Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/441 E sayılı dosyası ile görülen davada ise davacıların saklı paylarına tecavüz olduğunun hüküm altına alındığını, her iki Mahkeme kararı arasında bu hali ile bir çelişki olduğunu, tenkis raporunda hesaplama hatalarının bulunduğunu, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237....
Somut olayda; miras bırakan T6 12.02.2020 tarihinde ölmüş olup, dava 25.11.2020 tarihinde açılmıştır. 06.07.2022 tarihli dilekçe ile davalının seçimlik hakkının tenkis yönünde kullandığı, Mahkememizce murise ait tüm taşınmazlar üzerinde yapılan keşif sonrası alınan rapor, ek rapor ve tenkis hesabı konusunda alınan bilirkişi raporu ile saklı payın hesaplandığı, dolayısı ile muris tarafından yapılan bağış nedeni ile davacının saklı payına tecavüzün bulunduğu sabit olduğundan, açılan davanın kabulü ile, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur." şeklindeki gerekçe ile "DAVANIN KABULÜ ile; Tenkis talebinin kabulüne, 211.290,00 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 06/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T4 alınarak davacıya verilmesine, Tenkis talebinin kabulüne, 1.515.460,61 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 06/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3 alınarak davacıya...
a bağış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 15.10.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak torunları davacılar ... ve ... ile dava dışı ..., ..., ..., ..., ..., ...'nun kaldığı, davalının, mirasçılardan ...'nın eşi olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği ve TMK’nın 565/4 maddesinde düzenlendiği üzere mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir. Somut olayda, davacı taraf tanık deliline dayanmamış, dinlenen davalı tanıkları ise mirasbırakanın ölmeden 2-3 yıl kadar önce ayağının kırıldığını, son 2 yılı yatağa bağımlı halde geçirdiğini, bakımının davalı ve eşi tarafından yapıldığını, mirasbırakanın 10-11 yıl eşinin 7-8 yıl kadar davalı ile birlikte aynı evde yaşadıklarını, mirasbırakanın bakıma muhtaç olduğunu ve bakım karşılığında taşınmazları temlik ettiğini ifade etmişlerdir. Davacılar, bağış işleminin saklı pay kurallarını zedeleme kastıyla yapıldığını kanıtlamış değildir....
bu nedenle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilinin miras payı oranında tapuya kayıt ve tesciline , bu talebin kabul edilmemesi halinde saklı pay oranında tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’ın 23.06.2007 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı oğlu Muzaffer ve dava dışı kızı ...’yı bıraktığı, mirasbırakanın dava konusu 625, 671 ve 1082 parsel sayılı taşınmazlarını 06.01.1994 tarihinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne şartlı bağış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür....
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
Aile Eğitim Vakfı'na devrettiği, murisin terekesinde olmadığı, 29/04/2007 tarihinde vefat ettiğine göre davacının sözkonusu bağış nedeniyle saklı payının ihlal edildiğine ilişkin işbu davasının bir yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 04/12/2008 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvusurunun reddine, davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak; vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 7673 ada 2 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin mirasbırakan babası ... tarafından ödenmek suretiyle davalı adına tescil edildiğini, işlemin gizli bağış niteliğinde olduğunu, mirasbırakanın intifa hakkını da kendi üzerine aldığını ileri sürerek, söz konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının veraset ilamındaki miras payları oranında iptali ile mirasçılar adına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....