Hemen belirtmek gerekir ki, miras bırakanın üçüncü kişiden bedelini ödeyerek satın aldığı taşınmazları (gizli bağış) davalılar adına tescil ettirme işlemlerinde 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeksizin muris muvazaasının ispatlandığı gerekçesiyle terditli istek olan tazminatın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Ancak, davacı davada tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğinin yanında tenkis talebinde de bulunulmuştur. O halde koşulların bulunması halinde Türk Medeni Kanununun tenkis hükümlerinin uygulanması suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği açıktır. Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
Saklı pay hakkı; miras bırakanın sadece altsoyu, ana-babası ve eşi için söz konusudur [4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) Kanun md. 505]. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; kardeşlerin saklı payı 04.05.2007 tarihli ve 5650 sayılı Kanun'la kaldırılmıştır. Bu nedenle, belirtilen tarihten sonra gerçekleşecek hesaplamalarda kardeşler saklı pay sahibi olamaz ve saklı paylarının ihlâl edildiğinden bahisle tenkis davası açamazlar. 14. Bilindiği üzere; miras bırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, mal varlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir (4721 sayılı Kanun md. 514/1). Hükümde belirtilen miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırını, saklı pay sahibi mirasçıların saklı payları oluşturur. Miras bırakanın serbestçe tasarruf edebileceği kısım ise saklı paylar toplamı dışında kalan kısımdır....
un sosyal, ekonomik ve mali durumu ile ilgili delillerinin Mahkemece toplandığını ve murisin taşınmazını temlik ettiği tarihte taşınmazını satmasını gerektirecek ekonomik ve mali bir sıkıntı içinde olmadığının, Arhavi'de değeri yaklaşık olarak 300.000,00 TL'yi bulan toplam 20 adet parselde paylı mülkiyet üzerine 1/3 pay sahibi olduğunun dosyaya getirtilen tapu kayıtlarından anlaşıldığını, murisin taşınmazını davalıya temlik ettiği tarihte yüksek masraflarla tedavi gerektirecek ağır bir hastalığının olmadığının dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğunu, murisin taşınmazını davalıya temlik ettiği 09.05.2011 tarihinden itibaren iş bu taşınmazında yaşadığının bir kısım davalı tanıkları ve tanık beyanları ile dosyaya getirtilen murise ait ikametgah kaydıyla ortaya çıktığını, tenkis talebi yönünden ise; miras bırakanın davalıya tapuda yapmış olduğu taşınmaz temlik işleminin, gerçekte gizli bir bağış işlemi olup saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığının açık olduğunu, Mahkemece...
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda, mahkemece tenkis isteği yönünden yukarıda belirtilen ilkeleri kapsar biçimde bir inceleme ve araştırma yapıldığı söylenemez. Şöyle ki; davalının saklı pay sahibi mirasçı olması nedeniyle, saklı payı düşüldükten sonra kalan temlike konu miktar üzerinden sabit tenkis oranının belirlenmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek hatalı düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması doğru değildir. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
taşınmazı kullanması nedeniyle elde ettiği gelirlerin hesaplanarak mirasçıların payı oranında paylaştırılmasına, mahkemece aksi kanaat hasıl olması halinde bağış yoluyla davalıya devredilen malların tenkisine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve ...’e devretmesi nedeniyle adlarına 1/2’şer paylarla kadastroca tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 01.01.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 01.01.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir.Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
kişiler adına tescil edilen taşınmazlar bakımından tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline olmadığı taktirde saklı paylar oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/363 esas sayılı dava dosyası ile davacıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri kabul edilerek tenkis isteği yönünden hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Tenkis isteğinin esas yönünden incelenmesine gelince; bilindiği üzere, mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
Bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1- 608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Yargıtayın ilgili dairesinin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği hususunda kuşku yoktur. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
e 18.12.2012 tarihinde bağış yoluyla devrettiğini, devrin mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, müvekkillerinin saklı paylarının tenkisini ve tenkis bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir. II....