WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyadaki hacizlerin, şikayetçilerin alacaklı olduğu dosyalardaki hacizlerden önceki tarihli olduğu ve süresinde satış talep edilerek, masrafı yatırılmış olmakla söz konusu şikayet olunan hacizlerinin satış tarihi itibariyle geçerli ve ayakta olduğu, iptali istenen sıra cetvelinin ayakta olan hacizlerin sırasına göre usulüne uygun düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçiler vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçiler vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçiler vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ......

    İş Mahkemesi'nce, % 15 teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı verildiği, borçlu vekili tarafından, işlemlerin devam etmesi nedeniyle .... ... Şubesine ait 15/06/2015 tarih ve 7100043692 mektup nolu, dosya borç miktarı ile 3 ay sonraki faizini karşılar 40.000 TL meblağlı kesin ve süresiz teminat mektubunun dosyaya sunulduğu belirtilerek, 17.06.2015 tarihinde borçlu vekilince dosya kapsamında konulan hacizlerin fekkinin talep edildiği, icra müdürünün hacizlerin fekki konusunda herhangi bir mahkeme kararı bulunmadığından bahisle 18.06.2015 tarihinde talebin reddine karar vermesi üzerine borçlu vekilinin bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanan ipotek ve hacizlerden ari tescil, ipoteklerden, hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı adına kayıtlı olan taşınmazda konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden, hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin ve takyidatların tüm ferileri ile birlikte terkini (fekki) istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, borçlu Sağlam hakkında takip yaptığını, takibin sonuçsuz kaldığını,borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı eşi ...’e onun da davalı ...’ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini istemiştir. Mahkemenin bozma ilamından sonra verdiği aciz hali yokluğundan davanın reddine ilişkin kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/11/2015 tarih 2014/5119 Esas 2015/12639 Karar sayılı ilamı ile davalı borçlu adına kayıtlı 609 ada 6 parselde mevcut beş dairenin 15/6/2011 keşif tarihi itibarıyla değeri daire başına 140.000,00 TL'den toplam 700.000,00 TL olarak belirlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, borçlu Sağlam hakkında takip yaptığını, takibin sonuçsuz kaldığını,borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı eşi ...’e onun da davalı ...’ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini istemiştir. Mahkemenin bozma ilamından sonra verdiği aciz hali yokluğundan davanın reddine ilişkin kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/11/2015 tarih 2014/5119 Esas 2015/12639 Karar sayılı ilamı ile davalı borçlu adına kayıtlı 609 ada 6 parselde mevcut beş dairenin 15/6/2011 keşif tarihi itibarıyla değeri daire başına 140.000,00 TL'den toplam 700.000,00 TL olarak belirlenmiştir....

          Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinden dolayı, davacı ...'ün maliki olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotekle ilgili olarak İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2013/3616 sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten ve yine bahsekonu sözleşme nedeniyle davalı tarafa verilen bonolardan dolayı İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2011/12870 sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bonoya dayalı ilamsız takipte dosya borcu tamamen ödenmişse de, davalının bono bedeli dışında halen taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinden dolayı alacağının bulunduğu gerekçesiyle davacının bonodan kaynaklanan icra takibine konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti isteminin ve yine davalının halen davacıya olan borcunun devam etmesi nedeniyle ipoteğin fekki isteminin reddine karar verilmiş olması yerindedir....

            Sayılı ilamı ile de sabit olduğu, ilgili ilamda " davacı tarafın dava dilekçesinde belirtilen mükerrerlik iddiasına ve hacizlerin fekki taleplerine yönelik olarak ilk derece mahkemesince hiçbir değerlendirme yapılmadığı " dikkate alınarak davacının mükerrer takip şikayeti ile haczin fekki taleplerinin de süresinden sonra açılması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin esastan reddine, ödeme emrine eklerin eklenilmediği şikayetinin süre nedeniyle reddine, Davacının mükerrer takip şikayeti ile haczin fekki taleplerinin reddine" karar verildiği görülmüştür....

            Borçlu öncelikle 6552 sayılı Kanunla getirilen hükümler uyarınca icra müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasını talep etmeden icra mahkemesine bu yönde bir başvuru yapması usulsüz olup, mahkemenin bu gerekçe ile hacizlerin kaldırılmasına karar vermesi usulsüz ve yasaya aykırıdır.Mahkemece 5393 sayılı Kanunla getirilen değişiklikten önceki 15/son fıkra uyarınca haciz konulan paraların niteliği gereği haczi kabil olup olmadığının veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadığının, haciz konulan banka hesapları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespiti ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu incceleme yapılmadan 5393 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesinden bahisle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken ayrıca tapu kaydının iptali ile hacizlerden arındırılmış olarak davacı adına tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (3) numaralı hüküm fıkrasındaki "bütün hacizler ve şerhlerden ari olarak" ibaresinin metinden çıkartılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu