DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 23/01/2020 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. Borçlu vekilinin 29/01/2020 tarihinde vekaletnamesini icra dosyasına sunarak dosyadan talepte bulunduğu, dilekçede icra müdürünün imzası ve tarihin bulunduğu, haczedilmezlik şikayetinin 23/06/2020 tarihinde yapıldığı, bu durumda 29/01/2020 tarihi itibariyle borçlu vekilinin haczi öğrendiği kabul edilmesi gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetine öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra başvurulduğu açıktır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının bu tebliğden sonra değil kıymet takdir raporunun tebliğinden sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu nedenle şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, davacının 103 davetiye tebliğinden sonra yaptığı herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığını, tebligatın usule uygun olup olmadığının mahkemece re'sen dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, tapudan ipotek akit tablosunun okunaklı ve onaylı bir örneği getirtilerek, ayrıca ipoteğin mahiyeti ve konulma nedeni ilgili banka şubesinden sorulmak suretiyle araştırılarak, zorunlu ipotek olup olmadığı; zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel olmadığı kanaatine varılması halinde meskeniyet şikayeti değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar vermektir....
İcra Daireleri tarafından uygulanan haciz işlemi olup, Osmaniye İcra Dairelerinin haciz işlemine karşı şikayeti inceleme görevi ise yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince Osmaniye İcra Hakimliğine, İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin haciz işlemine karşı İstanbul Anadolu İcra Hakimliğine aittir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Mahkemece resen gözetir. (HGK. 21.3.2001 Tarih, 2001/12- 235) Açıklanan maddi olgular mahkemece de kabul edildiğine göre yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu durumda, İİK'nun 4. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu ve Osmaniye İcra Müdürlüklerince konulan hacizlere karşı haczedilmezlik şikayetlerini incelemeye İstanbul Anadolu ve Osmaniye İcra Mahkemeleri yetkili olup, davacının Adana 10. İcra Müdürlüğü'nün 2020/10258 sayılı dosyasına Adana 9....
DAVA KONUSU : TAŞKIN HACİZ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2020/18869 E. Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil aleyhine 650.000,00 TL bedelli senetle ilgili olarak takip başlatıldığını, dosyanın güncel borcunun 860.000,00 TL civarında olduğunu, alacaklı tarafça müvekkilin Ankara, Balıkesir ve Çankırı ilindeki onlarca taşınmazına haciz şerhi işlenip satış işlemlerine başlandığını, ayrıca banka hesaplarına ve araçlarına haciz konulduğunu, asıl alacak ve fer'ilerini aşana ölçüde taşkın haciz yapıldığını, dosya borcunu karşılamaya "Ankara ili, Çankaya ilçesi... 3 Parselde bulunan 15 Nolu mesken (değeri 450.00, 00TL) ve 14 Nolu mesken (değeri 450.000,00 TL) yeterli geldiğini beyanla, bu iki taşınmaz haricindeki hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....
koşullar kapsamında haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir....
koşullar kapsamında haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir....
Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Aydın 1....
Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/1-4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. İİK'nun 19/2. maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter. Aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır. Somut olayda, borçlunun... Plakalı traktörünün 22.10.2014 tarihinde fiilen haczedilerek değerinin tespit edildiği, haczin borçlunun yokluğunda, fakat borçlunun eşi ... huzurunda yapıldığı görülmektedir. Haciz tutanağında, tutanağın bir sureti "103 maddesi yerine kaim olmak üzere haciz tutanağı sureti haberdar edildi." ibaresi yer almaktadır....
Buna göre, aşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla İİK'nun 365/3. maddesi gereğince aşkın haciz şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Meskeniyet Şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde, ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere meskeniyet şikayeti ancak haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanmakta olup, davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacıların meskeniyet şikayetinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....