Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ......

      Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yeralan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) paragrafının eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2009 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... A.Ş. aleyhine açılan davanın konusu kalmadığına karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen 04.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Ltd. Şti. ve ... vekili ile davalı ... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 102 ada 47 parsel sayılı taşınmazın hükmen adlarına tesciline karar verildiğini, ancak taşınmaz kaydında önceki malikin borcu nedeniyle hacizler bulunduğunu ileri sürerek haciz şerhlerinin terkinini talep etmiştir. Davalı, ... ve ... San. Tic. Ltd. Şti. davayı kabul etmiş, davalı ......

          Haciz şerhi konulan icra dosyası bakımından davacılar üçüncü kişi konumunda olup icra dosyasının tarafı değildir. Haczin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığı sürece icra müdürlüğünün üçüncü şahısların talebi doğrultusunda haczi kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Davacıların mülkiyet hakkına dayalı olarak açmış olduğu haciz şerhinin terkini davasında karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine ait olup işin esasına girilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1010 ve devamı maddeleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, uyuşmazlığın, icra hukuk mahkemesince şikayet yoluyla incelenmesi gereken icra müdürlüğü işlemi niteliğinde değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2008 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini bu istem olmazsa ipoteğin fekki ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davalılardan ... İnşaat San. Tic....

              TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü: Dava, davacı belediyenin taşınmaz kayıtları üzerine konulan haciz şerhinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 14.10.2002 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesince, davacı belediyenin taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına dayanak alınan işlemin iptali istemiyle açılan ve …. Vergi Mahkemesince işlemin iptali yönünde verilen kararın, tapu sicilinde herhangi bir düzeltme yapılmasına yönelik olmadığı, yalnızca tapu siciline … Büyükşehir Belediye Başkanlığı istemiyle uygulanan haciz işleminin iptaline yönelik olduğu, davalı idare işleminin, mahkeme kararını uygulamamaya yönelik bir işlem de olmadığı, tapu siciline yönelik şerhlerin terkini için adli yargı mercilerinde dava açılması gerektiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                Dava, haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İİK'nun 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/21 KARAR NO : 2023/216 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ZİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/178 ESAS, 2022/744 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/178 esas, 2022/744 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu kaydındaki şerhin terkini talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin, Tokat İli,Zile İlçesi,Bahçelievler Mah. 277 ada 72 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkil dava konusu taşınmazını bankaya ipotek gösterip kredi kullanmak istediğinde, tapu kaydında 18.11.1940 tarihli haciz şerhi bulunması nedeniyle kredi kullanamadığını, ortada geçersiz olan ve sehve konulduğu anlaşılan haciz şerhi bulunduğunu belirterek...

                  (Muhalif) KARŞI OY Davacı, dava konusu taşınmazla ilgili olarak, açtığı tapu iptali davasında taşınmazın tapu kaydına “davalıdır” şerhi konulduğunu, kayıt maliki aleyhine açtığı dava sonunda tapu kaydının iptal edilerek adına tescil edildiğini, yargılama devam olunurken davalı kayıt malikinin borcu nedeniyle üçüncü kişi alacaklılar tarafından taşınmazın tapu kaydı üzerine hacizler konulduğunu belirterek, haciz lehdarları aleyhine haciz şerhlerinin kaldırılması için dava açmıştır. Davalı haciz lehdarları, mahkeme kararına bu yönüyle değil, yargılama giderleri yönüyle temyiz itirazında bulunmuşlardır. Haciz şerhi, “davalıdır” şerhinden önce konulmuş ve bu şerhin kaldırılması davacı tarafından talep edilmiş ise, kural olarak davalı haciz lehdarının iyi niyetli olduğu kabul edilir. Bu nedenle “davalıdır” şerhi konulmadan önce üçüncü kişi tarafından konulan haciz şerhi kaldırılamaz....

                    UYAP Entegrasyonu