik bağ olmamasına ve aralarında muvazaalı işlemler yapılmadığı halde haciz yapılıp, icra dairesi tarafından bu haczin İİK.nun 97. Maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verildiğini, İİK.97 maddesinin değil, üçüncü şahsın zilyetliğinde haczedilen mallara ilişkin istihkak iddialarına yönelik İİK. 99 maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek, şikayetin kabulü ile, hacizde İİK.nun 97. Madde uygulanmasına dair müdürlük kararının iptali ile haczin İİK.nun 99. Maddesine göre yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı alacaklı vekili, borçlunun adresinde haciz yapılmasına rağmen İcra Memurluğunca İİK.nin 99. maddesinin uygulanmasına karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, Müdürlüğün İİK’nin 99. maddesi uyarınca dava açmak üzere süre verilmesine ilişkin işlemin iptali ile takibin devamına karar verilmesini, talep reddedilecek ise üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; haciz mahallinde borçlunun bulunmadığı, işyerinde bulunan vergi levhasının üçüncü kişiye ait olduğu, İcra Müdürlüğü işleminin yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2001/16329 Esas dosyasında 06.04.2009 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, bu sıra cetvelinin iptali için şikayette bulunduklarını, aynı alacak için İcra Müdürlüğü'nün kendiliğinden 04.05.2009 tarihli yeni bir sıra cetveli daha düzenlediğini, icra müdürlüğünün kendiliğinden verdiği karardan rücu edemeyeceğini, şikayet sonuçlanmadan ikinci bir sıra cetvelinin düzenlenmesinin usulsüz olduğunu, 04.05.2009 tarihli sıra cetvelinin öncelikle bu yönden iptali gerektiğini, sıra cetvelinde ilk iki sırada bulunan şikayet olunanlara ait hacizlerin düştüğünü, satış bedelinin tamamının müvekkiline ait ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 1998/6757 Esas sayılı dosyasına ayrılması gerektiğini ileri sürerek, 04.05.2009 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan ... ve SGK vekilleri, şikayetin reddini istemiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan ... ve şikayet olunan ..., şikayete cevap vermemişlerdir....
Mahkemece şikayetçinin geçerli haczi olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de, şikayetçi tarafından konulan ilk haczin 07.05.2007 tarihinde alıcı çıkmaması nedeniyle satışın düştüğü tarihte düştüğü, ancak şikayetçi tarafından 14.07.2006 tarihinde yenileme haczi konulduğu, satışın da henüz iki yıllık süre dolmadan 27.03.2008 tarihinde yapılmış olduğu hususu gözden kaçırılmıştır. Bu itibarla mahkemece şikayetçinin geçerli bir haczi olduğu kabul edilerek şikayet olunan yönünden inceleme yapılmalıdır. Şikayet olunanın dosyasında borçlu ...'a ödeme emrinin 02.08.2005 tarihinde tebliğ edildiği, bu borçlu yönünden takibin 13.08.2005 tarihinde kesinleştiği, borçlu ...'...
Kanun’un 4 üncü, 79 uncu, 97 nci ve 99 uncu maddeleri C. Değerlendirme 2004 ... Kanun'un 79 uncu maddesi uyarınca haciz konulacak mallar başka yerde ise, takip yapan icra müdürü haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazar. Talimat icra dairesinin görevi, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmektir. Yapılan haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa bu iddia ile ilgili aynı Kanun'un 97 nci ve 99 uncu maddelerinin uygulanmasına dair karar, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verilir. Zira anılan işlem 79 uncu maddesi kapsamında değildir. Talimat icra dairesinin haczi tamamladıktan ve istihkak iddialarını tutanağa geçirdikten sonra sözü edilen istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyayı asıl icra dairesine göndermesi gerekir. Bu nedenle uyuşmazlığın asıl icra dosyasının bağlı bulunduğu Beykoz İcra Hukuk Mahkemesince görülerek sonuçlandırılması gerekir. III....
Sayılı kararının iddialarına emsal olduğunu, şikayete konu olayda mülkiyet karinesi alacaklı yararına olduğunu, İİK 97. maddeye göre işlem yapılması gerekir iken İİK 99. maddeye göre işlem yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık; İİK.'nın 99 maddesine göre yapılan haciz işleminin İİK.'nın 96- 97. maddesine göre yapılmış sayılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. İİK.'nın 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..haciz adresinin borçlunun takip talebindeki adresi olmadığı, dava konusu haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste yapıldığı, yapılan haciz sırasında adresin borçluya ait olduğuna dair herhangi bir evrak da bulunmadığı, bu nedenle mülkiyet karinesinin 3.kişi yararına olduğu anlaşılmış olup,icra müdürlüğünün İİK.99.maddesinin uygulanmasına ilişkin kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanatine ulaşılmış şikayetin Reddine karar vermek gerekmiş,aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar davacı vekili sonradan talebinin şikayet değil istihkak davası olduğunu beyan etmiş ise de, dilekçesinde açıkça müdürlük işlemine karşı şikayette bulunduğu görülmüş, dava değeri bildirilmediği, harç da yatırılmadığı bu haliyle açılan davanın müdürlük işlemini şikayet olduğu kanaatine varılmıştır. " şeklinde karar verilmiştir....
İcra müdürlüğünün 2020/1046 Esas sayılı takip dosyasından 19/07/2021 tarihinde haczin İİK 99'a göre yapılmasına karar verildiği, akabinde 06/08/2021 tarihinde İİK 97'e göre karar almak üzere tevdi edildiği, bu nedenle haczin İİK 99'a göre yapılması talebi ile müdürlüğün 06/08/2021 tarihli kararının iptalini talep etmiştir. 08/07/2021 tarihli haciz tutanağının tetkikinde haciz adresinin takip borçlularının adresi olmadığı, haciz mahallinde borçluların hazır bulunmadığı, haciz mahallinde borçlulara ait evrak bulunduğuna dair haciz tutanağına yansıyan herhangi bir bilgi bulunmadığı gibi icra müdürlüğünce de ilk tensibinde haczin İİK 99 'e göre yapılması yönünde karar verildiği dikkate alınarak müdürlüğün 06/08/2021 tarihli İİK 97'e göre karar alınması için dosyanın mahkemeye tevdi işlemi usul ve yasaya aykırı olduğunu" dair karar verildiği görülmüştür....
a ödediğine, borcun bu nedenle sona erdiğine ilişkin şikayetin alacağın varlığına (esasına) ilişkin olduğu, ödeme nedeniyle haczin kaldırıldığına ilişkin yazı aslının icra dosyasından, bir suretinin de borçlunun elinden alınması yolundaki şikayetin de maddi vakıa ve olguya yönelik olduğu, bunun tespiti için hazırlık soruşturmasının sonucunun beklenilmesi gerektiğinin ileri sürüldüğü, buna göre alacağın varlığına yönelik şikayetin tümünü inceleme görevinin genel görevli mahkeme olarak ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Dava, haczin uygulanma şekline dair memur muamelesi kararının şikayetidir. Şikayet mevzu karar, 15/9/2021 tarihinde davacı vekiline tebliğ olunmuş, dava ise 17/9/2021 günü ikame edilmiştir. Alacaklının yahut 3. Kişinin, haczin tatbik şekline dair memur muamelesi şikayeti yapmasına kanunen bir mani yoktur. Bu, İİK 16 maddesine göre şikayet olduğu için maktu harca tabidir. Şikayet davasının da karar tebliğinden 2 sonra ikame edildiği anlaşılmaktadır. Haczedilen malların icra memurunca kıymet takdiri yapılmamış ise de bunun sonradan ikmali de mümkündür. Bundan dolayı usulü itirazlar yerinde değildir....