Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayetçi vekilinin dilekçesi ekinde sunmuş olduğu benzer konulu davada düzenlenmiş bilirkişi raporunun içeriği, sanıklar müdafiinin yazılı savunması ekinde sunmuş olduğu belgeler, şikayete dayanak icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamından şikayete konu haciz ihbarnamesine itiraz içeriğinin gerçeğe uygun olduğu anlaşılmakla bu gerekçe ile sanıkların beraatine ve tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; HGK’nun 28/03/2012 tarih, 2011/12-849 Esas ve 2012/242 Karar sayılı kararında özetle üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesini karşı rehin hakkının ileri sürülmesinin itiraz niteliğinde olduğu ve beyanın gerçeğe aykırı olduğunun alacaklı tarafından ispatı halinde İİK’nun 89/4 fıkrasında düzenlenen sonuçları doğurabileceğinin belirtildiği, mahkemece hükme gerekçe yapılan Yargıtay 12....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayetçi vekilinin dilekçesi ekinde sunmuş olduğu benzer konulu davada düzenlemiş bilirkişi raporunun içeriği, sanıklar müdafiinin yazılı savunması ekinde sunmuş olduğu belgeler, şikayete dayanak icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamından şikayete konu haciz ihbarnamesine itiraz içeriğinin gerçeğe uygun olduğu anlaşılmakla bu gerekçe ile sanıkların beraatine ve tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; HGK’nun 28/03/2012 tarih, 2011/12-849 Esas ve 2012/242 Karar sayılı kararında özetle üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesini karşı rehin hakkının ileri sürülmesinin itiraz niteliğinde olduğu ve beyanın gerçeğe aykırı olduğunun alacaklı tarafından ispatı halinde İİK’nun 89/4 fıkrasında düzenlenen sonuçları doğurabileceğinin belirtildiği, mahkemece hükme gerekçe yapılan Yargıtay 12....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayetçi vekilinin dilekçesi ekinde sunmuş olduğu benzer konulu davada düzenlenmiş bilirkişi raporunun içeriği, sanıklar müdafiinin yazılı savunması ekinde sunmuş olduğu belgeler, şikayete dayanak icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamından şikayete konu haciz ihbarnamesine itiraz içeriğinin gerçeğe uygun olduğu anlaşılmakla bu gerekçe ile sanıkların beraatine ve tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; HGK’nun 28/03/2012 tarih, 2011/12-849 Esas ve 2012/242 Karar sayılı kararında özetle üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesini karşı rehin hakkının ileri sürülmesinin itiraz niteliğinde olduğu ve beyanın gerçeğe aykırı olduğunun alacaklı tarafından ispatı halinde İİK’nun 89/4 fıkrasında düzenlenen sonuçları doğurabileceğinin belirtildiği, mahkemece hükme gerekçe yapılan Yargıtay 12....
sonunda ise; Her ne kadar Birinci Haciz İhbarnamesinin tebliğ tarihi 04.09.2007 tarihi ise de, suç tarihi, Birinci Haciz İhbarnamesine itiraz edildiği 07.09.2007 tarihi olup, mahkemece tazminatın başlangıç tarihinin 07.09.2007 olarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmakla Yargıtay C.Başsavcılığının bu yönlü bozma istemine iştirak edilmemiştir....
İlk Derece Mahkemesince davalı bankanın 89/1. maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanı, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olmakla, İİK'nın 89/4. maddesinde öngörüldüğü üzere genel hükümlere göre yargılama yapılarak tarafların göstermiş oldukları deliller toplanıp, 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte, davalı bankanın dava dışı borçlunun takas, kefalet ve çek riski nedeni ile toplam 40.118,69 TL borcu bulunduğu, bankaca bloke edilen 37.597,29 TL'nin banka riskinden daha düşük olduğu, bu itibarla haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olmadığı tespit edilmiş olup; bu tespitler karşısında davanın reddine dair verilen karar yerindedir....
nın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Birinci haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı itirazda bulunan sanık hakkında İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca aynı Yasanın 338. maddesine göre cezalandırılması istemiyle birlikte tazminat isteminde de bulunulması mümkün olup, somut olayda davacı vekilinin 16.05.2008 havale tarihli dilekçesiyle İİK'nun 338. maddesi uyarınca cezalandırma ve işlenen suç nedeniyle doğan zararının tazminini talep ettiği dikkate alındığında, tazminat konusundaki bu talebin İİK'nun 89/4. maddesine uygun bir tazminat istemi mahiyetinde olmaması nedeniyle usulüne uygun bir tazminat davası açılmadığından ve bu konuda zamanaşımı süresi içerisinde ilgilisinin mahkemeye başvurmasının mümkün olması karşısında, mahkemece tazmiat istemi hakkında hüküm kurulmaması...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede, 08.06.2011 tarihli birinci haciz ihbarnamesine 27.07.2011 tarihinde vekil aracılığıyla itiraz edilmesi ve vekilin beyanından asillerin sorumlu tutulamaması nedeniyle sonuç itibariyle doğru olan beraat kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2- Tazminat talebine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik incelemede, 08.06.2011 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 25.07.2011 tarihi itibariyle icra dosyası borçlusu ...... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti'nin 3. şahıslar .... İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti. Ve....Tic. Ve San. Ltd. Şti.'...
ödeme emrinin borçlu şirkete 22/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği ,89/1 haciz ihbarnamesinin ise henüz ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden 11/03/2013 tarihinde 3. kişiye tebliğ edildiğinin anlaşıldığı , bu haliyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 14/03/2013 tarihinde verilen cevabın gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağının anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak müsnet suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de,sonucu itibariyle doğru olduğundan, eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat talebine ilişkin incelemede ise;...
Somut olayda, alacaklının talebi ile davalı üçüncü kişilere İİK'nun 89. maddesi gereğince 1. haciz ihbarnameleri gönderildiği, ihbarnamelerin 22/11/2011, 29/11/2011 ve 09/12/2011 tarihlerinde tebliğ edildiği, üçüncü kişilerin 24/11/2012 tarihli itirazları üzerine alacaklı tarafından İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, davalılar ile dava dışı takip borçlusu arasında akdedilen ... 3. Noterliğinin 14.02.2007 tarih ve 851 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayri menkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine yönelik ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21/09/2011 tarihli, 2011/21 Esas, 2011/556 Karar sayılı kararı ile dava konusu tazminat olan ve tazminatın reddine dair karar verilen ... 1....
İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....