Mahkeme İcra Müdürlüğü'nün 08.12.2014 tarihli kararında dosyanın infaz edildiği ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, bu durumda şikayete konu haczin kaldırılması isteminin konusunun kalmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dosya borcunun şikayet tarihinden sonra ödenmiş olması işin esasına girilmesine engel değildir. Kaldı ki; yargılama giderleri ve ücreti vekaletten kimin sorumlu olacağı hususu da; işin esasının incelenmesinden sonra ortaya çıkacak haklılık durumuna göre saptanacaktır. Somut olayda; şikayete konu icra takip dosyasında, ......... Mal Müdürlüğü'ndeki hak ve alacaklara konulan haciz üzerine anılan Müdürlükce şikayet tarihinden sonra dosyaya gönderilen paranın alacaklıya ödendiği, İcra Müdürlüğü'nce de; dosyanın infaz edilmesi sebebiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetçinin taşınmaz hissesine takip dosyalarından konulan hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, İİK'nun 266. maddesi uyarınca teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayete konu takipte ihtiyati haciz kararı ile hacizlerin yapıldığı, takibin kesinleştirilmediği, kesinleşmeyen takipte icra mahkemesinin yetkili olmadığı, hacizlerin kaldırılmasının ihtiyati hacze karar veren mahkemeden talep edilebileceği, esas takibe geçilmediği sürece icra mahkemesince değerlendirme yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
Diğer yandan, borçlunun aynı mahkemenin 2015/90 E.-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....
O halde, menfi tespit kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılması istemini reddeden müdürlük işlemi yerinde olduğundan mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; yargılama aşamasında dosya borcunun infaz edildiği ve davaya konu hacizlerin fekkedildiği gerekçesiyle şikayetin konusu kalmadığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm; şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasına, haciz konulan banka hesabından şikayet tarihinden sonra para gönderildiği, alacaklılara ödendiği ve alacaklı vekilinin hacizlerin kaldırılması talebi üzerine İcra Müdürlüğü'nce ilgili bankaya haczin kaldırılmasına dair yazı yazıldığı anlaşılmaktadır. Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle şikayet nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
Maddesi gereğince kamulaştırmasız elatma nedeniyle hüküm altına alman tazminatın tahsili için idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini açıklayarak dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; yargılama aşamasında dosya borcunun infaz edildiği ve davaya konu hacizlerin fekkedildiği gerekçesiyle şikayetin konusu kalmadığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm; şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; şikayete konu icra takip dosyasına, haciz konulan banka hesabından şikayet tarihinden sonra para gönderildiği, alacaklılara ödendiği ve borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebi üzerine İcra Müdürlüğü'nce ilgili bankaya haczin kaldırılmasına dair yazı yazıldığı anlaşılmaktadır. Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, takibe karşı yapılan itirazın kısmen iptaline dair mahkeme kararının tehiri icra istemli olarak temyiz edildiği, yeterli ve geçerli teminat verilmesine rağmen alacaklı tarafından haciz talebinde bulunularak araçları ve banka hesaplarındaki paralara haciz konulduğu iddia edilerek teminat gösterilip mehil vesikası alınmış olması sebebi ile hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir....
Son haciz tarihinde taşınmazın, tapuda, takip borçlusu adına kayıtlı olmayıp şikayetçi adına kayıtlı olduğu da sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, bu yöndeki şikayetin kabulü ile 3. kişinin taşınmaz mülkiyetini iktisap tarihinden sonra 04/12/2015 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu konudaki istemin reddine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince 02/12/2015 tarihinden önce konulan 01/12/2014 tarihli hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun da incelenmesi gerekir....
Numaralı 155.000,00-TL bedelli kesin ve süresiz banka teminat mektubu uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi ile kararı infaz eden Eskişehir 8....