“Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; İkinci haciz ihbarnamesine 31.03.2014 tarihinde vekil aracılığıyla itiraz edildiğinden, vekilin beyanından asilin sorumlu tutulamayacak olmasının anlaşılması karşısında, bu gerekçe ile beraat kararı verilmesi gerekirken aldırılan bilirkişi raporuna göre haciz ihbarnamesi gönderilen .... şahıs şirketin icra dosya borçlusuna bir borcunun olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, hüküm sonuç itibariyle doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
İcra Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu beraat kararının onanmış olduğu, tazminat konusunun hükümde yer almaması gerekçesi ile bu kısım yönünden kararın bozulduğu, borçlar hukuku çerçevesinde tazminat yükümlülüğü doğması için kusur, zarar ve illiyet bağı kavramlarının birlikte mevcut olmasının gerektiği, dosyada ise birinci haciz ihbarnamesine sanık vekilinin itirazda bulunmasından dolayı sanığa atfedilebilecek bir kusur durumunun bulunmaması, bu sebeple sanık yönünden illiyet bağının olmayışı, ayrıca davalı üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunma kastı ile hareket ettiğine dair dosyada somut bir delil bulunmaması nedeniyle tazminat talebinin reddine, sanığın beraatine ilişkin mahkeme kararı, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2017/442 Karar sayılı ilamı ile onandığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, haciz ihbarnamesine karşı gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu iddiasıyla açılan tazminat davasına ilişkindir. İİK.nun 89/4. maddesinde, üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklının, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek, İİK.nun 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu madde gereğince tazminata hükmedilebilmesi için haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun 3.kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunması, bir diğer anlatımla 3.kişinin beyanının gerçeğe aykırı olması gereklidir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı “genel hükümlere” göre halleder. Sözü edilen maddede öngörülen “tazminat” sözcüğü, 3.kişinin yalan beyanından dolayı alacaklının uğradığı zararın karşılığını ifade eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat, Tazminat Talebinin Reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1-Tazminat talebine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede; Birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihleri itibariyle üçüncü şahıs olan... İnşaat ve Sanayi A.Ş ile ...'ın asıl borçlu ...'...
Somut olayda, İİK.nun 89.maddesi uyarınca çıkarılan 1. haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine üçüncü kişi şirket yetkilisinin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile itiraz ettiği, alacaklının, İİK.nun 89/4. maddesi uyarınca icra mahkemesinde tazminat davası açtığı, icra mahkemesince; 3. kişi tarafından, alacaklının taraf olduğu takip dosyasından gönderilen 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğinden kısa bir süre önce, aynı borçlu hakkındaki başka bir takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine borç bildiriminde bulunularak ödeme yapılmak suretiyle alacaklının zarara uğratıldığı gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ Sanık ... hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan cezalandırılması ve İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi ile ilgili davada yapılan yargılama sonunda İİK’nun 89/4.maddesi gereğince talep edilen tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik temyiz incelemesi sonucunda; Müşteki vekili, sanık hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan da şikayette bulunduğu halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonucunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini...
Bilirkişi raporunun gerekli ilmi ve teknik verileri haiz hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmakla davalının haciz ihbarnamesine itiraz tarihi itibariyle borçluya borcunun olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4. fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, birinci haciz ihbarnamesine sanık vekili tarafından itiraz edilmiş olup, vekilinin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacak olması nedeniyle suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 338/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli...
Tazminat isteminin reddine ilişkin olarak yapılan incelemede, İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, şikayet dilekçesi içeriği incelendiğinde 4. bendinde, şikayetçi vekilinin 3. şahıs şirketin asıl borçlu şirkette olan alacağı kadar tazminata mahkum edilmesi isteminde bulunduğunun anlaşıldığı, bu nedenle yargılamaya devam edilerek, asıl borçlu ile alacaklı arasındaki Kadıköy 2....