İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 12/01/2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 03/02/2021 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderildiği , borçlunun 08/02/2021 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 14/01/2021 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayetçi borçlu ... adına kayıtlı şikayete konu taşınmazın tapu kaydına takip konusu dosya sebebiyle 21.11.2011, 06.12.2013 ve, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, 26.01.2015 tarihlerinde haciz şerhi işlenmiş olup, şikayetçi borçlunun 21.06.2013 tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğünden taşınmaz üzerindeki haczin düştüğünün tespitini talep ettiği ve talebin 26.06.2013 tarihinde kabul edildiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesi tarafından; haciz uygulanan taşınmazların haciz tarihi itibari ile borçlu belediye adına kayıtlı olduğu, kamu hizmetine tahsisli olduğu yönünde iddianın fiilen kullanıldığı ispat edilmediğinden yerinde olmadığı, müdürlüğün haciz talebini Belediye Kanunu 15/son madde kapsamı ile değerlendirerek fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı yönünde belge sunulmadan ve araştırma yapmadan reddetmesinin dosya kapsamı ile yerinde olmadığı, haciz uygulanıp haczedilmezlik şikayeti ile mahkemede tartışılması gerektiği gerekçesi ile "Şikayetin kabulüne, Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2018/6721 sayılı dosyasında 18/9/2018 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına" karar verilmiştir....
Davacı, Mahkememizde açtığı bu davada; davaya konu taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek; İİK'nun 82/1- 12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş ise de; davacının taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirmesinin zorunlu olmadığı somut durumda; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 24/06/2019 tarih, 2018/8628 Esas - 2019/10912 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu sebeple de Mahkememizce, davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır.Somut olayda, borçlunun rızaen ödeme yaptığı, ödemenin her hangi bir ihtirazi kayıt düşülmeksizin iradi olarak yapıldığı, anlaşıldığından haczedilmezlik şikayeti konusuz kalmıştır. (Benzer karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesini 2016/7154 esas 2017/279 karar) Bu durumda, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından şikayet tarihi itibarıyla haklılık durumunun tespiti gerekir. Y.12.HD.nin 2019/14206 E. 2020/23 K. sayılı emsal içtihadında özetle;”.... haczedilmezlik için "fiilen mesleği için kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, avukatın mesleğinde kullandığı bir hesabın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen hesabın mesleğinden kaynaklı harcamalar için kullanıldığını borçlu ispatlamalıdır....
İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu Tekirdağ İli, Hayrabolu İlçesi, İlyas Mahallesi, 262 Ada 11 Parselde kayıtlı arsa vasfında bulunan üzerinde eski kagir ev bulunan ve kendisinin yaşadığı 49 m2 lik zemin katta bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, taşınmaz için kıymet takdiri yapılarak kıymet takdiri raporunun davacıya 18/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın ise huzurda 30/03/2022 ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür....
İcra Müdürlüğünün 2021/36130 E. sayılı dosyasında davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, alacağın tahsili amacıyla borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haciz konulduğuna ilişkin 103 davetiyesinin 04/04/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 10/04/2022 tarihinde açıldığını, taşınmaza Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2022/99 talimat sayılı dosyasında 373.011,67 TL kıymet takdir edildiğini, kıymet takdir raporunun dav davacı tarafa 29/09/2022 tarihinde bizzat tebliğ edildiğini, haczedilmezlik şikayetinin 7 gün süre içinde yapılmadığını, huzurdaki davanın bu nedenle usulden reddi gerektiğini, bir an için davanın süresinde açılmış olduğu kabul edilse bile taşınmaz üzerinde Ziraat Bankası AŞ lehine olmak üzere iki defa ipotek tesis edildiğini, ipoteklerin ihtiyari ticari kredi sebebi ile tesis edildiğini, bu nedenle de haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasının mümkün olmadığını, davanın açılmasında müvekkilinin de kusurunun...
Takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun, şikayete konu...’taki hesabına haciz konulduğu, dosya borcunun şikayet tarihinden sonra 29.09.2014 tarihinde ...’tan tahsil edilmesi sonucu 10.10.2014 tarihinde dosyanın infazen (ve haczin kaldırılmasına) kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Kaldı ki, somut olayda, borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesabındaki paranın gönderilmesi ile kapanmıştır. O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
(Prof Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku Cilt 1 sahife 821) İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma imkanı bulunmadığı gözetilerek şikayetin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Adli yardım talebinin ve şikayetin reddine karar verilmiştir....
belirterek, şikayetin kabulü ile yapılan haciz işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir....