Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya konu taşınmaz üzerinde konulmuş olan hacizlerden, husumet ...’ya yöneltilmiş olduğundan, ...’nın lehtarı olduğu hacizler esas alınarak bu hacizlerden dolayı takibin devam edip etmediği, ...’nın borç ödemesi nedeniyle halen alacaklı olduğu haciz bulunup bulunmadığı araştırılarak davacı adına hükmen tescil kararının verildiği 12.10.2012 tarihinden önce konulmuş olan hacizlerin ...’nın kötü niyeti de söz konusu olamayacağından buna ilişkin şerhin terkini davasının reddine, hükmen tescil tarihinin kesinleşmesinden sonra konulan lehtarı ... olan şerhlerin terkinine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "... takip dayanağı senetteki imzanın davacıya ait olmadığını, takip dayanağı senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve haksız hacizler nedeniyle uğradığı manevi zararın tazminini talep ettiği, Adli Tıp Kurumu'nun 26/10/2020 tarihli raporu ile takip dayanağı senet altındaki imza ile davacının mukayese imza örneklerinin karşılaştırılması sonucunda senetteki imzanın T1 eli ürünü olmadığının tespit edildiğinin bildirildiği, bu haliyle senet altındaki imza davacıların murisine ait olmadığından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....

    Tapu Sicil Müdürlüğünden davaya konu ipoteğin fekki talebinde bulunduğunu, ancak diğer davalı ... tarafından konulan ihtiyati haciz nedeniyle ipoteğin fekkinin yapılamadığını, davacının müvekkili şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının menfi tespit ve ipoteğin fekki taleplerinde haklı olduğunu kabul ederek müvekkilinin bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve ücreti vekaleten sorumlu tutulmamasını talep etmiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili ipotek ve hacizlerin dava açıldıktan sonra terkin edildiği, davanın esası hakkında inceleme ve yargılama yapılmasında davanın tüm tarafları yönünden herhangi bir hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açılmasına davalılardan ......

      DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacının davalılara borçlu olup olmadığının tespiti ile borcun teminatı için verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Temel uyuşmazlık konusu, davacıların davalılara borçlu olup olmadıklarının tespiti, bu bağlamda borcun teminatı için verildiği anlaşılan ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Mahkememizin 2014/... Esas ve 2017/... Karar sayılı kararı, İstanbul BAM 13....

        Taraflar arasındaki icra memuru işlemini şikayetten dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile; hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; yapılan hacizlerde Belediye Kanunu'nun 15. maddesi hükümlerine uyulmadığını, mal beyanında bulunmak üzere 10 günlük süre verilmediğini belirtilerek malvarlığına hukuka aykırı olarak uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

          İpoteğin fekki ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre; bu davacının bono ile borçlu olunmadığı yolunda açılan dava için taraf sıfatı bulunmadığının gözden kaçırılması doğru olmadığı gibi davacının 147.193,62 TL borçlu olup 26.018,34 TL’lik kısım için borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olup bu yön dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 147.193,62 TL üzerinden davacılar yararına reddedilen kısım için de davalı yararına vekalet ücreti verilmesi de isabetli değildir. Öte yandan gerekçe kısmında davacının 147.193,62 TL borçlu olduğu yazılı olmasına rağmen hüküm fıkrasının (1) nolu paragrafının 5.bendinde "147.93,62 TL" borçlu olduğunun yazılmasıda çelişki yarattığından yerinde görülmemiştir....

            ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki hacizlerin bedelinin taşınmazın değerinden fazla olması sebebiyle bahse konu taleplerinin kabul görmemesi halinde taşınmazın piyasa rayiç değirinin tespit edilecek rayiç değerinden şimdilik 500- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte Emay T3 A.Ş.'...

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket ile ihbar olunan borçlu ... Yapı İnşaat Malzemeleri Temizlik Ltd. Şti. arasında ticari ilişki olduğu, aralarında yaptıkları mal alışverişinin ticari defter ve kayıtlarda yer aldığı, düzenlenen senetlerin bu temel ilişkiye dayandığı, sonradan yapıldığının ve muvazaalı olarak davalıya, ihbar olunan borçlu şirket tarafından senet verildiği şeklindeki iddianın mevcut defter ve belgelere göre söylenemeyeceği, ayrıca davalı şirketin, borçlu şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle başlattığı takip işlemlerinde borçlu şirketin ... İl Özel İdaresindeki alacaklarına konulan hacizlerin, davacı şirketin dosyalarında konulan hacizlerden önce olduğu gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satış sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, T8 Anonim Şirketi ile imzalanan konut satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ve hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinin kesinleştiği, borçlu tarafından, ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tesbit davasında teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı üzerine dosya borcunun tamamının icra veznesine yatırıldığı belirtilerek, hacizlerin fekki talebinin müdürlükçe reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu