Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 26.02.2024 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı müvekkil her ne kadar vefat etmiş olsa da mirasçı müvekkillerin çiftçilik yapıp yapmadığı hususunda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu haczedilmezlik iddiaları yönünden davanın reddine ilişkin hüküm kurduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın haczedilmezlik şikayeti yönüyle de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmazın icra müdürlüğünce 150.000,00 TL'den aşağı satılmamak üzere satış bedelinden 150.000,00 TL'nin borçluya bırakılarak aşan kısmın alacaklıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....
Somut olayda, borçlunun, haczedilmezlik başvuru tarihi olan 02.12.2012 tarihinden önce (27.03.2012 tarihinde), şikayet konusu .... İli, .... İlçesi, .... Köyü153 Ada, 173 Parselde kayıtlı taşınmazı ........'a satarak devrettiği, şikayet ve karar tarihinde borçlu ...'un belirtilen bu taşınmazın maliki olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; borçlunun, anılan bu taşınmaz yönünden haczin kaldırılmasını istemek konusunda şikayet hakkı ve hukuki yararı bulunmadığı nazara alınarak, bu taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, borçlunun maliki olmadığı bu taşınmazı da kapsar biçimde şikayetin tümden kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
Bu durumda, bu madde gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecek olan kişi borçlu olup, borçlunun yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca hacizli ziraat aletinin (traktörün) maliki olmaması halinde bu mala yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Somut olayda, hakkında haczedilmezlik iddiası ileri sürülen traktörün, haciz ve şikayet tarihinde şikayetçi borçlulardan sadece T1 adına kayıtlı olduğu, diğer şikayetçi borçlu T2 adına kayıtlı olmadığı görülmektedir. Öte yandan, İİK'nın 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise İİK' nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/1255 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıkları, akabinde 08/07/2014 tarihli haciz talebinde bulunulması üzerine şikayet eden ...’a ait ... İli ... İlçesi Cumhuriyet Mah. 1035 Ada 15 Parselde kayıtlı 15 numaralı bağımsız bölüme 15/07/2014 tarihinde haciz konulduğu, haczedilmezlik şikayet tarihi ise 04.07.2014 olup, haciz tarihinden önce şikayet yoluna başvurulduğu görülmektedir. O halde mahkemece, meskeniyete ilişkin haczedilmezlik şikayet tarihi itibarıyla sözkonusu taşınmaz üzerinde haciz mevcut olmadığı gözetilerek borçlunun icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı bulunmadığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla, alacaklıların karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
İİK.nun 82/4. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce, yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Şikayete konu traktör üzerine haczin konulduğu tarih nazara alındığında, İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmüne göre; alacaklının, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesine göre ise; yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı öngörülmüştür....
Somut olayda, alacaklının takibin kesinleşmesinden sonra 05.05.2014 tarihinde haciz talep ettiği, borçluya ait taşınmazlar üzerine 08.05.2014 tarihinde haciz tatbik edildiği ve borçlunun 26.05.2014 tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak haczedilmezlik şikayetin kabul olunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvuru tarihi ve temyize konu olan karar tarihi itibariyle, şikayete konu taşınmaz hacizleri yönünden İİK'nun 106/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık satış talep etme süresi dolmamıştır ve dolayısıyla aynı Yasanın 110. maddesi uyarınca haczin kalkması söz konusu değildir. O halde, mahkemece, taşınmaz hacizleri yönünden haczedilmezlik şikayetinin esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan takipte, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ancak şikayet dilekçesinde yanlış icra dosya numarasını bildirdiği, mahkemece taraflarla ilgisi olmayan bu icra dosyası getirtilip incelenerek, alacağın tahsil edildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir....
Haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 29.04.2013 tarihli haciz işleminde Borçlu Vekilinin hazır olduğu, 07.05.2013 günü haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu,7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmıştır. Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti süresinde yapılmadığından reddi gerekirken şikayetin kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....